Korkusuz

Reis-i Cumhur seçimi!

Reis-i Cumhur seçimi!
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine tam 1 yıl var.

Ekstra bir değişiklik olmazsa...

Seneye bu zamanlar... Sandığa gideceğiz.

Hem siyasi tansiyon giderek artıyor.

Hem de ülke gitgide geriliyor.

Bu gerginliğin seçime kadar devam edeceğini görmek zor değil...

Tarihimizde 1 numaralı koltuğun seçimleri kriz olmadan olmadı ki?

Nasıl mı?.. Anlatayım...

★★★

Tam 21 kez Cumhurbaşkanlığı seçimi yaptık.

Daha doğrusu sonuç alınan 21 seçim.

4 kez Atatürk, 4 kez İnönü, 3 Kez Celal Bayar cumhurbaşkanı seçildiler. Erdoğan 2 kez... Diğerleri ise birer kez Cumhurbaşkanlığı’nı kazandılar.

Bu arada 1961’e kadar olan seçimler 4’er yıllıktı.

★★★

1923’den 1961’e kadar hep tek adayla seçimler yapıldı. Ama başka aday olmamasına rağmen yine de bu seçimlerde muhalefetin sesi yükseldi.

Kurucu önderimiz Atatürk... Cumhurbaşkanlığına seçildiği ilk seçim oldukça düşük bir oy oranıyla seçilmişti. %56...

281 milletvekilinin sadece 158’i oylamaya katıldı. Yani sadece 18 milletvekili ile salt çoğunluğu sağlayabildi. Tam bir bıçak sırtı seçimdi. Başta Rauf Bey olmak üzere muhalif kadrolar bu seçimi boykot ettiler.

Atatürk’ün ikinci, üçüncü ve dördüncü seçimleri daha kolay oldu. Ama hiçbir zaman oy birliğiyle seçilemedi. 1927’de ve 1931’de % 91 ile 1935’de ise % 96 meclis çoğunluğuyla seçildi.

Ama bakınız... Gücünü pekiştirdiği muhaliflerinin birçoğunun tasfiye olduğu dönemlerde bile Ata’ya oy vermeyenler oldu.

★★★

Atatürk’ün ölümünden sonraki seçime tam bir seçim demek doğru olmaz. Hep yazdım. Atatürk’ün iyice ağırlaştığı son üç gün (6-7-8 Kasım 1938) pazarlık yapıldı.

Ve “İsmet Paşa” kararı alındı.

Son bir yıl ortalıkta olmayan hiçbir gücü kalmadığı söylenen İsmet İnönü, Atatürk’ün ölümünden tam 25.5 saat sonra Cumhurbaşkanı seçildi.

Seçime 399 vekilin 349’u katıldı 1 kişi hariç bütün oyları aldı. 348 oyla cumhurbaşkanı seçildi.

★★★

1973’deki seçimler tam bir gerilim filmiydi.

Faruk Gürler 9 Martçı sol cuntanın şefiydi. Ancak son dakikada yumuşak bir geçişle karşı 12 Mart darbesinin içinde yer aldı. Tek hedefi vardı. Bu seçimlerde Cumhurbaşkanı seçilmek. Hatta henüz 6 aylık genel kurmay başkanı iken istifa edip aday oldu. Askerin tüm desteğini arkasına alıp meclisten cumhurbaşkanı olarak ayrılmayı umuyordu.

“Ya Gürler Ya darbe” sloganı tüm Ankara’yı sarmıştı.

Gücü bugün bile çözülemeyen Orgeneral Faik Türün devreye girdi. Emrindeki 1.Ordu ile TBMM’yi koruma altına alacağını duyurdu. Oysa Gürler’i cumhurbaşkanı seçmek üzere toplanan meclisi izlemeye gelen Genel kurmay Başkanı Semih Sancar’ın da aralarında bulunduğu 52 general vardı. Yani askerler neredeyse tam kadro Gürler’in cumhurbaşkanlığını ilan etmeye meclisin locasına doluşmuşlardı.

Ama Faik Türün’ün de desteğini arkasına alan Meclis direndi. Bir başka emekli asker olan Tekin Arıburnu 282, Faruk Gürler ise 175 oy aldı. Seçimler uzadı.

Gürler adaylıktan çekildi.

İşte bu durum hiç akıllarda olmayan bir isim geldi. Oramiral Fahri Korutürk. Hem Ecevit’in hem de Demirel’in itiraz etmeyeceği bir isim oldu. Üzerinde uzlaşıldı. Tıpkı 2000’deki 3’lü koalisyonun güç savaşında aradan çıkan Ahmet Necdet Sezer gibi.

Fahri Korutürk Cumhurbaşkanı oldu.

★★★

1980 darbesinin gerekçeleri arasında meclisin Cumhurbaşkanı seçememesi vardı.

Fahri Korutürk’ün görev süresi dolmuştu. 22 Mart’ta seçim turları başladı. Ve tam 7 ay 124 tur sürdü.

Hatta ilginçtir. 125. Tur 12 Eylül günü saat 15.00’da yapılacaktı. Ancak o günün sabahında ordu yönetime el koydu.

★★★

Şaka gibi gelecek... Ama halkın oyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanımız Kenan Evren oldu.

Ve üstelik rekor oyla: % 92.

Tabi teknik olarak bu böyle. Yoksa 1982’de cumhurbaşkanlığı seçiminin anayasa oylamasıyla birleştirdiğini ve askeri vesayet altında halkın sandığa gittiğini de unutmayalım.

★★★

İki Cumhurbaşkanlığı seçimini muhalefet boykot etti.

Celal Bayar’ın 3.kez seçildiği 1957 seçiminde ve Turgut Özal’ın cumhurbaşkanı seçildiği 1989’daki seçimde muhalefet meclise gelmedi.

Celal Bayar boykota rağmen 1.turda 413 oyla seçilmeyi başardı. Turgut Özal ise sadece Anavatan partisinin oylarıyla (263 oy) ancak 3.turda köşke çıkmayı başardı.

Demirel bu durumu meşruiyet sorunu olarak gördü.

Ve Özal’dan cumhurbaşkanı diye değil hep ‘864 rakımlı tepenin sakini’ diye söz etti.

★★★

İşte böyle...

Cumhurbaşkanlığı seçimlerimiz hep gerginlik hep yüksek tansiyonla yaşanmıştır.

Atatürk zamanında da... Erdoğan zamanında da...

O yüzden 1 yıl daha sinirlerinize mukayyet olun derim...