Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

O yılları hatırlar ama sebebin ne olduğunu bilmez

Yıl 1978...

CHP Genel başkanı Bülent Ecevit:

“Rejim tehlikede” diyerek...

İstanbul Florya’daki Güneş Motel’de...

11 AP Milletvekiliyle buluştu...


[caption id="attachment_390118" align="alignnone" width="600"] Ecevit[/caption]



Her birine bakanlık sözü vererek...

AP Genel Başkanı Demirel’in Başbakanlığında kurulmuş olan koalisyon hükümetinin...

Gensoruyla yıkılması için:

Oy kullanmalarını istedi...

Ve...

Aynen öyle oldu...

 



Demirel Hükümeti devrildi...

Yerine...

AP’den transfer edilen 11 milletvekilinin tamamının “bakan olarak” görev aldığı...

  1. Ecevit Hükümeti kuruldu...




Ve canlarım...

Sosyal demokrat...

Ve Kamucu CHP icraatlarına...

Özel sektörü “adam etmek” iddiasıyla başladı...



Fiyat artışlarının: Arz-talep dengesizliğinden geldiğini...

Üretimi (Arzı) arttırarak enflasyonla mücadele etmek yerine...

“Fiyat Kontrol Komiteleri” kurarak: Fiyat artışlarının önüne geçebileceğini sandı...



Sonuç...

Kara borsa...

Akaryakıt istasyonlarında kilometrelerce kuyruklar...

Boş raflar...

Ve...

Daha yüksek: Enflasyon...

[caption id="attachment_390120" align="alignnone" width="600"] Erdoğan[/caption]



Yaşı itibariyle o günleri hatırlayan Erdoğan...

Enflasyonun neden önlenemediğini anlayabilecek ekonomi bilgisi olmadığı için...

Ecevit’in yaptığı yanlışları aynen tekrar ediyor...


[caption id="attachment_390119" align="alignnone" width="600"] Demirel[/caption]



Ancak...

Unutmuş olabilir...

Ben hatırlatayım:

1979 senato yenileme ve boşalmış 5 milletvekilliği için yapılan seçimlerde...

Demirel Ecevit’e:

Çok ağır bir seçim yenilgisi tattırdı...

Ve Ecevit...

İstifa etmek zorunda kaldı...



Azınlık hükümeti kuran Demirel...

24 Ocak kararlarını aldı...

1980 yılı Haziran- temmuz ve ağustos enflasyon oranları “eksi” idi...

Ama...

TSK...

Terörü bahane ederek...

12 Eylül 1980 günü...

O başarılı hükümete karşı silahlı darbe yaptı...



Hala...

Acısını çektiğimiz...

Çok berbat...

Ve...

Çok acımasız bir darbe yaptı hem de...

Zor bir şey mi?


Şu soruyu da duyar gibiyim:

“Erdoğan başkanlık sisteminden asla vazgeçmeyeceğini söylüyor, ne yani; sözünü mü yiyecek?..”.

[caption id="attachment_390121" align="alignnone" width="600"] Rahip Brunson[/caption]



Güldürmeyin beni...

Rahip Brunson...

Gazeteci Deniz Yücel...

 



Uçağını düşürdüğümüz Rusya...

Kendisine:

“Aptal olma” diyen Trump...



Başkan olduğunda tebrik için aradığında...

Telefonuna bile çıkmayan: Biden...

[caption id="attachment_390125" align="alignnone" width="600"] Sisi[/caption]



“Katil” dediği:

İsrail...

Suudi Arabistan...

BAE...

Mısır...

Ve en son:

Suriye...

[caption id="attachment_390126" align="alignnone" width="600"] Esad[/caption]



Ne dersiniz?..

Erdoğan için...

Sözünü yemek:

Zor bir şey mi?...

Görmeli


Sezen Aksu:

2022 yılında...

Türkiye’nin en çok dinlediği sanatçı oldu...





Erdoğan’ın (Kaldıysa) sıkı dostları ona...

Bu haberi:

Mutlaka vermeli...



Ve...

Erdoğan...

Artık:

Nereye götürüldüğünü: Görmeli...

Anlatmalı


Varoşlarda orta yaşın üzerinde bir yurttaşa sordular:

“Bu pazar seçim olsa kime oy verirsiniz?..”

“Tayyip’e...” dedi yurttaş...

“Neden?..”.

“Hiçbir iş yapmıyoruz ama her ay maaşımızı veriyor. Hem bizi yormuyor hem karnımızı doyuruyor, namazımızı
niyazımızı kazaya bırakmıyoruz da ondan...”.




Birileri...

Erdoğan’a da...

Bu seçmen gibilere de: Sosyal devletin bu olmadığını:

Anlatmalı...

Ne kazandık


AKP’li Mustafa Varank dedi ki:

“Yazılımcıların yurt dışına gitmesini kazanç olarak görüyoruz...”.

Sonra da devam etti:

“Son bir yılda 30 bin yazılımcının ülkeden gittiği iddiası doğru değil, altı boş bir rakam...”.

[caption id="attachment_390123" align="alignnone" width="600"] Varank[/caption]



Bir rakam da siz verin o halde...

Kaç yazılımcı gitti, bilelim...



Ve...

Yazılımcıların gitmesiyle:

Ülke ne kazandı?..

Anladım


Halife Ömer demişti ki:

“Çok gülenin heybeti azalır...”.



Bir Çin atasözü:

“Gülmesini bilmiyorsan dükkân açma...”.



Böylece:

AKP kadrolarının...

Başta...

Genel Başkanları olmak üzere...

Neden gülmediklerini...



Çinlilerin ise...

Niçin bu kadar güzel güldüklerini:

Anlamış oldum...

Stagflasyon mu dediniz?..


Gördüğüm kadarıyla...

Pek çok saygın iktisatçı...

Sadece dünyada değil...

Türkiye’de de çok şiddetli bir stagflasyon dönemi öngörüyor...

[caption id="attachment_390124" align="alignnone" width="600"] Powell[/caption]



Ben ise... Ne Amerika...

Ne de AB ülkelerinin stagflasyon yaşanmasına izin verecekleri kanaatinde değilim...

Hiçbir zaman da o kanaatte olmadım...



Söylediğim şuydu:

ABD ve AB Merkez bankaları bir süre...

Politika faizlerini arttıracak...

Sonra:

Mevcut enflasyon oranlarıyla...

Yollarına: Devam edecekler...



Nitekim...

FED Başkanı Powell:

Faiz artışlarında daha yumuşak geçişler olabileceğinin sinyalini verdi...



Yani: Stagflasyon tehlikesi yok (Gibi...).

Neden savaşsınlar


“Hayal” denileceğini biliyorum ancak...

İnsanlığın kurtuluşunun...

Bir tek yolu var: Savaşmayan bir dünya...



Bunun için gerekli olan ise:

İnsanî gelişmişliğini sağlamış seçmenlere sahip olmak...

Ve böylece politikayı...

“Sokak çocuklarının” elinden:

Kurtarmak...



Eğer, ülkeleri:

Devletin gücünü değil...

Hukukun gücünü ön plânda tutan...



Kökten milliyetçi...

Kökten dinci azgın azınlığın değil...

İnsanî gelişmişliğini gerçekleştirmiş...

İnsan haklarına saygılı...

En az eşitsizlikten yana makul çoğunluğun etkisinde kalan politikacılar yönetirse...

Neden savaşsınlar ki?..