Fırat Sarı isimli doktor bebek katillerinin lideri olarak gösteriliyor ama...

Nasıl bir liderse...

Murat Mantuş isimli eski bir polisten:

“Hastanedeki diğer doktorların bebek yakınlarıyla görüşmelerini engelle” diye talimat alıyor ve...

Çete lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı:

Emekli polisten aldığı emri yerine getiriyor...

Çete, soruşturma başlatan savcıyı makamında alenen tehdit ediyor...

Savcıyı öldürmek üzere plan düzenliyor...

Savcıyı öldürmek için:

Muhammed Emin Orhan adında bir tetikçi ayarlıyor...

Kişiye sahte MİT kimliğiyle birlikte uzun namlulu silah veriyor...

Düzenli maaş ödüyorlar...

Orhan, uzun namlulu silahla yakalanıp içeri düşüyor...

Ama...

Çete:

Tetikçiyi 28 günde tahliye ettiriyor...

Savcıyı öldürmesi için 100 bin $’ın yanı sıra...

Sürücüsüyle birlikte bir de motosiklet ayarlıyorlar...

Emniyetten:

Savcının adreslerini, anlık baz bilgilerini alıyorlar...

Takip edip evinden adliyeye gidiş güzergahını öğreniyorlar...

Ancak...

Tetikçi korkup vaz geçiyor...

Başka tetikçi ayarlayana kadar da:

Tutuklanıyorlar...

Sinan Ateş davasında da adres bilgisinin bir başkomiserden alındığını hatırlayın...

Tetikçilere müebbet verilmiş ama...

Ağa babalarına dokunan olmamıştı...

Çok gelişmiş...

Ekonomisi büyüyen...

Adil ve adaletli...

Müreffeh Türkiye işte bu ülke...

Kaynak:

Mustafa Okumuş...

Bunların taaaaa....

Manisa’da hamile kadını çocuğunun gözü önünde darp eden Yılmaz Akman, hakaret suçundan:

9 ay 15 gün...

Kasten yaralama suçundan ise 10 ay hapis cezası verilerek:

Adli kontrol şartıyla tahliye edildi...

Bu kararı veren savcı ve yargıcı tanımıyorum...

İsimleri bilmiyorum...

Tek bildiğim...

Bunların taaaaa.... Gerektiği...

TÜKENEN UMUTLAR

Memleket, bebek katliamı felâketiyle adeta sarsılıyor...

Bugüne kadar bütün pislikleri örtmeyi başaran iktidar bu defa başaramayacak gibi...

Ama...

Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Özgür Özel:

Bir beldenin çekirdeksiz nar ve tropikal meyve festivali için Antalya’da dolanıyor...

Alanya Kalesi’nde verdiği pozları ve görüntüleri paylaşıyor...

Bu arada...

“Günün mana ve önemine binaen” bebek katliamından da söz ediyor...

Ama...

Suyuna tirit şeylerle geçiştiriyor...

Oysa...

Halkın neredeyse yarıya yakını:

Ne umutlarla bağlamıştı ona...

Ne umut bıraktı...

Ne ümit...

NET ANLATMIŞ

AKP Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç, partisinin Eskipazar İlçe Kongresi’nde yaptığı konuşmada şöyle dedi:

“Allah rızası için, boş adamların boş konuşmalarını dinlemeyin ya. Bu memleket neden kaybetti? İki şeyden kaybetti. Bir, birlik ve beraberlik olamadı. İki, boş olan, boş konuşan adamların lafının arkasına çok düştü...”.

AKP’yi ancak bir AKP’li böyle net anlatabilirdi...

BİLİMİ ÖNCELİYOR...

Canlarım...

Haritada gördüğünüz yeşil renkli yerler Müslüman ülkeler...

Kırmızı olan ise Musevi İsrail...

Müslüman ülkelerin eğitim/öğrenim sisteminde:

İntegral yok...

Evrim kanunu yok...

Din dersi çok...

Yeşil renkli yerlerde bulunan Müslüman ülkelerde...

Henüz reşit olma yaşına uzak olan çocuklara:

Saçının telini gösteren kadınların cehennemde cayır cayır yanacakları öğretiliyor...

İlkokul çağındaki çocuklar, eğitimden koparılıp evlendiriliyor...

Çocuklar bunun:

Peygamber sünneti olduğu yalanıyla uyutuluyor...

Bilim yerine hurafelere inandırılıyorlar...

O küçücük kırmızı olan İsrail ise...

Bu tür palavraları kutsal kitaplarında olsa bile...

Çocuklarına öğretmiyor, bilimi önceliyor...

NEDEN ACABA?..

Netanyahu’yu, bebekleri katlettirdiği için haklı olarak lânetleyenler...

Türkiye’de masum bebekleri para için öldüren namussuzlara...

Olayın öğrenilmesinin üzerinden 1.5 yıl geçtiği halde dokunmuyor gibi...

Neden acaba?..

Bu çetenin elebaşlarından birinin:

Erdoğan dahil iktidarın en güçlü adamlarıyla çekilmiş videoları ve fotoğrafları olduğu için mi?..

Bebekleri para için ölüme gönderen hastanelerden birinin:

Sağlık eski Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na ait Özel Avcılar Hospital Hastanesi olduğu iddiasının doğruluğu anlaşıldığı için mi?..

Neden acaba?..

HALEN BAKAN

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, İstanbul İl Sağlık Müdürü olduğu süreçte başlayan soruşturmaya ilişkin:

“SGK’ya bildirim yapılmasına rağmen bu hastaneler ‘hizmet’ vermeye devam etti mi?” sorusuna:

“Artık konuşmak istemiyorum. İyi geceler” diye cevap verdi...

Oysa dört kelime yeterdi cevap için:

“An itibariyle istifa ettim...”.

Ama o cevabı vermeyen bu kişi:

Halen Sağlık Bakanı...

Günün sözü

“Hükümdar göz yummazsa eşkıya kervan basamaz...”.

Sadi-i Şirazi

ÖZÜR DİLER Mİ ?

Türkiye’de en güvenilmeyen 3 kurum sırasıyla şunlar:

Siyasi partiler...

Diyanet İşleri Başkanlığı...

Yargı...

Ankete katılanların yüzde 25,1’i siyasi partilere...

Yüzde 18.8’i Diyanet İşleri Başkanlığına...

Yüzde 18.4’ü de Yargı’ya güvenmiyor...

Ne memleket ama değil mi?..

Halkın bu dünyasıyla (Siyasi partiler ve Yargı) gelecek dünyasını (DİB) güvence altına alması gereken üç kurum:

Güvenilmezlikte ilk üç sırayı paylaşıyor...

22 yıl öncesine kadar Yargı ve Diyanet; TSK’dan sonra en güvenilir kurumlar olarak bilinirdi...

22 yıldır iktidar olan siyaset egemeni...

Bu tablodan sorumlu olduğu için:

Halktan özür diler mi acaba?..

NE İŞ?..

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmî Gazete’de yayımlanan karara göre...

Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürü Rıza Uçan:

Görevden alındı...

Uçan’ın yerine Mehmet Fidan atandı...

Aslında...

Kulağını, gelin gittiği evde deldiren bîbakire gelin fıkrasını anlatmanın tam sırası ya...

Neyse...

Kısaca şöyle de diyebilirim...

Hastane yapımından sorumlu olan kişi görevden alınırken...

Hastanelerin yönetiminden sorumlu kişi/ler halen görev başında...

Ne iş?..