Canlarım;
Sıradan insanların vicdanlarını satmaları topluma tabii ki zarar verir...
Ama...
85 milyon insanın vicdanını satmasının vereceği zarar:
Bir siyasi iktidarın ve onun emrinde çalışan üst düzey bürokratlarla...
O bürokratların suç ortağı iş insanlarının verdiği zararın yanında:
Sinek ısırığı gibidir...
★
Adelbert von Chamisson, “Peter Schlemihl’in Garip Öyküsü” isimli eserinde...
Roman kahramanı Peter Schlemihl üzerinden:
Kaybedilen bir şeyin ardından (Peter; gölgesini -vicdanını, ruhunu, karakterini şeytana satar) yaşanan içsel çatışmaları ve...
İnsanın kendisiyle olan ilişkisini derinlemesine ele alır...
★
Romanın bir yerinde Şeytan, Peter’e:
“Sana sonsuz zenginlik vereceğim, karşılığında yalnızca gölgene ihtiyacım var” der...
Peter’in cevabı, bana:
Satılık vicdanlı iktidar siyasetçilerini...
Vicdanlarını ve ruhlarını iktidar siyasetçilerine kiraya veren üst düzey sivil/asker bürokratları...
Ve...
Onların sayesinde kazandığı servetinin bir parçasını, onlarla paylaşan (Sözde) iş insanlarını hatırlattı:
“Gölge mi? Al onu... O zaten önemsiz bir şeydir...”
★
Sonra ne olmuştu?...
Gölgesini sattıktan sonra toplumdan dışlanan ve yalnızlık içinde bocalayan Peter’in, kendini sorgulayışını hatırlayın:
“Ben kimdim artık?..
İnsanlar arasında yaşamak için gölgemi satmıştım...
Artık gerçek bir varlık mıydım, yoksa sadece bir yanılsama mıydım?..
İnsanların gözünde ben neyim ki?..
Onların dünyasında bir gölgesiz adamın yeri var mı?..”
★
Fazla uzatmak istemiyorum canlarım...
8 yaşındaki Narin cinayetinden tutun...
2 yaşındaki torununu balkondan iterek öldüren babaanneye...
★
Karakterini ve sadakatini milletine değil...
Kendisini göreve getiren kişiye satan sivil/asker bürokrata ve...
Demokrasi tarihimizin en kaliteli, en nahif protesto (Gezi) eylemine katıldığı için hapse atılan Can Atalay, AYM’nin lehte kararlarına rağmen halen cezaevinde tutulurken...
40 yıl hapis talebiyle yargılanan Polat ailesinin tahliye edilmesine kadar olan biteni hatırlayın...
★
Canlarım:
Vicdanların satıldığı...
Veya...
Kiraya verildiği bir ülkenin yurttaşı olmanın dayanılmaz utancını yaşamak:
Ne feci...
Günün sözü
“İnsanı köle yapmak, onu öldürmektir. Büyük olanlar yalnızca biz diz çöktüğümüz için büyüktürler. Ben ne yönetmek istiyorum ne de yönetilmek...”.
Proudhon
DİN BU MU?..
Cübbeli Ahmet isimli bir tarikat Şeyhi’nin konuşmasından bir bölüm dolaştırılıyor sosyal medyada...
Mealen şöyle diyor:
“Yüce Rabbimiz merhametlidir, ananızla veya kız kardeşinizle bile zina etseniz, tövbe ettiğinizde sizi affeder...”.
★
8 yaşındaki Narin’in cansız bedenini bir çuvala koyup...
Üzerini taşla doldurduktan sonra dereye atan kişi ne demişti hatırlayın:
“Eve dönerek namaz kıldım, ardından köyde devam eden arama çalışmalarına katıldım...”.
★
Söyleyecek sözü olan var mı?..
★
Ve bir soru da...
“Modern hukuk ahlâkına sahip olun” demek yerine:
“Allah’tan korkun, kuldan utanın” tavsiyesinde bulunan Genelkurmay eski Başkanına:
★
Din bu mu efendi?..
En büyük günahlardan birini işledikten sonra eve dönüp namaz kılarak:
Allah’ın affına mazhar olmak mı?..
KÜLTÜREL DEĞERLER SATILIR MI?
Önümüzdeki günlerde Selimiye Kışlası ve Kuleli Askerî Lisesi’nin satışı gündeme gelebilir...
“Boş duracaklarına satılsınlar, millete hizmet için harcansınlar” diye düşünenleriniz olabilir...
Eğer her şeye iktidar gözüyle bakıp her yerde yeşil yeşil dolarları görürseniz...
Tabii ki olabilir...
Ancak...
Kültürel değerler olarak bakarsanız:
“Akıllarına bile getirmesinler” dersiniz...
★
Japonya’da, 1968 yılında İmparator Meiji liderliğinde ve...
Hollandalı eğitmenler tarafından başlatılan çalışmalar...
Ülkenin; siyasi, toplumsal ve ekonomik yapısında köklü değişikliklere yol açtı...
★
Restorasyonun temel amacı, Japonya’yı modernleştirerek Batı’nın teknolojik ve askeri üstünlüğüne karşı koyabilmekti...
Bu süreçte:
Feodal sistem kaldırıldı...
Merkezi hükümet güçlendirildi...
Batı tarzı eğitim...
Ordu ve sanayi reformları hayata geçirildi...
Japonya, bu dönemde hızla modern bir ulus devlete dönüşerek dünyada önemli bir güç haline geldi...
Ancak...
★
İmparator Meiji ve ondan sonra gelenler:
Batı’nın teknolojik ve kurumsal kazanımlarını kabul ederken...
Japonya’nın kültürel kimliğini korumaya özen gösterdiler...
★
Sözümün özü canlarım...
Selimiye Kışlası ve Kuleli Askerî Lisesi...
Bu milletin kültürel değerlerinin en önde gelenlerindendir...
Onları satmak:
Ulusun kültürel değerlerini satmakla eşdeğerdedir...
HÜSMENLEŞME DENİZ...
İdil Bilgen, Miss Turkey 2024 birincisi oldu...
180 boyundaki kraliçe, ülkemizi Miss World’de temsil edecek...
Bu arada izafiyet teorisi bir kez daha kanıtlandı...
Eski güzellerin seçtikleri Bilgen, pek çok yurttaşımız tarafından güzel bulunmadı...
En ilginç itiraz ise Hicran Deniz isimli bir sosyal medya hesap sahibinden geldi...
Bilgen’le kendi fotoğrafını yan yana paylaşan Deniz sordu:
“Demek ki benden güzel ki o orda ben evdeyim...”.
★
Güzel Deniz’e öncelikle şunu hatırlatayım...
Cümlen çok kötü...
Ne dediğin anlaşılsa da okuyanı rahatsız ediyor...
Neredeyse yan yana gelen iki tane “ki” olmaz...
Güzellik konusundaki fikrime gelince...
Söyleyeyim:
★
Deniz’in yüzü, İdil’in yüzünden çok güzel...
Ancak...
Boyunu bilmiyoruz...
Kilosunu bilmiyoruz...
Konuşması ve genel kültürü hakkında bilgimiz yok...
En önemlisi:
Bir yarışmayı kazanmak için “katılmak” şart...
★
Demek istemem o ki...
Deniz yarışmaya katılsaymış...
Jüride de güzellik anlayışı bana benzeyenler olsaymış:
Kesin birinci seçilirmiş...
★
Bu vesileyle bir de fıkra anlatayım...
Hüsmen sürekli Allah’a yalvarır, en büyük ikramiyeyi kendisine çıkarmasını istermiş...
Allah onun bu yakarışlarına dayanamayıp Cebrail’i çağırmış...
“Hüsmen kulumun duaları çok samimi, duymuyor musun?” diye sormuş...
“Duyuyorum Allah’ım” demiş Cebrail...
“Duyuyorsun da neden büyük ikramiyeyi Hüsmen kulumuza çıkarmıyorsun?..”.
Cebrail mahcup bir şekilde cevaplamış:
“Bugüne kadar bir kere bile piyango bileti almadı da ondan...”.
★
Deniz torunum:
Hüsmenleşme...
KIYAK OLUR HANİ...
Erdoğan, bazı sekreterlerini ve üst düzey bürokratlarını da yanına alıp...
7 liraya şarj edilip 80 dönüm araziyi süreceğini iddia ettiği:
“Üretimine başlanacak” yerli elektrikli traktörü tanıtmıştı...
Yıl 2021 idi...
Ve...
★
Önder Yol ve Ziraat Girişim Sermayesi ortaklığında kurulan ZY Teknoloji tarafından üretilen elektrikli yerli traktör...
2023’te, tarlalarımızda hizmet verecekti...
★
Yıl 2024...
Bu traktörü satın alıp kullanan tarım üretici yurttaşlarım...
Elektrikli yerli traktörle...
Bir de şöyle afili bir selfi çektirip gönderirlerse:
Amma da kıyak olur hani...
GÜNÜN İMAMI
Aşağıdaki konuşma Cuma Hutbesinde yapıldı:
“Türk’ün Türk’ten başka dostu yok...
Gâvurdan dost, ayıdan post olmaz...
Araplar da bizim dostumuz değil, Arap dölü kahpe dölü...
Bunlar düşmanımız...”.
★
Söylem ırkçılık koksa da...
Çok doğru olduğu için...
Bunları söyleyen İmam’ı:
“Günün İmamı” seçtim...