“Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” yürürlükten kaldırılmış...
Danıştay...
Daha önce KHK ile alınan bu kararı onaylamış...

★
Oysa...
Anayasamıza göre bu mümkün değil...
Çünkü...
Meclis’te kabul edilmiş bir uluslararası sözleşme ancak...
Meclis kararıyla kaldırılabilir...
★
Kaldı ki...
2004 yılında...
Anayasanın 90. maddesinin son fıkrasına...
Meclis’te...
AKP ve CHP milletvekillerinin oylarıyla...
Şu ilâve yapıldı:
★
“Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır...”.
★
Anayasanın bu maddesi orada dururken...
Bir kişinin tek başına anayasanın bu hükmünü değiştirebilmesi mümkün mü?.. Değil...
★
O halde kim derse ki:
“İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kalktı...”.
Elinizi havaya doğru kaldırıp...
Ampul takarmış gibi çevirin...
Ve şöyle deyin:
“Ya kardeşim sen manyak mısın?..”.
Lütfen not edin
Bir önceki Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro, seçim yenilgisini kabul etmedi...
Görevi, seçimleri kazanan Luiz Inacio Lula da Silva’ya teslim etmek de istemedi...
Ve...
Brezilya’dan kaçtı...
Neden?..
Yargılanmamak için...
[caption id="attachment_395296" align="alignnone" width="600"]

★
Nereye kaçtı?..
ABD’ye...
Bir sağcı diktatör için kaçılabilecek en güvenli ülke...
★
2003-2010 arasındaki cumhurbaşkanlığı görevi sırasında...
1.2 milyon dolar rüşvet aldığı iddiasıyla...
2 yıl haksız yere hapis yatan solcu ve eski devlet başkanı Luiz Inacio Lula da Silva bir kez daha Brezilya Devlet Başkanı oldu...
[caption id="attachment_395297" align="alignnone" width="600"]

★
Dün göreve başlarken şöyle dedi:
“Devraldığımız tablo dehşet verici. Sağlık kaynaklarını boşaltmışlar. Eğitimi ve bilimi tasfiye etmişler. Çevre korumayı yok etmişler.
Okul yemekleri, aşılar, kamu güvenliği için hiçbir kaynak bırakmamışlar...”.
★
Lütfen not edin...
Erdoğan’dan sonra gelecek Devlet Başkanı...
En az bunları söyleyecek...
“En az...”.
★
Oysa...
Ve aslında...
Çok daha yoksul...
Çok daha ağır kriz yaşayan bir ülke:
Teslim alacak...
Asil hakaret
[caption id="attachment_395298" align="alignnone" width="600"]

John F. Kennedy, 1952 seçimlerinde senatörlük için mücadele ediyordu...
Amerika’nın en varlıklı ailelerinden birinin oğluydu...
Ve...
Rakipleri:
Baba Kennedy’nin, oğlunun kampanyası için milyonlarca dolar harcadığı dedikodusunu yayıyordu...
★
Bir gün bir seçmen, Kennedy’nin konuşmasını kesti:
“Hey John” diye seslendi... “Babanın sana verilecek her oy için 2 $ vaat ettiğini duydum; senin gibi zengin bir adama böylesine cimrilik yakışır mı?..”.
★
Kennedy cevap verdi:
“Bunun doğru olmadığını herkes gibi sen de biliyorsun ama şurası gerçekten elem verici ki; senin reyinden başka verecek bir şeyin yok ve sen onu satmak için gelmiş, benimle pazarlık ediyorsun...”.
★
İşte bu nedenle Kennedy:
Gelmiş geçmiş en büyük ABD Başkanlarından biriydi...
Kendisini eleştirene:
“Şerefsiz” ya da “ahmak” demek yerine...
Böylesine asil bir hakaret edebilme yeteneği olduğu için...
Etme bulursun
1930’lu yıllarda...
Ünlü şair Leopolda Lugones...
Demokrasinin Arjantinliler için:
“Lüks” olduğunu savunuyordu...
Ve sonunda...
Şiirlerinden birinde şöyle dedi:
“Dünyanın iyiliği için, kılıcın vakti geldi...”.
[caption id="attachment_395299" align="alignnone" width="600"]

★
Bilinir ki...
Az gelişmiş toplumlarda...
Ekmek ve huzur (Can güvenliği):
Özgürlüğe...
Ve...
Adalete tercih edilir...
★
Lugones’in adeta askeri darbe çağrısı niteliğindeki bu şiirinden kısa bir süre sonra...
Ordu:
1853 yılından itibaren devam etmekte olan parlamenter demokrasiye ara verdi...
★
Lugones şiirleriyle destek verdi dikta rejimine...
İlerleyen yıllarda, oğlu komiser Polo Lugones:
Emniyet müdürüydü...
Ve...
Pek çok işkence aleti icat etmiş...
On binlerce Arjantinli...
Onun bulduğu işkence yöntemleriyle:
Ölmüş...
Ya da:
Sakat kalmıştı...
★
Onun oğlu (Leopolda Lugones’in torunu) Piri Lugones ise demokrattı...
Ama...
İktidarda demokratlar değil...
Dedesinin ve babasının hizmet ettiği: Diktatörler vardı...
★
Ve canlarım...
Piri Lugones:
Babasının icat ettiği o işkence aletleri ile öldürüldü...
★
Hayat işte böyle acayipliklerle dolu...
Alkışlıyorum
Adalet Bakanlığı yayımladığı bir genelgeyle:
Sürekli hastalık...
Sakatlık...
Ve kocama sebebiyle:
Cezaların hafifletilmesi...
Ve/veya:
Kaldırılması işlemlerinin...
Hükümlünün talebi olmadan...
Resen başlatılabileceğini ilân etti...
★
Gecikmiş bir karar olması...
Doğru bir karar olduğu gerçeğinin göz ardı edilmesine:
Gerekçe olmamalı...
★
Kararı: Alkışlıyorum...
Kesin düşer
Yüksek enflasyon yaşayan bütün ülkeler...
Bizi örnek alın...
★
Faizleri düşürün...
Paranızı devalüe edin...
Para basın...
★
Bu arada:
İstatistik Kurumu başkanınızı değiştirin...
Uslu...
Lâf dinleyen bir çocuğu:
Başkan olarak atayın...
Bakın görün...
Enflasyon oranlarınız nasıl düşecek?..
Fıkra
Fırından içeri giren Hüsmen fırıncıya seslendi:
“Aga be veresin bana urdan 99 ekmecik...”.
Fırıncı güldü:
“Ne o üle 99 tane be ya... Vereyim 100 tane de düz olsun...”.
Hüsmen kabul etmedi:
“Yok be yaa... Kim yeecek o kaa ekmeee?..”.
★
Mana çıkarmaya çalışmayın lütfen...
Bu defa sadece:
“Fıkra” olsun diye anlattım...
Dünün tweeti
Kemal Öztürk
@kemalozturk2020
Yüzde 64 Enflasyona oranlanırsa Memur ve emeklilerine %16,48
SSK ve Bağkur emeklilerine %15,40 olacak.
Bu zam oranı çok düşük. Mutlaka refah payı ile daha yükseltilmesi gerekir.
Zira vatandaşın yaşadığı enflasyon %64 değil.
Günün bilgisi
R.İhsanEliaçık@rihsaneliacik
Padişahlar arasında adını duyunca tüylerim diken diken olanı YSS (Yavuz Sultan Selim)’dir.
Babasını öldürerek tahta geçmiş, 8 kardeşini tüm eşleri ve çocuklarıyla birlikte öldürtmüş. Eline kılıcı alıp Mısır’a kadar 40 bin (Rafizî, Kızılbaş, İsmailî vs.) muhalifi katletmiş.