Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Saray’a fincan taşıyan katırlara dikkat!

Tabii ki herkes sadece görüş ve düşüncelerinde değil...

Korkusunda, endişesinde ve kuşkusunda da özgürdür...

Hiç kimseye:

“Türkiye’nin geleceği için korkma” diyemeyiz...



Meselâ birisine...

Ya da birilerine:

“Türkiye’nin komşu ya da uzak ülkelerden biri tarafından işgal edileceği endişeniz yersiz” diyebiliriz...

Zira...



Biz, “endişeli” yurttaş gibi düşünmeyen “iyimserlerden” olabiliriz...

Ancak...

Hiç kimseye:

“Endişe etme, korkma, kuşku duyma” demeye hakkımız yok...



Birine ya da birilerine:

“Endişen ya da korkuların yersiz” dersek eğer...

Bu bizim kişisel görüşümüzdür...

Ama...

“Endişe etme, korkma, kuşku duyma” dersek; onun görüşlerine saygısızlık etmiş oluruz...





“Endişen ya da korkuların yersiz” dediğimizde...

Karşımızdaki veya karşımızdakiler:

Bir zamanların İçişleri Bakanı gibi dışından:

“Eğer benim bildiklerimi sen de bilsen sabaha kadar uyuyamazdın...”.

İçinden ise:

“Be hey kendini bilmez, gözü görmez vatan haini.... Hangi dış güçlere sattın ki kendini vatan toprağında gözü olanlardan taraf olursun?” diyebilir...



Yüksek sesle söylediklerine:

“Gerekçen ne?” sorusuyla cevap verebiliriz...

İçinden söylediklerini ise duyamayacağımız için:

Cevap verme imkânı bulamayız...



Ancak...

Meselâ bugünlerde halen...

Eski İçişleri Bakanı’nın yarattığı suni korku nedeniyle sabaha kadar uyuyamayanlara...

Mezkûr İçişleri Bakanı’nın:

“Ekonomi öyle büyüyecek öyle büyüyecek ki, rakiplerimiz çatlayacak” öngörüsünün tutmadığı gibi...

ABD başta olmak üzere...

AB ülkeleri ile...

Petrol ve doğalgaz zengini Arapların ülkemizde:

“İç savaş çıkması için 15 Temmuz’u kotardılar” iddiasının da fos çıktığını hatırlatabiliriz...



Aksi olsaydı...

Son birkaç aydır...

O ülkelerin devlet katında girişimlerde bulunmaz...

Borç para...

Ya da:

Yatırım dilenmezdik...



Canlarım...

Bırakın ülkemizin geleceğinden endişe eden etsin...

Korkan korksun...

“Emperyalistler vatanımızı işgal edecekler” diye kuşkulananlar:

Kuşkulansın...

Burası özgür bir ülke...



Saraya fincan taşıyan katırları ürkütmedikleri sürece:

Hiç kimseye:

Bir şey olmaz...

Bana bile...

Günün sözü


“Bilgi insanı kuşkudan, iyilik acı çekmekten, kararlı olmak da korkudan kurtarır...”.

Konfüçyüs

Kendime yetiyorum


Bazen (çok seyrek) haber kanallarına göz atıyorum...

Genelde iktidar yanlıları:

“Cennet” gibi bir ülkede yaşadığımızı...

Hiçbir sorunumuzun olmadığını...

Herkesin hayatından memnun olduğunu...

Akaryakıt istasyonlarının her daim:

“Depolarını fulleyen” yurttaşlarla dolu olduğunu anlatıyorlar...



Eğer araya sıkıştırılmış “ihtiyatlı muhalif” birkaç kişi varsa...

Onlar ise (Nasıl olsa kovulmayacaklarını biliyorlar çünkü onları izleyenler gerçek değil “suni muhalif” olduklarını biliyorlar):

Muhalefetin toparlanması gerektiğini...

Ve hatta mutlaka toparlanacağını...





Kemal Bey’in zekâ olarak gelişmemiş bir beyne sahip olduğunu...

İmamoğlu’na çok güvendiklerini...

Hangi seçime girerse girsin mutlaka kazanacağını:

Falan anlatıyorlar...



Kafam karışık...

İyi ki sevgilim var...

“Canım benim” diyor, “zaten sen kendine ve sevenlerine zulmediyorsun... Bir de bu çok bilmişleri dinleyerek neden, gördüğün zulmün katsayısını arttırıyorsun?..”.

“Haklısın sevgilim” deyip birlikte:

Dizi film izliyoruz...



Sözümün özü canlarım...

Şimdilik (Kendi çektiğim videoları yüklemek için izlemek zorunda olduğumdan dolayı):

Kendi zulmüm kendime yetiyor...

Aklım bunu almıyor


Youtube ekonomide:

Neye yatırım yapıp...

Neye yatırım yapılmaması gerektiğini anlatan:

Özel banka danışmanları bile var...



Diyebilirsiniz ki:

“Hem özel bankaya danışmanlık yapıyor hem Youtube’da parasız akıl mı veriyor?..”.

Demeyin...

Vardır bir bildikleri...

Zira...





O kadar çok takipçileri var...

O kadar çok kişi:

“Katıl” butonlarına basıyor ki...



Bu özel banka danışmanı Youtube içerik yayıncılarından biri meselâ...

Şöyle diyor:

“Dolar alıp başını gidecek, alacaksanız hemen alın...”

“Konut alın korkmayın... Acayip kazandırıyor...”.

“Koşun piyasadan altın toplayın, altın ithalatı yasaklanacak...”.



Ertesi günkü videoda aynı arkadaş şunları söyleyebiliyor:

“Konuta yatırım yapmayın...

Ekonomi türbülansa girecek...

Parasal sıkılaştırma şart ve Mehmet Bey ile Gaye Hanım kararlı, sıkıştıracaklar; pardon, sıkılaştıracaklar...”.



Benim asıl aklımın almadığı ise...

Büyük bankalara...

Holdinglere...

Aracı kurumlara on binlerce dolar aylık maaşla danışmanlık yapan bu:

Akademisyen...

Ya da:

Finans ustalarının:

Hiç para almadan...

Akıl verdikleri bu insanlardan:

Ne kazandıkları?..



NOT:

Ekmek Kuran çarpsın hiçbir şirkete veya bankaya danışman neyim değilim...

Bir zamanlar Tansu Hanım’a danışmanlık yaptım:

DYP barajın altında kaldı...

Hatta o kadar ki:

Ben bile benden danışmanlık hizmeti almıyorum...

Kabul etmem...


Canlarım...

Bazen...

Kendimi tutamayıp:

Youtube’a göz atıyorum...

Bildiğiniz gibi...

Bendeniz de birkaç kişilik takipçi ordusuyla...

O mekânın “gelecek vaat etmeyen” yıldızlarından biriyim...

Beklerim efendim...

Ancak...



Videolarımı paylaşmayın...

Beğenmeyin...

Zira...

Paylaşırsanız...

Ve...

Savcılık soruşturması geçirirseniz...

Sorumluluk kabul etmem...



Sözümün özü canlarım...

İçlerinde benim de olduğum bu:

“7 deliler 9 oturaklılar” platformundakiler:

Ne dediklerini...

Ne demek istediklerini kendileri bile bilmiyorlar...

Buna tabii ki ben de dahilim...

Tartışalım


Ey, beni henüz tanımamakla iyi etmiş olanlar!..

Eğer yolunuz kazara...

Benim Youtube kanalıma düşerse:

Abone olmayın...

Beğendiğinizi anlatmak için:

“Kalp” atmayın...

Paylaşmayın...

Katıl butonuna basmayın...



İzlerseniz de bilin ki:

Analizlerimin tamamı bana ait...

Yani:

Benim doğrularım...



Siz kendi doğrularınızı kendiniz:

Okuyarak...

Araştırarak bulun:

Tartışalım...

O bile yönetse...


Canlarım...

21. yüzyılın birinci çeyreği bitiyor...

Ama ve halen...

“Emperyalizzzzmmmm!” diye haykırarak...

Bu zavallı mevtadan:

Korku üretmeye çalışanlar var...



Bana göreyse...

Günümüzde emperyalizm:

“Zombi” bile değil...

Çünkü...





Günümüz dünyasında “emperyalizm” diye bir şey yok...

“Kendine gel satılmış herif, emperyalizm milletimizin düşmanı” diyenlerin bu endişeleri...

Yeşilçam’ın rahmetli “kötü adamı” Önder Somer’in kabrinden çıkıp...

İyi kızın (Meselâ Fatma Girik) gazozuna ilaç atıp...

Onu şaapacağına inanmak kadar abes...



Takmayın kafanızı...

Gelecek (Ülkeyi kim yönetirse yönetsin):

Bugünkünden çok daha güzel olacak...

Hatta:

Ekrem İmamoğlu yönetse bile...

Youtube ekonomide şenlik


Youtube’da...

Ekonomi üzerine derin ve zengin bilgilerini aboneleriyle paylaşan değerli büyüklerim genelde:

“Battık abi...”.

“Yazın bi tarafa, 1 dolar yakında 70 lira olur...”.

“En geç Ekim’de ödemeler krizine gireriz...” başlıkları atıp:

“Önce izleyici, sonra muhabbet” sistemiyle çalışıyorlar...



Videonun en başında selâmdan önce (Kimileri videonun sonunda):

“Abone olun, videolarımı beğenin, dostlarınızla paylaşın, katıl butonuna basın” falan diyorlar...

Ben işte onu yapamıyorum...



4500’den fazla videom yayınlandı bugüne kadar...

Hiçbirinde:

“Şu sihirli cümleyi kuramadım...”.

Hele:

“Katıl butonuna basın” hiç diyemedim...



Dijital torunlarım:

“Dede aç şu katılı da sana destek olalım” diyorlar...

Ben:

“Açamam” diyorum...



İçlerinden biri bile...

Açmadığımı değil...

Açmayı beceremediğimi anlamıyor canlarım...



Yani...

Benimki:

“Açmamak” değil...

“Açamamak...”.