Ölçülü bir övünme her zaman insanın kendisine olan özgüvenini gösterir...
Abartılı övünmek ise:
“Böbürlenmeye” girer...
Ki:
İnsanların geneli...
Böbürlenen kişilerden:
Nefret ederler...
★
Sözü...
Böbürlenmeyi övünmek zanneden Nikola Tesla’ya getireceğim...
[caption id="attachment_395122" align="alignnone" width="600"]

★
Nikola Tesla olağanüstü zeki ve bir o kadar da çalışkan biriydi...
Ancak:
Pazarlaması yoktu...
Yani:
Kendisini satmayı beceremiyordu...
★
Meselâ her gittiği yerde:
“Radyoyu ben icat ettim” deyip duruyordu...
Ama...
Ağırlığı yoktu...
Sıradan bir kişi gibi...
Ve...
Abartılı bir övgüyle (Böbürlenerek) anlatıyordu bunu...
★
Sonunda...
Nobel’i Tesla değil:
Kendini satmasını bilen...
Zamanı geldiğinde çok iyi bir...
“Ağır abi rolü” oynayan:
Guglielmo Marconi aldı...
[caption id="attachment_395123" align="alignnone" width="600"]

★
Çünkü kamuoyu...
Tesla’ya değil...
Marconi’ye inanmıştı...
★
Dava yıllarca sürdü...
1943 yılında ABD Yüksek Mahkemesi:
“Radyonun patentini ilk alan kişi Nikola Tesla’dır” hükmüyle...
Hırvat bilim insanının “radyoyu ben icat ettim” iddiasını doğruladığındaysa...
Tesla...
Kararın açıklandığı tarihten beş ay önce:
Toprağın altında çürümeye başlamıştı...
[caption id="attachment_395125" align="alignnone" width="600"]

★
Bugün dünyanın tüm yerleşim merkezlerini aydınlatan “alternatif akım” jeneriklerini de Tesla icat etti...
Ama...
Bu muhteşem icadı ilk önce:
Ölüm cezasına mahkûm edilen suçluları...
Elektrikli sandalyede kızartma yapmak için kullanılınca:
Adı kötüye çıktı...
Ve ne yazık ki Tesla:
Kendini anlatamadı...
★
Ve daha neler neler...
★
İşte bu muhteşem zekâ...
Bu müthiş yetenek...
Ama:
Hafif adam...
New York’taki bir otelde öldüğünde:
Cepleri bomboştu...
★
NOT:
“Çok yetenekliyim ama kimse beni anlamıyor?” diye düşünenlerdenseniz...
Tesla gibi değil:
Edison...
Ya da:
Marconi gibi olun...
Önce:
Kendinizi pazarlamayı öğrenin...
★
Tesla da yaptı...
Ama...
Kaymaklarını:
Edison ve Marconi yedi...
Çünkü onlar:
“Ağır abi” rolünü oynarken...
Tesla:
“Hafif adam” rolünde direndi...
Yazık çok yazık...
Bir an için...
Gelişmiş bir demokrasi...
Ve hukuk devleti yurttaşı olduğunuzu düşünün...
★
Terör yeniden tırmanmaya başlamış olsun...
Ve o kadar ki...
İktidar ortağı partinin...
En güçlü teşkilâtı Ülkü Ocakları Eski Başkanı bile...
Silahlı bir saldırı sonucu öldürülmüş olsun...
★
Siz de...
1 Kasım 2015 seçimleri öncesini bizzat yaşamış bir televizyon gazetecisi olarak...
“Seçimler yaklaşınca böyle terör olayları oluyor” diyerek...
Hem kamuoyunu...
Hem ülke yönetimini uyarın...
Yani:
Mesleki sorumluluğunuzu yerine getirin...
★
Şimdi...
Sorum şu:
Demokratik bir hukuk devletinde...
Bu cümlenizin herhangi bir yerinde:
“Suç” arayan bir otorite çıkar mı?..
Ya da:
“Canım suç değil ama sorumsuzluk ve çok ayıp” diyen bir meslektaşınız fırlayabilir mi ortalık yere?..
[caption id="attachment_395127" align="alignnone" width="600"]

★
Saçmaladığımı zannedebilirsiniz ama...
Aynen bunlar oldu...
Ayşenur Arslan...
Halk TV’de:
“Seçimler yaklaşınca böyle terör olayları oluyor” dedi...
Bunu söylerken de:
“Yetti artık ama” der gibi bir mimik yaptı...
Ve...
RTÜK...
Bu uyarı ve mimik için...
Kanalı kapatmak istiyor...
★
Diyelim ki:
RTÜK siyasi bir kurum...
Yapı itibariyle...
İktidar partili gazetecilerden oluşuyor...
[caption id="attachment_395128" align="alignnone" width="600"]

★
İyi de...
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni’ne ne oluyor?..
Bu cümleden nasıl oluyor da:
“Sorumsuzluk...”.
“Ayıp...”.
Ve hatta:
“Suç” üretebiliyor...
★
Tamam...
Kamu kurum ve kurumları partizan:
Kabul...
Ama...
İktidar tarafından vicdanları satın alınan gazetecilerin...
Kamu kurumlarında görevlendirilenlerden daha partizan olmasına:
Sessiz mi kalacağız?..
★
Yazık...
Çok yazık...
Daha doğrusu:
Rezalet...
Cevap dahi vermez
2022 yılı ihracatının geçen yıla göre:
%12,9 artışla...
254,2 milyar dolara çıktığını duyuran Erdoğan...
2022’deki ithalat tutarını...
Ve...
Dış ticaret açığını açıklamadı...
★
Yani...
Erdoğan kredi talebinde bulunduğu banka yönetimine...
Bilançosunun sadece:
Aktifini...
Yani varlıklarını vermiş...
★
Bu durumda banka yönetimi ne yapar?..
Erdoğan’ı ciddiye bile almaz...
Talebine...
Bırakın krediyi...
Cevap dahi vermez...
Rezil oluruz
Afganistan’ı yöneten kökten İslamcı terör örgütü Taliban...
Afgan mühendislerin ürettiği “Mada 9” isimli ilk yerli otomobilin prototipini test etmiş...
★
Vay anasını...
Eğer bu adamlar bu Mada 9’u marttan önce yola koşarsa...
Görün siz rezilliği...

★
Neden?..
Çünkü...
Hem Afgan mühendisler...
Hem yerli...
Hem milli...
★
Bizimki ise:
Ne yerli... Ne milli...
Ne de Türk mühendislerinin eseri...
Hangi tür
Deniz Baykal’ın kızı olarak bilinen Aslı Baykal demiş ki:
“Eksenini şaşırmış olan ve içimi yakan CHP’yi anlattıkça cevap veremiyor ve şahsımla ilgili dedikodu üretiyorlar. Büyük beyinler fikirleri tartışır, orta halliler olayları, küçük beyinler ise insanları tartışır.
Algı ile farklı sese saldıran siz mi özgürlükleri savunacaksınız?..”.
★
İyi de hanımefendi...
Siz sadece kişileri tartışarak...
Hangi tür beyne sahip olmuş oluyorsunuz?..
Bu kadar kolay
Bir kamu bankasında genel müdürlük yapan Temel; bankasını soymak suçundan yargılanıyordu...
Son celsede Hâkim, delil yetersizliğinden beraatine karar verdi...
Temel ellerini çırptı...
Sevinçle bağırdı:
“Hay gözünü sevdiğim Hâkim Bey’i; şimdi bu paralar benim mi yani?..”.
★
Hem de...
Faiziyle...
★
Eşek derviş olmaz gidip gelmekle Tekke’ye...
Deve hacı olmaz gidip gelmekle Mekke’ye...
Gerçek
Katıra:
“Baban kim?” diye sormuşlar...
Babasının “eşek” olduğunu söylemeye utanmış:
“At, dayım olur” demiş...
★
Katırın dayısının at olduğunu söylemesi...
Babasının “eşek” olduğu gerçeğini tabii ki:
Değiştirmez...
Cinayet kararları

İlk atom bombası New Mexico çölünde denendi...
Deneyleri yöneten Robert Oppenheimer...
İyi bir iş başarmış olduğuna inanılan Oppenheimer tebrikleri kabul ederken...
Kendisiyle gurur duyuyordu...
★
Bir süre sonra aynı atom:
Hiroşima ve Nagazaki’de patlatıldı...
220 bin sivil ve masum Japon öldü...
★
Oppenheimer, ABD Dışişleri Bakanıyla birlikte Başkan Truman’ın yanına çıktı...
“Ellerimin kana bulandığını hissediyorum...” dedi...
Truman, Oppenheimer’ı yolcu ettikten sonra Dışişleri Bakanı’na döndü:
“Bu o.ospu çocuğunu bir daha ofisimde görmek istemiyorum” dedi...
★
Askerler savaşır...
Ama...
Bu toplu cinayetlerin kararını:
Siviller verir...
Kara mizah gibi...
[caption id="attachment_395115" align="alignnone" width="600"]

Arada kaynadı...
Ama ben hatırlatayım...
★
Selahattin Demirtaş...
Cezaevinden yaptığı bir açıklamada şöyle dedi:
“Herkesi dinlemeye sonuna kadar açığız, buna Akşener de Altılı Masa’nın tüm aktörleri de dahildir...”.
★
Yürekleri ferahlatan bu cümlesiyle...
Tüm ülkeye barış ve dostluk mesajı veren politika lideri:
Cezaevinde...
★
Bütün muhalefet partileri liderlerine:
“Şerefsiz” diyen politika cambazı:
Memleket yönetiminde...
★
Kara mizah gibi...