Korkusuz
Can Ataklı

O kadar güzel sözler ki..

HOŞUMA GİDEN ŞEYLER

O kadar güzel sözler ki..


Sosyal medyada rastlamışım kim bilir ne kadar önce.

Kesip ayırmışım “Bir gün bunları köşemde yayınlarım” diye.

İşte o gün bugünmüş.

Her biri birbirinden güzel cümleler bunlar.

Her biri üzerinde çok değil 15-20 saniye bile durup düşünmek insanın hem zihnini açıyor hem de içini ferahlatıyor.

Yazan Türkiye’de yaşayan Azeri asıllı İranlı bir doktor.

Adı Anoşirvan Miandji.

Merak eden olur diye bir özgeçmişini diğer yazımda sizlere sunuyorum.

Şimdi gelin Miandji’nin özlü sözlerinden bir demeti birlikte okuyalım;

1-Beyin bir donanımdır, her insanda vardır! Akıl bir yazılımdır, her insanda yoktur.

2-Evrendeki en mükemmel laboratuvar insan beynidir! İstediğini düşünerek sentezler.

3-Bilim insanı olmanın birinci şartı, bilmediğini yüreklice söyleyebilmektir.

4-Bir toplumun okuyup geçenlere değil, okuyup düşünenlere ihtiyacı var!

5-Aptallaşmanın en kolay yolu merak etmeyi bırakmaktır.

6-Karın tokluğuna yaşanan bir yerde ilkeli düşünce üretmek mümkün değildir.

7-Çocuklar yetişkinlere göre daha iyi akıl yürütürler! Çünkü önyargıları yoktur.

8-İki yüz kelimeyle düşünen biri, iki bin kelimeyle düşünen birini asla anlayamaz.

9-Büyük bir güç mü istiyorsunuz? İşte o gücü size gösteriyorum! Hayal gücü.

10-İçinizdeki çocuk yaşıyorsa, yaşlanmıyorsunuz demektir.

11-Düşüncen fakir ise diğer zenginliklerin seni kurtarmaz.

12-Size bütün kapıları açan bir anahtar vereceğim! Bu anahtarın üzerinde iki şey yazılıdır! Biri sabır, ötekisi nezaket.

13-Sessiz çığlıklar sesli haykırışlardan daha etkilidir.

14-Dilinizi sökün, tamir edin ve yeniden yerine takın! Çünkü bütün sorunların temelinde o var!

15-İnsan, duymak istediklerinden vazgeçmedikçe uyanamaz.

16-Doğru sözler karşısında yapılacak en iyi hareket, bir kenara çekilip sessizce dinlemektir.

17-Uzmanı olmadığınız konularda kendinize yakışanı yapın ve bir kenara çekilip sessizce oturun!

18-Bir insanı ancak kendisi engelleyip, kendisi durdurabilir.

19-Önündeki seçeneklerden en zorunu seçen başarılı olur.

20-Vazgeçmezsen, doğru seni önünde, sonunda bulur.

21-İnsan, sorun yaşadığı oranda değil, sorun çözdüğü oranda gelişir ve olgunlaşır.

22-Kendi üzerinizde çalışmaktan vazgeçmeyin! Aksi halde gelişip olgunlaşamazsınız.

23-Kitaptan ve kütüphaneden uzaklaşıldıkça cehalet artar! Cehalet arttıkça da sefalet ve felaket artar. Sefaletin ve felaketin getirdiği ise acı ve gözyaşıdır.

24-Ahlaksızları ahlâklı gibi göstermek bir toplumun ahlâkını bozar.

25-Bir toplumun çoğunluğu, olduğundan daha ahlâklı görünmek çaba ve gayreti içindeyse, bilin ki o toplumda ahlâk sorunu vardır.

26-Herkesten ve her şeyden umudunuzu kestiğiniz anda belki de kurtarıcı sizsinizdir! Küsmekten ve kabullenip bir köşeye çekilmekten daha başka bir yol var! Mücadele etmek.

27-Ekonomik gelişmeyi kişisel ve zihinsel gelişmenin önünde tutan toplumlar, kesinlikle uygarlaşamazlar.

28-Gönlü güzel olanın niyeti de, söylemi de, eylemi de güzeldir.

29-Karnı doymayan değil, gözü doymayan insan fakirdir.

SORDUM ÖĞRENDİM

Dr. Anoşirvan Miandji kimdir?




 

Güzel ve felsefi sözlerin sahibi doktor Anoşirvan Miandji’nin kim olduğunu merak edenler için bilgi vermek istedim;

 

İran Azeri Türkü olan Dr. Anooshirvan Miandji 1995 senesinden beri Ankara’da yaşamaktadır. Gazi Üniversitesi’nde Eczacılık eğitiminden sonra, Farmasötik ve Medisinal Kimya’da (birincilik derecesiyle) uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. Devamında Ankara Üniversitesi DTCF Felsefe Bölümü’nde Bilim Tarihinde Anabilim dalında doktora derecesini (çok üstün başarı ile) almayı başarmıştır. 2004-2018 arası Bilkent Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. Oxford Üniversitesi’nden 2016-2018 arası Bilim Felsefesi, Eleştirel Düşünme ve Bilgi Teorisi üzerine eğitim almıştır. İran, Türkiye ve ABD’nde çeşitli kitapları basılmıştır. Onlarca üniversite, okul ve kuruluşta seminerler ve konferanslar veren Miandji, sosyal medyada felsefe, eleştirel düşünme, bilim ve eğitim üzerine pek çok yazısı yayımlanıştır. Felsefe üzerine çeşitli TV kanallarında programlar yapmıştır. Halen TOBB-ETÜ Yapay Zekâ Mühendisliği’nde Eleştirel Düşünme dersleri vermektedir.

ÇOK GÜLDÜM

Haydi gelin pazar fıkralarını okuyalım


Bugün 2’si savaşla ilgili 4 fıkramız var.

Tabii ki Yıldırım Tuna gönderdi yine.

O halde hiç zaman kaybetmeyelim;

Nöbet raporu..

  1. Dünya Savaşı, Alman askeri üssü, sabahın erken saatlerinde bir er gece nöbet raporunu vermek için binbaşının ofisine girmiş, “Bir küreğin kırılması dışında rapor edilecek bir şey yok efendim..!” demiş esas duruşta bekleyerek..


“Peki.. Devam et.. Kürek nasıl kırıldı?..”

“Atınızı gömerken efendim..!”

“Atım.. Atım mı öldü?.. Nasıl?..”

“Şarapnel efendim.. Mühimmat deposundan sıçradı..”

“Cephanelik mi patladı??”

“Evet.. Er Schultz sigarasını fırlatınca barut kutusuna denk gelmiş..”

“Yahu Schultz hiç sigara içmez ki?..”

“Düşmana alayın sancağını çaldırdığından beri günde iki paket içiyor efendim..!”

Savaşta

Yıllarca önce çocukken ortaokuldaki Türkçe öğretmenimiz bize “Balkan Savaşı’na katılmış birini bulup onunla röportaj yapınız ” diye ödev vermişti.. O dönemde askerlik yapmış dedeme gittim, birkaç  sorudan sonra “Dede, sen hiç birini öldürdün mü?..” diye sordum..

Başını önüne eğip ve öylece kalakaldı.. Konuyu içeriden duyan anneannem hemen atıldı “Çok büyük bir ihtimalle..” dedi gülerek... “Birliğin aşçısı hasta mıymış, izinli miymiş neymiş, birliğin yemeğini uzun süre dedenize yaptırmışlar.. Kesin birkaç kişiyi götürmüştür..!”

Sihirbaz

Ünlü sihirbazı TV programına davet etmişler, “Sizin en başarılı numaranız tabutun içerisindeki bir kızı ikiye kesmeniz olarak biliniyor..” demiş sunucu, “Seyircilerimize bu konuda bir şeyler  anlatabilir misiniz?..”
“Takdir edersiniz ki gösterinin nasıl yapıldığını izah edemem.. “
diye cevap vermiş sihirbaz,
“Ünlü bir numaramdır ama maalesef bir kez başarısız oldum ve zavallı bir kızı tekrar bir araya getirmeyi başaramadım..”
“Aman Tanrım..!”
demiş sunucu, “ P..Peki, şimdi nasıl?..”
“İyi olduğunu duydum..”
diye cevap vermiş sihirbaz, “Şimdi Aydın ve Kars’ta yaşıyor..!”

Silah ruhsatı

Bu son savaş, olaylar beni endişelendirdi, av tüfeği cinsi de olsa eve otomatik bir silah almaya karar verdim..

İlk defa bir silah almam nedeni ile gergin bir şekilde parayı ödemek için kasaya gittiğimde kamuflaj kıyafetli iri kıyım kasiyer adam sertçe, “Yüzü bana dönük olarak aşağı doğru sıyır..!” dedi..

Hiç bilmediğim silah ruhsat yasaları nedeniyle denileni anlamsız da olsa düşünmeden hemen yaptım, adama doğru eksenim etrafında sertçe dönüp pantolonumu aşağı doğru sıyırdım..
Adamın histerik gülüşleri bittikten sonra kredi kartımı pos cihazına nasıl yerleştirmem gerektiğini kastettiğini anladım..
Hâlâ o günü unutmaya çalışıyorum..!

OKURDAN MESAJ

Ah be reisim nereye elini atsan kuruyor


Okurlarımdan biri, (ismi bende, sürekli yazan çok iyi bir okurum) AKP genel başkanının dış politikasında gördüğü “tuhaflığı” bakın şöyle bir cümle ile dile getirmiş.

Çok komik buldum ben, bir de size sorayım;

Ah be Reyizim sana ne diyeyim bilemedim ben.  Afganlılarla can ciğer kuzu sarmasıydın, elin Talibanı’ı çöktü, kankalık bitti. Mısırlı Müslüman Kardeşler Cemaati’nin cumhurbaşkanı ile kankaydın, oraya Sisi geldi çöktü, elini ayağını oradan da çekmek zorunda kaldın. Libya hükümeti ile neredeyse kan kardeşi gibi olmuştun, oraya da Hafter denilen çapulcu (!) geldi çöktü, haydee oradan da yallah ayrıldın sayılır. En son Ukrayna hükümeti ile çok can ciğer ilişkiler içindeydin son yıllarda, bir baktık ki oraya da elin Rusu Putin çökmek üzere. Ah be Reyizim nereye el atsan kurutuyorsun. Ben sana daha ne diyeyim...

BUNU YAZMAK GEREK

Unutulmaz Tansu Çiller gafları


Geçen hafta pazar günü Süleyman Demirel’in unutulmaz sözlerini sunmuştum size.

Demirel’in sözlerini yazınca insanın aklına ister istemez bir dönem “kızım” dediği Tansu Çiller de geliyor.

Ancak Çiller çok derin sözleriyle değil de gaflarıyla anılıyor daha ziyade.

Şimdi gelin yıllar yıllar öncesine gidelim ve Tansu Çiller’in siyaset yaptığı dönemlerde söylediği bazı cümleleri yeniden hatırlayalım.

  1. 5 Nisan Kararları sonrası: Son sosyalist devleti de yıktık

  2. Belediye zabıtalarına selam: Merhaba Asker

  3. Mesut Yılmaz muhalefetine hitaben: Taocu Muhalefet

  4. Moğolistan’da; Gökberk Kitabeleri

  5. Yalova’nın il olduğunu müjdelerken (Yalova zaten il olmuştu)

  6. Ramazan değil… Kurban Bayramı, ama mübarek bir bayram

  7. Sivas Katliamı sonrasında: Oteli saran vatandaşlarımıza bir şey olmamıştır

  8. Kırıkkale mitinginde: Cenab-ı Allah’ı sizlere emanet ediyorum

  9. Erzurum mitinginde: Bacınızın bıdığı sizlere helal olsun!

  10. Karadeniz Ereğlisi mitingi sırasında uçak geçince: Üzerinden uçak geçen Ereğlililer

  11. Zeytinburnu mitinginde: Sevgili Zeytinburunlular

  12. Samsun’da halka hitaben: Sizi büyükşehir yapayım mı? (zaten büyükşehirdi)

  13. Trabzon mitingi sırasında: Bacınız sizi Akdeniz’in incisi yapacak

  14. Haydar Aliyev’e hitaben: Haydar Ali Bey!

  15. Samsun mitinginde; Çiller: Kırat’ın yemini verecek misiniz? ( Parti sembolü aracılığıyla oy istiyor. )


Vatandaş: Eveeeet!.. Çiller: Biz de sizin yeminizi vereceğiz.