“Demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti” olarak tanımlanan ülkemizde seçimler:
Siyasi partilerden birinin Devleti işgal etmesi için değil...
Devleti yönetmesi için yapılırdı...
★
Seçimlerde yeterli oyu alarak Mecliste görev yapmaya hak kazanmış kişiler...
Meclis’te yemin edebilmek için...
Seçildiklerini gösteren sandık zabıtlarının...
Yargı (YSK) tarafından:
Onaylanmasını beklerdi...
★
Milletvekillerinin yemin etmeleriyle açılmış sayılan Meclis önce:
Başkanı’nı seçerdi...
Ve...
Cumhurbaşkanı...
Milletvekillerinden birine (Teamül, en çok sandalyeye sahip siyasi partinin genel başkanına):
Hükümeti kurma görevini:
Tevdi ederdi...
★
Hükümeti kurmakla görevlendirilen kişi...
Kabinesini kurar...
Cumhurbaşkanına takdim eder...
Cumhurbaşkanı kabineyi onaylarsa...
Hükümet kurulmuş olurdu...
Ancak...
★
Hükümetin tam olarak kurulmuş olabilmesi için...
Meclis’ten güvenoyu alması şarttı...
★
Milletvekili sayısının yarısından bir fazla oy (Oturumda bulunan milletvekili sayısı sadece güvenoyu alabilecek sayıda bile olsa.) alan hükümet:
Güvenoyu almış sayılırdı...
★
Yasama, Yürütme ve Yargı birbirlerinden bağımsız çalışırlardı...
Yasama kanunları çıkarır...
Yürütmeyi denetler...
Yargı ise:
Mecliste kabul edilen kanunların:
Anayasaya uygunluklarını...
Ve...
Yargı kararlarını:
Denetlerdi...
★
Yürütme de...
Anayasaya uymak şartıyla:
Meclis’te görüşülüp kabul edilen bütçe kaynaklarının:
Hangi yatırımlarda...
Ya da...
Hangi harcamalarda kullanılacağına karar verir:
İcraat yapardı...
★
Milli bayramlarda...
Ya da:
Her yıl 10 Kasım, Atatürk’ü anma törenlerinde...
Cumhurbaşkanı en önde Atatürk’ün mozolesine doğru yürürken...
Onu hemen arkasında...
Ve eşit hizada:
Meclis Başkanı...
Başbakan...
Ve...
Anayasa Mahkemesi Başkanı takip ederdi...
★
Bu yıl da yine o eski güzel tabloyu aradı gözlerim...
Ve yine göremeyince...
İçim yine...
2021 yılı 10 Kasım günü olduğu gibi:
“Cızzz” etti...

★
İktidar partisi Genel Başkanı en önde yürürken...
Gazi Meclisimizin Başkanı...
Ve...
Adaletimizin bir numaralı temsilcisi:
O siyasi parti genel başkanının:
Arkasında yürüyorlardı...
★
Anayasamıza ihanet sembolü haline gelen bu protokolün biteceği...
Eskiden olduğu gibi...
En önde:
Cumhurbaşkanının...
Arkasında da:
Yürütme...
Yasama...
Ve...
Yargı organları başkanlarının aynı hizada yürüyecekleri günü:
İple çekiyorum...
Dikkat!..
“Eğer, pratik ve teknik sebeplerle halk yerine, temsilcileri karar verebiliyorsa; aynı halk adına tek bir temsilci de karar verebilir ve bu gerekçelendirme, demokratik olmaktan çıkmaksızın anti-parlamenter bir Sezarlığı haklı çıkarabilir.”
Carl Schmitt
Eski bakanın golü
Masum Türker:
“Eski” ama...
Eskimeyen dostlarımdandır...
Benim için de...
Ülkemiz için de:
Çok değerlidir...

★
Nasıl olmuşsa olmuş...
İktidara yakınlığıyla bilinen “ahaber” kendisini konuk etmiş...
Ve bakın...
Son Ecevit Hükümeti’nde...
Kemal Derviş’in yerine gelen:
“Ekonomiden Sorumlu Bakanı” Türker (Bir süre DSP Genel Başkanlığı da yaptı) ne demiş:
★
“Faiz indiriminden dolayı enflasyon düşmez, şu an Türkiye’de yapılan en büyük yanlış o. Bu faiz indirmekle yapılan tek bir iş var; hükümet karşıtı bankaların lobi yapmasını engellemek.”
★
Ne derdi eskiler?..
“Aklın yolu birdir...”.
★
Masum Türker akıllı adam olduğu için...
O da:
Aklın yolunu göstermiş:
Anlayana...
Ekonomi tıkırında
TÜİK’e göre işsizlik oranı:
Eylül ayında 0,3 puan artarak...
%10,1’e yükseldi...
★
Çalışabilir nüfusun:
Yüzde 10’u işsiz...
Tabii ki:
TÜİK’e göre...
★
Yani canlarım...
TÜİK’e göre:
Eğlenin...
Keyfini çıkarın...
★
%85 yıllık enflasyon...
Kişi başına 8.000 dolar milli gelir...
%10 politika faizi...
Ve:
1 dolar: 18.58 TL...
★
Ekonomi mi?..
Tıkırında...
Halk bu ekonomiste lâyık
Hay aksi şeytan...
Ya da:
Allah’ın belâsı:
“Dıj güçler...”.
★
Haberiniz var mı?..
Uluslararası taşımalar giderek azalıyor...
Neden?..
Çünkü...
★
Bazı sevkiyatlar erteleniyor...
Bazıları ise:
İptal...
★
Ve canlarım...
Gümrüklerden...
Ülke dışına çıkan TIR sayısı da hızla:
Azalıyor...
★
Anladınız onu...
İhracat hız kesiyor...
Yakında:
Düşüşe geçer...
★
Neden?..
KKM için para ödemek...
Bay Nebati’ye:
Zor gelmeye başladı...
★
Haliyle:
Kur baskılanıyor...
★
Enflasyon can yakıyor...
Ama...
Kurlar yerinde sayıyor...
★
Ne diyeyim?..
Demek ki bu...
Çok akıllı halk:
Bu büyük ekonomiste:
Layık...
Geççek be canlarım
Erdoğan, “tek adam” olarak ülkeyi yönetmeye başladıktan sonra...
Ne teamül bıraktı...
Ne siyasî gelenek bıraktı...
Ne de:
Akademik özgürlük...
★
Örnek mi?..
Ülkemizin göz bebeği...
Akademik itibarımızın temsilcisi Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşananlar...
★
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki “Kayyım yönetimi” son olarak ne yaptı:
Biliyor musunuz?..
Türk Hava Yolları’nın eski genel müdürü Temel Kotil’in oğlunu:
İşe aldı...
★
Bunun adı:
Nepotizmdir...
Ve...
Nepotizm...
Gelişmiş demokratik hukuk devletlerinde:
Hem suçtur...
Hem de:
Etik değildir...
★
Geççek be canlarım...
Geççek...
Mutlaka geççek...
Az daha sabır...
Ve tahammül...
Affedersiniz

Dün...
Milyonlarca yurttaşımız...
Gönülleriyle...
Büyük bir Atatürk aşkıyla:
Anıtkabir’e gitti...
★
Bir siyasi parti genel başkanına yalakalık yapanlar ise...
Bindirilmiş...
Taşıma kıtalar halinde ulaştırıldılar:
Görev yerlerine...
★
Şimdi aklıma geldi canlarım...
İçinizde...
Elmasla çakıl taşını kıyaslayabilecek kadar...
Akıl ve vicdandan yoksun olan:
Var mı?..
★
Affedersiniz...
Sorum size değildi...
Çünkü...
Sizin içinizde elbette yok...
Olamaz da...