Seçimlere artık 20 gün kaldı.
Muhalif olanlar çok heyecanlı.
İktidar kanadı ondan da heyecanlı.
Çünkü işin aslına bakarsanız bu seçim her iki kesim için de “hayati” önem taşıyor.
Muhalefet bu seçimi kaybederse, Türkiye tam anlamıyla “tek adam” rejiminin sultasına girecek.
Bu seçimi Erdoğan kazanırsa, artık görevi canı ne zaman isterse o zaman bırakır.
Seçim zaferinin verdiği güçle ne muhalefet tanır ne eleştirilere katlanır.
Muhalefet tümüyle ortadan kaldırılır.
Zaten çok sınırlı olan medya özgürlüğü tamamen tarihe karışır, demokrasinin kalan kırıntıları da yok edilir, ülke tam otorite ile yönetilmeye başlar.
Muhalefet yeniden dirilme ve bu tablo ile mücadele edebilme gücünü tamamen yitirir.
Türkiye AKP’nin çekirdek kadrosunun zihniyetine tam teslim edilmiş olur.
İktidar seçimi kaybederse; elindeki bütün gücü, ayrıca onlar için daha da önemli olan lüks ve şatafatı da yitirmiş olur.
Buna ek olarak iktidar gücüyle her türlü suçu işlemeyi hak gören, adları türlü yolsuzluk, istismar, suistimal olaylarına karışmış olanlar, yargılanma riski altına girerler.
Devletin en önemli kurumlarını işgal eden kimi isimlerin işledikleri Anayasal suçları söylemiyorum bile.
Böyle bir ortamda bana göre seçimin en önemli unsuru sandık güvenliğidir.
Çünkü toplumdaki yaygın inanış iktidarın bu seçimlerde ciddi hileler yapacağı yönünde.
Daha önceki seçimlerde yaşananlar unutulmadı.
Özellikle YSK’nın Anayasa’yı çiğnediğini bile bile attığı adımlar hafızalarda tazeliği koruyor.
Hele Erdoğan’ın “Atı alan Üsküdar’ı geçti” sözünü kimse unutmuyor.
Seçim sonuçları sandıklardan alınacak ama sonra ilçe ve il seçim kurullarına bilgisayar ortamında iletilecek.
Birleştirme tutanakları YSK’nın tam hakimiyeti altında yapılacak.
İşte herkesin en çok kuşku duyduğu nokta burası.
Birleştirme tutanaklarında her türlü hile yapılabilir.
O halde bunun tek çözümü var.
O da oyların en önemli kaynağı olan sandıklara hakim olmak.
Nedir sandıklara hakim olmak?
Türkiye’deki 200 bini geçen tüm sandıkların ıslak imzalı tutanakları mutlaka muhalefetin elinde olmalı.
YSK hangi sonucu açıklarsa açıklasın bu tutanaklardaki sonuçlar esas olacağına göre, bunların tamamının elde olması çok önemlidir.
Burada iş öncelikle partilerin sandık kurullarına göndereceği kişilere bağlıdır.
Bunun ötesinde yine partilerin müşahitleri yani “sandık gözlemcileri” çok önemlidir.
Muhalefete özellikle CHP’ye en çok “Sandık görevlileriniz tamam mı ve her biri sağlam mı?” sorusu yöneltiliyor.
CHP adına bu operasyonun başında olduğu açıklanan Oğuz Kaan Salıcı, “Tüm sandıklarda görevlimiz var, hiçbir eksiğimiz yok” dedi bayramdan önce.
Bu da yetmez.
CHP ve tabii diğer partiler sandık görevlilerinin listesini de açıklamalı.
Bu listeler partilerin internet sitesinde yayınlanabilir.
Halkın bu seçimde “Tüh bilgisayar sistemimiz çöktü, elektrikler kesildi, trafoya kedi girmiş” türü saçmalıklara tahammülü olmayacaktır.
ÖNERİ
Her sandığın sonucu WhatsApp üzerinden alınabilir
Her sandığa sahip çıkmak belki laf olarak kolay ama pratikte bin türlü sorun çıktığı da biliniyor.
Özellikle küçük yerlerde, köylerde bırakın sandık müşahidini sandık görevlisi bile bulmakta zorlanıyor partiler.
Ancak bu seçim başka.
Her parti her sandıkta en az bir müşahit bulundurabilmeli.
Seçime farklı ittifaklarda ya da bağımsız olarak 15’in üzerinde muhalif parti katılıyor.
Fireler olsa bile demek ki her sandıkta en az 5-10 arasında müşahit olabilir.
Bu önemli bir sayıdır.
Yapılacak iş basittir.
Her sandık sayımı bittikten sonra ıslak imzalı tutanağın fotoğrafı çekilir ve özel bir program yazılmış bir WhatsApp gurubuna atılır.
Bu WhatsApp hesabına sadece önceden belirlenen isimler kendi kodlarını girerek tutanak görüntüsünü gönderir.
Böylelikle aynı hesapta 200 binin üzerindeki sandık sonucunun kesin belgesi olan tutanaklar toplanmış olur.
Buradaki sonuçları kimse inkar edemez.
Tabii bu basit bir yöntem.
Partiler sonuçları almak için çok ciddi yatırımlar da yaptılar.
Yeter ki sistemleri çökmesin.
ŞAKA GİBİ
Erdoğan iktidarının durumu
Diğer illeri bilmiyorum ama İstanbul’un her yanı “Doğru zaman, doğru adam” yazan ve üzerinde devasa Erdoğan fotoğrafı olan afişlerle donatıldı.
Doğru zaman doğru adam ne demek anlamadım.
Bu slogan muhalefetteki bir partinin seçim yarışını andırıyor.
21 yıldan sonra doğru zaman doğru adam demek anlamsız aslında.
AKP bu seçim sloganını bana göre çok yanlış seçmiş.
En azından “Her zaman doğru adam” dense daha doğru olurdu.
Erol Olçok’un 15 Temmuz’daki tuhaf ölümünden sonra AKP propaganda ekipleri aynı başarıyı sağlayamıyorlar.
Bu nedenle iş yine Erdoğan’a kalıyor.
“Deprem nedeniyle bu seçimde miting yapmayacağım” demesine rağmen, kötü gidişe karşı sanıyorum çevresinin de baskısıyla mitingler yeniden başladı.
Çünkü AKP’lileri Erdoğan’dan başka harekete geçirebilen yok.
Panik halinde her tarafı tıpkı 2002 ve 2007 seçimlerindeki gibi Erdoğan posterleriyle doldurma hevesi bazen işte bu fotoğraftaki gibi komik görüntülere de yol açıyor.
YENİ ÖĞRENDİM
Memleket Partililer zorla el sıkıp görüntü alıyorlar
İzmirli bir yakınım aradı bayram kutlaması için.
Telefon sohbeti yaparken, “Geçenlerde Memleket Partisi’nin propaganda gezilerinden birine rastladım durumları çok komik” dedi.
“Neden?” diye sorduğumda anlattı;
“16 Nisan Pazar günü İzmir’in Kaynaklar köyündeki meşhur çınarın altındaki kafelerden birinde oturuyorduk, bir anda Memleket Partisi İzmir Milletvekili Adayı ve 20 kadar partili kafeye geldiler. Bütün masaları dolaşıp oturanların elini sıkıyorlardı. Kimse yerinden kalkmıyordu. Soğuk davranıyordu ama dinleyen kim, adeta zorla el sıkıyorlar.”
Arkadaşım daha sonra “Bizim masaya da geldiler” dedikten sonra şunları söyledi:
“Ben yüzümü çevirdim, arkamı döndüm, ama çok komik bir şey oldu, aday, masanın diğer tarafından dolanıp elimi sıkmaya çalıştı. Arkadaşlarım onlar gelmeden önce “Aman ha kendine mukayyet ol, olay çıkarma” diye beni uyardılar, çünkü parlayacağımı biliyorlardı. Sırf arkadaşlarımın hatırı için uzatılan eli sıktım. Mecbur kaldım.”
İzmirli arkadaşım, Memleket Partililerin her şeyi kameraya çektiklerini de söyledi.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Tüm anketlerde son rakamlar
Anketlere ne kadar güvenebileceğimizi bilemiyorum.
Bu seçime özel sanki anketlerle sonuç çok farklı çıkacak gibi geliyor bana.
Ancak yine de anketlere bakmadan edemiyor insan.
Bugün size bilinen tüm anket şirketlerinin verdiği son rakamları sunuyorum.
Dikkat çekici nokta şu: İkisi hariç, tüm anket şirketlerinde Kılıçdaroğlu önde görüldüğü gibi seçim ilk turda bitiyor.
İşte şirketlerin son anketlerindeki oranlar;
AVRASYA:
Kılıçdaroğlu............. 53.5
Erdoğan.................. 39.7
MAK:
Kılıçdaroğlu............. 47.8
Erdoğan.................. 43.7
TÜRKİYE RAPORU:
Kılıçdaroğlu............. 54.5
Erdoğan.................. 45.6
AR-G:
Kılıçdaroğlu ............ 46.2
Erdoğan.................. 43.1
AKSOY:
Kılıçdaroğlu............. 55.6
Erdoğan.................. 44.4
PİAR:
Kılıçdaroğlu............. 57.1
Erdoğan.................. 42.9
ALF:
Kılıçdaroğlu............. 55.1
Erdoğan.................. 44.9
SAROS:
Kılıçdaroğlu............. 42.6
Erdoğan.................. 41.1
METROPOLL:
Kılıçdaroğlu............. 42.6
Erdoğan.................. 41.1
YÖNEYLEM:
Kılıçdaroğlu............. 43.8
Erdoğan ................. 39.2
GEZİCİ:
Kılıçdaroğlu............. 53.4
Erdoğan.................. 39.2
ORC:
Kılıçdaroğlu............. 48.9
Erdoğan.................. 41.5
AREDA SURVEY:
Erdoğan.................. 51.4
Kılıçdaroğlu............. 41.8
SONAR:
Erdoğan.................. 48.3
Kılıçdaroğlu 44.4