Size, “Son bir kaç ayda medyada yıldızı hızla parlayan isim kim?” diye sorsam, çoğunuz tahmin bile edemezsiniz:
İbrahim Paşalı...
“Hoppala, o da kim yahu? Yıldızı parladı da biz neden görmedik?” dediğinizi biliyorum.
Kendisi şu anda, Türk medyasının en büyük gruplarından “TMSF Medya”nın patronu...
★★★
İbrahim Paşalı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem Rize’den hemşerisi, hem de Kasımpaşa’dan komşu çocuğu...
O da Erdoğan gibi Kasımpaşa’dan çıkıp Üsküdar’a geçenlerden...
İlkokula Beyoğlu’nda başladı, liseyi Üsküdar’da bitirdi.
15 yıl boyunca İstanbul Marmara FM radyosunda hazırlayıp sunduğu, “Gece Yürüyüşü” adlı program ile tanındı.
Lakabı, “Romantik İslamcı...”
★★★
Radyoda buğulu sesiyle haftada bir okuduğu “İyi Günler İleride” adlı şiiriyle tanındı. O şiirin final bölümü şöyle:
“İyi günler ilerde anneanne...
İyi günler ilerde...
Bense yirmi dört saatlik günlerdeyim anneanne...
Sade ekmeği bildiğimiz günler,
geçmişte ve güzeldi anneanne...
Şimdi ekmek dile gelse,
boğazımızdan geçişine utandığını söylerdi!”
★★★
Bu “Romantik İslamcı” arkadaş sadece radyoculuk yapmadı.
Önce Milli Gazete’de, ardından Pazar günleri Yeni Şafak’ta köşe yazmaya başladı.
Son olarak da TVNet adlı televizyon kanalında “Makam Arabası” adlı programı hazırlayıp sundu.
Kendisinin, İstanbul Kriterleri ve Öğle Uykusu adlı iki de kitabı bulunuyor.
★★★
Gördüğünüz gibi para, pul işlerinden anlamıyor. Yani kayyum olarak atandığı grupların mali yapılarını yönetme ya da düzeltme gibi bir beceriye ve uzmanlığa sahip değil...
Hayatında gazete ya da televizyon yönetmişliği de yok...
Ama Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ne hikmetse, el konulan ve kendisine devredilen her medya kuruluşuna bu arkadaşı “kayyum” olarak atıyor.
Önce Flash Haber, Habertürk, Show TV ve Bloomberg HT’nin kayyumu oldu; son olarak da 
TELE 1 kendisine bağlandı.
★★★
Oysa medya yöneticiliği özel uzmanlık ister...
Bilgi ister, deneyim ister, geniş bir ilişki ağı ister!
Bu arkadaşta deneyim sıfır, böylesine büyük bir medya grubunu yönetmek için gereken bilgi de sıfır...
Güçlü olan yanı ise, “ilişki ağı...”
Görünen o ki bu konuda hayli başarılı...
Yıllarını gazeteciliğe, televizyonculuğa ve medya yöneticiliğine adamış binlerce isim dururken, TMSF’nin kendisine devredilen her medya kuruluşuna bu Paşalı’yı ataması bunun kanıtı...
★★★
Peki; yaptığı ya da yapabildiği ne?
“Penguen bekçiliği!”
Hatırlarsınız, Gezi Direnişi sırasında bazı kanallar korkularından penguen belgeselleri yayınlamaya başlamıştı...
Bu arkadaşın işi de bu:
El konulan gazeteleri, internet sitelerini ya da televizyonlarını, “Penguen Kanalı”na dönüştürmek...
Haber vermelerini kesmek, haberci personeli kızağa çekmek, ekranı belgesellerle doldurmak...
Bir tür dikensiz gül bahçesi yaratmak...
★★★
Kendisine sormuyorum; onun vereceği bir yanıtı aramıyorum çünkü...
Sorum TMSF yönetimine:
Neden her kanala bu “Romantik İslamcı” arkadaşı kayyum olarak atıyorsunuz?
Başka birini bulamıyor musunuz?
Yoksa onun ismini size “çok güçlü birileri” mi verdi de... Vazgeçemiyor musunuz?
Ayrılamazlar!
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Anıtkabir’i ziyaret etmediği gibi Erdoğan’ın verdiği resepsiyona da katılmamış...
Çünkü Devlet Bey, 28 Ekim günü Cumhurbaşkanı’ndan bir randevu istemiş... Terörsüz Türkiye Komisyonu’nun İmralı’ya gitmesinin önünün açılmasını isteyecekmiş...
Bu randevu gelmeyince küsmüş...
★★★
Peki; böyle bir gerekçeyle bu ortaklık bozulur mu?
Hayır...
Çünkü göbekten yapışıklar!
İkisi de ayrılmaları durumunda iktidarda kalamayacaklarını çok iyi biliyor...
GÜNÜN SORUSU
Cumhuriyet’in 102’nci yıl dönümünde Anıtkabir’i 1 milyon 125 bin 311 kişi ziyaret etmiş... Bu sayı geçen yıl 745 bin 920 kişiydi... Sorum Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarına:
Sesinizi her yükselttiğinizde bu sayının daha da arttığının farkında mısınız?
 
         
                                         
                