Korkusuz
Ümit Zileli

Ölümüne dönen çarklar!..

Onlar ki toprakta karınca/ suda balık/ havada kuş kadar çokturlar/ Korkak, cesur, cahil, hakim ve çocukturlar/ ve yaratan onlardır ki/ destanımızda yalnız onların maceraları vardır...

Büyük şair Nazım Hikmet’in, her okuduğumda içimi titreten, gözlerimi yaşartan “Onlar” şiirinin ilk mısralarını aldım yukarıya...

Onlar ki; tarihin ilk evrelerinden bu yana insanlığın en ağır sorumluluklarını, en ağır işlerini omuzlayan, önce köle, sonra maraba, ırgat diye anılan, sanayi devrimiyle birlikte “İşçi sınıfı” diye tanımlanan, hep üreten, hep yaratan ve hep ezilenlerdir...

Onlar ki; çoğunlukla elindeki gücün asla farkına varmadan ömür tüketen, “birlik olunca” neler yapabileceklerini kavrayamayan, “işçi” kimliğini inanç, mezhep, siyasi aidiyet yollarında bir türlü öne çıkaramayan, yarattıklarından bile zevk alamayanlardır... Çarkları çevirmek için ölümüne emek harcayanlardır...

-Ve bu acıklı yazıda yalnız onların çektikleri vardır...

Bir yıla sığan tabutlar!


Yüzyıllardır olduğu gibi yine çarklar döndü ve onlar yine öldüler...

İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, 2020’de meydana gelen iş cinayetleri raporunu açıkladı:

-Geçtiğimiz yıl en az 2 bin 427 işçi yaşamını yitirdi!

Dikkat edin, rapor “en az” diye veriyor cinayetlerin toplamını; aynı kadın cinayetlerinde olduğu gibi, işçi cinayetlerinde de net rakam yok! Piyasa oyunlarında, enflasyonda, işsizlikte milimi milimine çalışan istatistikler, her nedense bu alanlarda bir türlü net rakamı bulup ortaya koyamıyor!

Biliyor musunuz, geçen yıl işçi ölümlerinde başrolü Kovid-19 oynadı; hayatını kaybeden işçilerin 741’i yani yüzde 31’i korona virüsüne yenik düştü!.. Doğru dürüst maskeden yoksun çalışmanın, yemekhanelerde neredeyse üst üste oturmanın, otobüste, metroda, dolmuşta kucak kucağa seyahat etmenin bedeliydi bu ölüm!..

İkinci ve üçüncü sırayı ise tarım-orman ile inşaat sektörü aldı; tarım-orman işkolunda 224’ü çiftçi, 218’i işçi olmak üzere 442 emekçi, inşaat-yol işkolunda ise 355 iççi cinayet kurban gitti!.. Hemen bütün iş kollarından emekçi var listede; taşımacılıktan sinemaya, metal işkolundan tekstil, deriye, madene, enerjiye, iletişime, savunma güvenliğe bir çok iş kolu payına düşeni almış ne yazık ki...

Ölen emekçilerin yüzde 83’ü ücretli işçi ve tümünün içinde sendikalı olanların oranı ne kadar biliyor musunuz?

-Yüzde 4!

Bir diğer deyişle ölen emekçilerin yüzde 96’sı hiçbir güvencesi olmayan, “köle ücretine” mahkum zavallı yurttaşlar! Peki ya yaşları?

-14 yaş ve altı 22 çocuk işçi, 15-17 arası 46 çocuk/genç işçi, 18-27 arası 258 işçi, 28-50 yaş arası 1079 işçi, 51-64 yaş arası 708 işçi, 65 yaş ve üstü 159 işçi ve yaşı bilinmeyen 155 işçi!..

Ölen işçilerin yüzde 6’sı kadın, yüzde 94’ü ise erkek! Ve onlar şimdi bir raporda oran ve rakam yalnızca... Bizim hanemizde ise koskocaman bir utanç vesilesi!

-Sorsanız birileri “fıtratlarında varmış” der mi?..

Tokat gibi bir kitap!


Sevgili kardeşim Barış Doster yine yapmış yapacağını, harika bir kitaba daha imzasını atmış!..

-Milli Mücadele Işığında Türkiye!

Elime tam da “7 düvele karşı savaş masaldı” diyen eski Türk Tarih Kurumu Başkanı sıfatlı zata yanıt verişimin ertesinde geçti (7 Düvel Masalı- 13.01.2021)

Atatürk’ün önderliğinde Türk milletinin yarattığı destanı, her okuyanın gayet net anlayabileceği şekilde sade bir dille anlatıyor Barış. Cumhuriyetin ayağına pranga olan “feodal kafayı”, Cumhuriyetle solculuk arasındaki ilişkiyi, Türk devriminin mazlum milletler üzerindeki derin etkisini, bugünün saflaşmalarını ve milliyetçilik tartışmalarını su içer gibi okudum. Barış’ın önsözünde yer verdiği, Rauf Orbay’ın, Falih Rıfkı Atay’a Atatürk için söylediği şu itiraf niteliğindeki sözlerle bitireyim:

-O olmasaydı biz bu işi başaramazdık, ama biz olmasaydık o bu işi yine başarırdı!

Kalemine, yüreğine sağlık sevgili kardeşim. Lütfen bir tane de şu eski TTK başkanına gönder, belki bir şeyler kapar!

(Halk Kitabevi)