Korkusuz

Sarıgül: İhtiyaçtan fazla buğday ithal ettiler, depolar doldu

CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, “Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Erzincan’da da TMO, çiftçinin elindeki ürünü almakta zorlanıyor. Çiftçi, buğdayını tüccara satmak zorunda kalıyor. Bunlar hep yanlış politikaların neticesidir. İhtiyaçtan fazla buğday ithal ettiler, depolar doldu. Şimdi Türk çiftçisinin elindeki ürünü alamıyorlar" dedi. 

Sarıgül: İhtiyaçtan fazla buğday ithal ettiler, depolar doldu
CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, “Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Erzincan’da da TMO, çiftçinin elindeki ürünü almakta zorlanıyor. Çiftçi, buğdayını tüccara satmak zorunda kalıyor. Bunlar hep yanlış politikaların neticesidir. İhtiyaçtan fazla buğday ithal ettiler, depolar doldu. Şimdi Türk çiftçisinin elindeki ürünü alamıyorlar" dedi.

Mustafa Sarıgül, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sarıgül, şunları söyledi:

"LOZAN OLMASAYDI CUMHURİYET OLMAZDI: Dün Erzurum’da, Erzurum Kongresi’nin 104. yıl dönümü törenlerine katıldım. Bugün, Lozan Barış Anlaşması’nın 100. yılını kutluyoruz. Lozan olmasaydı ne olurdu? Lozan olmasaydı Cumhuriyet olmazdı. Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmamıza imkan veren anlaşmanın adı, Lozan Anlaşması’dır. O nedenle Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfus cüzdanı, tapu belgesi olarak adlandırılır. Bu anlaşmayla Kurtuluş Savaşı’nı kazandığımızı bütün dünyaya kabul ettirdik.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİP ÇIKMAK, DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKMAKTIR: Basının özgür olmasını sağlayan demokrasi, demokrasinin gerçek manada işlemesini sağlayan da basındır. Bu açıdan demokrasi ve basın özgürlüğü, birbirinin ayrılmaz parçası ve tamamlayıcısıdır. Basın özgürlüğüne sahip çıkmak, demokrasiye sahip çıkmaktır. Gazetecinin düşüncelerine katılırsın, katılmazsın, o ayrı bir konudur. Ama bir gazeteciyi düşüncelerini açıkladı diye cezalandırırsanız orada demokrasiden bahsedemezsiniz. Son yıllarda ve özellikle son günlerde yaşanan budur. İktidar, Merdan Yanardağ üzerinden kamuoyuna gözdağı vermeye çalışıyor. Buna herkesin karşı çıkması lazım. Gazeteciliği, basın ve ifade özgürlüğünü herkesin savunması lazım. Gazetecilerin, hiçbir şeyden korkmadan ve baskı görmeden mesleklerini yapabilmeleri lazım.

YANLIŞ YAPIYORLAR, OLAN ÇİFTÇİYE OLUYOR: Erzincan hububat çiftçilerimiz son derece perişan vaziyette. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Erzincan’da da TMO, çiftçinin elindeki ürünü almakta zorlanıyor. Çiftçi, buğdayını tüccara satmak zorunda kalıyor. Bunlar hep yanlış politikaların neticesidir. İhtiyaçtan fazla buğday ithal ettiler, depolar doldu. Şimdi Türk çiftçisinin elindeki ürünü alamıyorlar. Çünkü yerleri yok. Buradan talebimiz, bakanlığımızın açıkladığı fiyat 8 bin 250 liradan çiftçimizin ürünü mutlaka alınmalı. Tüccar 4 bin 500- 5 bin 200 lira arasında almaya çalışıyor, bu da çiftçilerimizi güç durumda bırakıyor. 2 yıldır Ukrayna’dan hububat ithal edildi ve tüm depolar doldu. Buradan Tarım Bakanlığı ve TMO yetkililerine sesleniyorum; ne yapıp edin, çiftçinin elindeki ürünleri mutlaka alın. Gıdada ve enerjide dışa bağımlılık olmaz. Şu çiftçi sözünü unutmayın; tarımı hor gören, yarını zor görür."