Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Sen hâlâ neyin kafasındasın?..

Çocukluğumda, deprem ve benzeri felâketlerin sadece...

Haberlerini radyodan dinler...

Gazetelerde fotoğraflarını görürdük...



Oradaki insanların acılarını anlatırdı kimi söyleşi ustaları...

Meselâ Fikret Otyam...





Okuma yazma bilmeyen (27 Mayıs İhtilalcilerinin açtıkları okuma kurslarında okuma yazma öğrenince artık bana yüz vermez, benden istemez olmuştu) Baba anneciğim...

Kimi halk şairleri tarafından yazılmış...

Arkalı önlü bir tek sayfaya basılmış ağıtları (10 kuruşa satılırdı) aldırır...

Bana okutur...

Dinlerken ağlardı...





O dönemin:

Yaşlısı genci...

Erkeği, kadını:

O dönemin hükümet etme sisteminin nasıl olduğunu bilmezdi...

Sorunların hükümetten kaynaklandığını da:

Bilmezdi...



Haliyle...

O günün yönetim ya da hükümet etme sistemi...

O günün insanı için geçerliydi...



Bugün ise...

Arjantin’de bir felâket olsa...

Anında...

Film seyreder gibi...

Görüntüleri izliyoruz...



İnsanların acılarını...

Yanlarındaymış gibi hissediyor...

Uzansak...

Gözyaşlarını parmak uçlarımızla sileceğimizi zannediyoruz...



Ey köhnemiş zihniyetli politikacı!..

Sen...

Bugünkü nesillere...

Benim çocukluğumdaki yönetim şeklini dayatarak...

Onları idare edebileceğini mi zannediyorsun?..

Güldürme beni...



Bugünün nesli:

Mantıklı...

Adaletli...

Ve...

Özgürlükçü bir sistem talep ediyor senden...

Müreffeh bir toplum yaratacak sistemi üretmeni istiyor...



Ey despotizm meraklısı politikacı!..

Senin dayattığın bu model...

Roma İmparatorluğu’nu...

Osmanlı İmparatorluğu’nu...

Avusturya – Macaristan İmparatorluğu’nu...

Ve...

Sovyet Sosyalist İmparatorluğu’nu bile kurtaramadı...

Hepsi:

Yıkıldı gitti.

Sen hala:

Neyin kafasındasın?..

Tövbe, tövbe...


Hocaymış...

Müslümanmış...

Adı:

Kerem Önder imiş...

Ve bakın ne demiş:

“Ortada bir suç yok, ortada vaktin dolması var. Ecel vakti geldiği zaman depremde ölmese bile kalbi durur ve ölür. Allah eceli geleni şehit olarak cennetine alır. Göçük altında kalıp ölen için kazançtır!..”.





Nasrettin Hoca evinin penceresinde oturmuş, dışarıda yağan yağmurdan kaçanları izliyordu...

Bir ara pencereyi hafif aralayıp...

Hızla yağmurdan açan komşusuna seslendi:

“Allah’ın rahmetinden kaçmaya utanmıyor musun komşu?..”.

Adam oralı bile olmadı koşusuna devam etti...



Bir başka gün...

Delicesine yağmur yağıyor...

Bu defa yağmurdan kaçan Hoca...

Evinin pencere kenarında oturmuş Hoca’yı izleyen ise komşusu...

Aralıyor pencereyi ve haykırıyor:

“Allah’ın rahmetinden kaçmaya utanmıyor musun Hoca?..”.

Nasrettin cevap veriyor:

“Ben Allah’ın rahmetini çiğnememek için koşuyorum...”.



Siyasal İslâm kafası:

“Savaşta öl şehit ol cennete git...”.

“Teröristler tarafından öldürül şehit ol cennete git...”.

“Depremde öl şehit ol cennete git...”.



İyi de...

Siz neden şehit olmak istemiyorsunuz?..

Allah’ı üzmemek için mi?..



Tövbe, tövbe...

Uzaktan eğitim


Bir grup uçak mühendisi profesör, bir uçağa davet edildi...

Herkes yerini aldıktan sonra:

Kapılar kapatıldı...

Kaptan Pilot’un sesi duyuldu:

“Az sonra havalanacağız ve bilmenizi isterim ki içinde bulunduğunuz bu uçak, öğrencileriniz tarafından üretildi...”.

Hocalar, içlerinden biri hariç...

Telâşla kemerlerini çözüp ayağa kalktılar...



Ve...

Birbirlerini ezercesine kapılara doğru koştular...

Telaşlanmayan...

Sakin ve kaygısız bir şekilde gazetesini okumaya devam edene...

Yanından geçmekte olan arkadaşı sordu:

“Sen neden kaçmıyorsun?..”.

“Kaçmıyorum çünkü uçağı yapanlar bizim öğrencilerimizmiş...”.

“İyi ama” dedi kaçmakta olan; “onların iyi eğitildiklerinden emin misin?..”.

“Tabii eminim” dedi güvenli bir ses tonuyla; “hepsine uzaktan eğitimle diploma verdik... Endişelenme... Bu uçak havalanamaz...”.





Depremden hasar görmeyen illerdeki üniversiteler de kapatıldı...

Uzaktan eğitim verilecekmiş...



Fıkrayı hatırlayınca düşündüm de:

Hiç eğitim almamış olanlar...

Uzaktan eğitim verdiklerini...

Ülkeyi yönetmeleri için hazırlıyor olabilirler mi?..

Yoksa...


İslâm dininin:

Sevgi...

Umut...

Ve temiz ahlâk olduğunu dinleyerek büyüdüm...



 



Bakıyorum da...

“Elhamdülillah Müslümanız” diyenlerin muktedire yakın olanlarında...

Hazineden geçinen yağmacılarında:

Sevgi yok...

Temiz ahlâk yok...

Ama...

Umutsuzluk çok...



İslâm dininde deform yapıldı da ben mi bilmiyorum?..

Yoksa bunlar:

Müslüman mı değil?..

Tarihi suçlama


İzmir TMMOB, iktidarı uyardı ve açıklamasının bir yerinde şöyle dedi:

“Politikalarınız zamana yayılmış örgütlü bir cinayet faaliyetinden başka bir anlam taşımamaktadır. Suçlusunuz...”.



Yani: Hesap vereceksiniz...

Yani: Yargılanacaksınız...

Yani: Mahkûm olacaksınız...

Dünün haberi


Montrö’den değil, Kanal İstanbul’dan vazgeçilmesini istedikleri için yargılanan amirallerin beraat gerekçeleri açıklandı...

“Düşünce ve fikir açıklaması...”.



Dedim ya:

Ankara’da hala:

Hakimler var!

Dünün daveti


Mahsun Kırmızıgül

 

@Mhsnkrmzgl

 Depremin gerçeği şu; Batıda akrabası olanlar, durumu iyi olanlar deprem bölgesinden acılarla birlikte gittiler.  Geride yoksul ve evlerini bekleyen insanlar, tedirgin ve korkularıyla baş başa kaldılar.  Lütfen desteğinizi çekmeyin. Buradaki insanların size ihtiyaçları var.

Milletle egleniy


Ziraat Bankası...

Halkbank...

Ve Vakıfbank:

20’şer milyar TL sermaye artırımı yapacak...

Neden?..

Sermaye yetersizliğinden dolayı...



Bilebildiğim kadarıyla Halkbank ve Vakıfbank hisse senedi satışı yapmayacak...

Ziraat ise hisse satamaz...

Çünkü...

Yüzde yüzü kamuya ait...



İyi de:

Parayı nereden bulacaklar?..

Tabii ki:

Hazine verecek...



Ama...

Hazine’den (Milletten) toplam 60 milyar lira borç alarak sermayesini güçlendirecek olan bu üç banka...

Devlete...

Depremzedeler adına harcaması için:

Toplam 39 milyar TL bağış verecek...



Şaka gibi ama...

Şaka değil...

Olsa olsa:

Ağalar milletle egleniy...

Dünün tweeti


İlhami Işık

@dunya20101

 

Ya Allah için

22 yıldır yönetiyorsunuz bu ülkeyi

40 bin insanımız ölmüş

100 binden fazla yaralımız var

Şehirler yerle bir olmuş

6 milyon insan çaresiz bir bekleyişte

Ama bir tane evet bir tane insan çıkıp da ben İSTİFA ediyorum demiyor.

Nasıl umutlu olalım artık bu ülkede.