Korkusuz
Ümit Zileli

Neyin nesi bu OHAL!

Bu millet Yeni Türkiye’nin ilk OHAL’i ile 15 Temmuz darbe girişiminden beş gün sonra 20 Temmuz’da tanışmıştı...

İlk kuruldukları dönemde birkaç ilde uygulanan olağanüstü hal yönetimine şiddetle karşı çıkan AKP, iktidara geldikten 14 yıl sonra tüm Türkiye’de OHAL’e geçildiğini ilan ediyordu!..

İktidarın ağır topları bu halin yalnızca birkaç ay süreceğini ısrarla vurguluyor, hain FETÖ’nün canına süratle ot tıkadıktan sonra normal yönetinme geçileceğini söylüyorlardı...

-OHAL tam 2 yıl sürdü!

Bu süre içinde bir referandum, bir seçim yapıldı!

On binlerce kişi kamu kurumlarından, üniversitelerden atıldı.

İşine son verilen, başka bir işte çalışması engellenen memur, akademisyen, öğretmen gibi binlerce kişinin “kurunun yanında yaş da yanar” misali derdest edildiği, yaşamımının karartıldığı iddiaları yıllardır hatta bugün bile konuşuluyor, tartışılıyor!..

99 depreminden sonra iktidara gelen AKP’nin 21 yıllık süreçte neredeyse hiçbir şey yapmadığını, deprem için toplanan 80 küsur milyar TL’nin akıbetinin ne olduğunun bilinmediğini başımıza gelen büyük deprem nedeniyle öğrenmiş oldunuz!

Başka ne öğrendiniz Peki? Hemen sıralayalım:

Depremde ilk başvurulması gereken kurum olan TSK’nın epey gecikmeli olarak sahaya sürüldüğünü öğrendiniz örneğin...

Üstüne üstlük, Ordu’da sürekli hazır tutulan ve afet zamanında hemen sahaya sürülebilen taburların artık olmadığı iddiasıyla birlikte...

Bu vatanın evlatları öksüz kaldı


İsrail, “Sahra Hastanesi” kurmak için Türkiye’ye gelirken, bu hastaneleri kurma yeteneğine sahip askeri hastaneler kapatıldığı, askeri sağlık sistemi akamete uğratıldığı için elimiz böğrümüzde kaldık haberlerini okudunuz mesela içiniz parçalanarak!

Deprem bölgesinde insanların dondurucu soğuk ve açlıkla mücadele ettiğini, su bulamadıkları için kar eritip içtiklerini, yakınları enkaz altında kalan yurttaşların AFAD ekipleri gelmediği için toprağı elleriyle kazdıklarını, umutlarının da giderek tükendiğini öğrendiniz...

Daha inanılması güç çok şey öğreneceksiniz, maalesef...

Örneğin, 80 milyonluk Almanya’da 3 bin 550, tüm Avrupa’da 20-30 bin arası kayıtlı müteahhit bulunduğunu, Türkiye’de ise bu rakamın Avrupa’nın 10 katından fazla olduğunu, 453 bin 497 olduğunu biliyor muydunuz?

Bu ülkede daha yeni işe başlamış şirketlerin çok katlı apartmanlar, hatta siteler inşa ettiğini, bunların denetiminin yapılıp yapılmadığının bile şüpheli olduğunu, yıkılan binaların ağırlıklı olarak yeni yapılmış binalar olduğunu biliyor muydunuz?!

İktidarın 20 yılda 9 imar affı çıkardığını, uzmanların yeni binalarda meydana gelen büyük yıkım için “uyarılarımızı yaptık ancak dinletemedik” dediğini, imar affına başvuruların çoğunluğunu yasadışı yapılan binalar için olduğunu biliyor muydunuz peki?

-Bu vatanın evlatları, yukarıda sıraladığım günahların ardından bir de enkaz altında ya da üstünde bekleşirken, acıyı yüreklerinde hissederken öksüz olduklarını anladılar!

OHAL soruları


AKP’li Cumhurbaşkanı, önceki akşam, depremden etkilenen 10 kentte OHAL ilan edildiğini açıkladı...

Konunun uzmanları her türlü sorunu çözmeye yatkın bir “Afet Yasası” varken niçin OHAL’e karar verildiğini anlamadıklarını ifade ettiler!

Örneğin, Anayasa Profesörü ve CHP milletvekili İbrahim Kaboğlu, bu OHAL ilanını anlamsız ve şüphe uyandırıcı olarak niteledi.

Kendisi de 2017’de Cumhurbaşkanı’nın imzaladığı bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Marmara Üniversitesi’nden kovulan, üstelik yargılanan Kaboğlu, Radyo Sputnik’in sorularını yanıtlarken, bu OHAL ilanını anlamsız bulduğunu, Afet Yasası’nın hükümete her türlü olanağı sağladığını anlattı.

Prof. Kaboğlu, bu durum karşısında OHAL ilanından başka beklentiler mi olduğu kaygısının tam da seçimler öncesi hakim olabileceğinin altını çizdi.

Ben de bunun üzerine Hem Afet Yasası’na hem de OHAL İlanı’na baktım; Kaboğlu’nun söylediklerinin gayet mantıklı olduğunu gördüm...

Öyleyse, yapmamız gereken şey gayet açık; OHAL ilanı sonrası bölgede yapılan her türlü işlemi takip edeceğiz.

Siyasi partilere, demokratik kitle örgütlerine karşı alınan kararları dikkatle takip edeceğiz.

Seçimlerle ilgili neler yapılacak, yerel yöneticiler neler yapacak izleyeceğiz...

-Bakalım neler görecek, neler yaşayacağız...