Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Sadece doğru sistem yeter mi?

Canlarım...

FED Başkanı bir açıklama yaparsa...

Tüm dünya ekonomi çevreleri bilir ki:

O açıklamanın tüm gerekleri yerine getirilecektir...





FED:

“Bu yıl şu kadar defa faiz artırımı yapacağız” diyorsa...

O yıl, o sayıda faiz artırımı yapılacaktır...

Yok eğer FED:

Piyasaların risk almaları için...

Faizin:

Kaç kez” ve “yüzde kaç” artırılacağı konusunda “belirsizlik” kararı almışsa...

Yani...



Para politikalarının ve enflasyonla mücadelenin gereği olarak:

“Belirsizliğin hüküm sürmesini doğru” bulmuş ise...

Açıklamanın içine:

“Gerekirse” şartı konacaktır...



Buradaki:

“Gerekirse” şu demektir:

“Kaç kez ve hangi oranda faiz artışı yapılacağına ya da yapılmayacağına henüz karar verilmiş değildir...”.

“Faiz artırmamız gerekiyorsa, arttıracağız...”.

“Faiz indirmemiz gerekiyorsa, indireceğiz...”.

“Faizleri sabit tutmamız gerekiyorsa da onu yapacağız...”.

Kısa ve öz:

“Para politikalarının ve enflasyonla mücadelenin gereği neyse onları uygulayacağız...”.



Bu tür açıklama:

Bir adı da “Risk Ekonomisi” olan piyasa ekonomisinin temel şartlarından biridir...

Risk ekonomilerinde (Liberal) devlet ekonomik verilerde önceden bildirim yapmama hakkına sahiptir...



Bu arada unutmadan...

Piyasa ekonomisinin adlarından üçüncüsü ise:

Rekabet ekonomisidir...



Türkiye’yi 21 yıldır yöneten zihniyet...

Son 10 yıldır:

Piyasa ekonomisinin:

Pi’sinden vazgeçti...

Sadece:

“Yasa ekonomisi” uyguladı...



Risk ekonomisini:

“Gelir Garantisi” ortak yağmacılığıyla öldürdü...

Rekabet ekonomisini ise:

“Adrese teslim, ahbap çavuş ilişkisine dayalı” ihalelerle yok etti...



Sözümün özü canlarım...

Sisteminiz ne kadar “doğru” olursa olsun...

İnsanınız yanlışsa:

Başarı imkânsız...

Gönlünü kime kaptırmış?


Popüler kanallarda yayınlanan dizi film kültürüm zayıftır...

O nedenle...

“EGO’nun yıldızı Melisa Aslı Pamuk’un yeni aşkı ortaya çıktı!” başlığı altında yayımlanan haberdeki EGO’nun:

“Ege Gaz Otobüs” olduğunu düşündüm...

Ama...

Değilmiş...

[caption id="attachment_427607" align="alignnone" width="600"] Melisa Aslı Pamuk[/caption]



Meğer...

Melisa bir dizi film yıldızıymış...

Ve...

Rol aldığı dizinin adı:

“EGO” imiş...



Haberin kapaktaki başlığı şöyle:

“(Melisa Aslı Pamuk’un) Birçok futbolcu ile aşk yaşadığı iddia edilmişti...”.

Haberin tamamını okuyunca:

O birçok futbolcunun sadece FB kalecisi ve kaptanı Altay Bayındır olduğunu görüyorsunuz...



Haberin ilerleyen satırlarında anlıyorsunuz ki:

Futbolcuları pek seven Melisa gönlünü:

Fransa’nın Lille takımında oynayan Yusuf Yazıcı’ya kaptırmış...



Peki...

Melisa:

“Gönlümü Yusuf Yazıcı’ya kaptırdım” şeklinde bir açıklama yapmış mı?..

Hayır...



Ama...

Yusuf:

Melisa’nın fotoğrafını...

Kalp koyarak paylaşınca:

Aşkını itiraf etmiş olmuş...



Seviyorum magazincilerimizi...

Çok “sürükleyici” bir üslupları var...

Vazgeçsem mi acaba?


Çocuk yaşlardaydım...

Gülistan Güzey, bir Yeşilçam filminde...

Genç bir abla rolündeydi...

Kız kardeşine şöyle diyordu:

“Kendi düşen ağlamaz...”.





Ne alaka mı?..

Anlatayım...



Bir ülke düşünün...

Nüfusun yaklaşık %80’inin en büyük beklentisi:

Karnını doyurmak...

Sosyal hayat ise:

Umurunda bile değil...



O ülkede...

Tüm hedefi sürekli iktidar olmak...

Ve...

Sürekli iktidarda kalmak olan politikacıları:

İşte bu...

Tek beklentisi:

“Bir dilim ekmek” olan seçmenler seçiyor...



Demek istemem o ki:

Halkımızın, eskiden “orta direk” denilen kesimi böylesine acı bir hayatı...

Böylesine fakirliği hak etmiyor olabilir...

Ama...

Çoğunluğu buna müstahak...



Ne yazık ki canlarım...

Az gelişmiş ülkelerde hayat bu:

Kurunun yanında yaşın da yanması...



Bazen düşünüyorum da...

Türk Müslümanlarının dertlerini kendime dert etmekten vazgeçsem mi acaba?..

İki ilân birden


Kayserilinin eşi ölmüş...

Ölüm ilanı vermek için gazeteye gitmiş...

Görevliyle aralarında şu diyalog geçmiş:

“Ölüm ilanı vereceğim...”.

“Ne yazalım?..”.

“Ayşe’yi kaybettim üzüntülüyüm...”.

“Kısa oldu, altı kelimelik hakkınız daha var...”.

“Aynı paraya mı?..”.

“Tabii ki...”.

“O zaman şunları da ekle ‘hanımdan az kullanılmış satılık temiz Toyota’...”.

Günün sözü


“Aslında hiç kaybetmedim; sadece sistemin istedikleri kazandı. Meteliksiz olabilirim ama niteliksiz değilim”.

Charles Bukowski

Tahminim o ki


Hollanda’da bir ekip yol çalışması yapıyor...

Çalışmanın yapıldığı yere yaklaşık 200 metre mesafedeki ağaçların üzerleri örtüyle sarılmış...

O an oradan geçmekte olan bir Türk Müslüman’ı yurttaşımız bu durumu merak etmiş, ekipten birine sormuş:

Cevap:

“Titreşimi hissedip stresten kuruyorlar, sarınca, korunduklarını hissedip rahatlıyorlar...”.



Efendim; çalışanların Türk Müslüman’ı olup olmadıklarını bilmiyorum...

Sorunun sahibinin Türk Müslüman’ı olduğundan ise eminim...

Ama

Akbelen’deki orman yağmacılarına destek veren Türk Müslümanlarından olmadığını:

Tahmin ediyorum...

Dünün tweeti


Mustafa Önsel

@mustafaonsel

‘Siz cezaevindeyken arkanızdan atıp tutan birisi daha öldü, bir şey demeyecek misin?’ diyorlar.

Demeyeceğim!

İlke olarak, ölünün arkasından kötü bir şey söylemem!

Ona olan saygımdan değil, kendime olan saygımdan.

Yeri geldiğinde siyaseten eleştirebilirim, o kadar!