Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

O milletten değilim...

Rahmetli babacığım:

“Kör bir eşek bile aynı çukura iki kere düşmez” derdi...

Deprem günü bile siyaset yazdığım için bana:

Kırılan ve...

Eleştiren çok oldu...



Deprem dün sosyal medyada da tartışılamadı...

“Devlet nerede?..”.

“AFAD niçin var ama neden ortada yok?..”.

“TSK böyle günlerde halkın yardımına koşmayacaksa ne zaman?..” diye soranlara:

“Ben de muhalifim ama bugün bari sus” diye ayar çekenler oldu...



Canlarım benim...

Biz hep mi böyleydik?..

Yoksa son zamanlarda mı böyle olduk?..





Felâket zamanı birleşen...

Felâket geçince...

Birbirine düşman olan...

Birbirini aşağılayan...

Birbirinin gözünü oyan...

Hatta...

Birbirini öldüren bir toplum:

Millet olabilir mi?..



Sadece deprem, sel ve grizu patlaması ve benzeri doğal felâket ortamında:

“Birlik, beraberlik ve yardımlaşma” çağrısı yapan iktidarın yanında durmak mı vatanseverlik?..



İyi de...

Bu defa...

İşgal atında olmadığımız...

İşgal tehlikesi de yaşamadığımız halde...

Ya...

Bir ülkeye harp ilan ederse:

Ne yapacağız?..



Umarım bu:

“Birlik beraberlik” söylemleri...

Ülkeyi yönetenleri:

“Felaket ver Allah’ım ki bir ve bütün olalım, memleketi hiç itirazsız, sorunsuz yönetelim” duasına çıkartmaz...





Canlarım...

Dileyen bana kırılsın...

Dileyen gücensin...

Dileyen:

Ayar versin...

Ne yaparsa yapsın...

Ben:

Felâket günü birleşen...

Felâket geçince:

Birbirinin gözünü oyan:

O milletten değilim...

İktidarı eleştirmeye devam edeceğim...

Siyaset


AKP sözcüsü Ömer Çelik:

“Cumhur İttifakı sahada ve depremzedelerin bütün ihtiyacı karşılandı” diyor...

Bu söylem:

Siyaset olmuyor...





Bir başka iktidar borazanı...

Devletin deprem bölgesinde...

“Her derde deva” olduğunu anlatırken:

Siyaset olmuyor...



Bizler...

Yapılanların yetersizliğini söylediğimizde:

“Bozguncu” olmakla suçlanıyoruz.



Sorayım o halde:

Millet İttifakı liderleri birlikte (aynı uçakla...).

Deprem bölgesine giderlerse:

Siyaset yapmış olurlar mı?..

Siyaset yapmış olmamak için:

Kimden izin almalılar?..

Susuyorum...


İktidarı ve...

Yeri geldiğinde:

Muhalefeti de eleştiren bizler:

“Devlet nerede?..”.

“AFAD afet günleri için var ama neden ortada yok?..”.

“TSK böyle günlerde halkın yardımına koşmayacaksa ne zaman?..” diye sorunca...

“Ben de muhalifim ama” perdesinin arkasına saklanan trollerin saldırısına uğruyoruz...





Canlarım...

Van depremi sonrası...

Bölge insanına:

“Yeri geldi mi askere taş atacaksın, kuş avlar gibi avlayacaksın sonra yardım isteyeceksin” diyerek ayar veren Müge Anlı...

Diğer TV kanalları deprem yayını yaparken...

İktidara yakın atv’de:

İstenmeyen damat ile kaynanayı tartıştırdığı halde...

Eleştirilmiyor...



Çok şey söyleyebilirim ama...

Susma hakkımı kullanıyorum...

Talimatla


Birlik ve beraberlik güzel bir şey de...

Bu kafayla birlik beraberlik nasıl olacak?..



Ana muhalefet partisi Genel Başkanı:

Her türlü afet durumunda halka yardımcı olması için kurulan AFAD başkanından randevu talep ediyor...

Ve fakat...

“Sayın cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla deprem bölgesine gidiyoruz” diyebilecek kadar ciddiyetten uzak:

AFAD Başkanı randevu vermiyor...



Bir kamu görevlisi...

Asli görevi için...

Cumhurbaşkanından talimat bekler mi?..



Farz edin ki cumhurbaşkanı talimat vermeyi unuttu...

Ne olacak?..

Bu adam deprem bölgesine gitmeyecek miydi?..

Meşgulmüş


AFAD Başkanı, “meşgul” olduğu için Kılıçdaroğlu’nun, randevu talebini kabul etmemiş...





Depremle ilgilenmediğine göre...

Neyle meşgul olduğunu:

Merak ettim...



Öyle ya...

Dün geç saatlerde aldığım en son habere göre:

“Deprem bölgesine gidiyoruz, yoldayız, fırtına nedeniyle gecikiyoruz...” gibi bir şeyler söylemişlerdi...



Belki de...

Erdoğan’dan gelecek talimatı kaçırmamak endişesiyle...

Gözleri sürekli telefonundadır...

Ve haliyle:

Meşguldür...



İşin şakası bir yana canlarım...

AKP ve MHP’nin:

“Terörist” olarak suçladığı HDP...

Deprem bölgesinde yaraları sarmaya çalışıyor...

Yardım ediyor.



Devletin...

Deprem ve benzeri felâketlerde bölgeye yardımcı olması için kurduğu AFAD:

Deprem bölgesine kara yoluyla gittiği...

Ve...

Fırtına olduğu için...

Bölgeye varamıyor/muş...



Sahi...

Kim terörist?..

Seçim için


İçişleri ve Milli Savunma Bakanlarını gören var mı?..



Bu iki bakana bağlı kurumlar...

Böylesi afet günlerinde görev almayacaksa...

Ne zaman ortaya çıkacaklar?..





Ordu personeli...

Ordu araç ve gereçleri:

Doğal felaketlerde kullanılmayacaksa...

Seçim gecesi...

Ve...

Seçim kaybedilirse mi:

Kullanılacak?..

Bencil


Tek tanrısı olmayan...

Doğadaki pek çok varlığı:

“Tanrı” kabul eden Japonlar...

8.5 büyüklüğünde depremde:

Can ve mal kaybı yaşamazken...



7.7 büyüklüğünde bir depremde binlerce yurttaşını kaybeden...

Milyarlarca liralık hasar gören...

%99’u Müslüman olan Türkiye:

Neden harap oluyor?..



Ve canlarım...

Bu kadar açık ve net gerçek ortadayken...

Kim ki bu iki deprem için:

“Takdiri ilahi” diyor...

Bilin ki o kişi...

Suçu:

Allah’a atarak...

Asıl sorumlu olan iktidarı aklamaya çalışan...

Vicdansız bir:

Bencil hesapçıdır...

Devlet ve güven


Deprem, binaları yıktı...

Daha iyisini ve depreme dayanıklısını yaparız...

Ama...

Giden canları geri getirmemiz:

İmkânsız...



Anayasasında demokratik laik hukuk devleti yazan bu ülkede yaşanan deprem faciasında bir kez daha gördük ki...

Var olması ve halkın yanında olması gereken Devlet de yok...

İktidar da yok...



Şimdi yapmamız gereken:

Devleti onarmak...

Devleti yeniden ayağa kaldırmak...

Çünkü:

Binalarla birlikte:

Devlet de yıkıldı...

Devlete güven yıkıldı...



Hemen...

Yıkılan binaların yerine...

Depreme dayanıklı olanlarını...

Hırsızlık yapmayacaklarına inanılan müteahhitler aracılığıyla.

İnşa etmeliyiz...

Dünün tweeti


Atilla Kıyat

@atillakiyat

Çelik’i dinlerken insanın çelik gibi sinirleri olması gerekir.

Cumhur İttifakı sahadaymış ve depremzedelerin bütün ihtiyacı karşılanmış.

Neyse, ‘depremzedeler depremden önce bile bu kadar iyi değildik dedi’ demedi.

Gün siyaset üstü bir gün.

Yapmayın...