Aklı da öyle...
Bilim insanlarına göre...
Zeka da akıl da geliştirilebilir şeyler...
★
Sıradan ve yoksul ailede yetişmiş birini, gecekondudaki bir evden çıkıp ülkenin en tepesine çıkaran şey Allah’ın ona bahşettiği bir torpil olabilir mi mesela?..
O da herkes gibi bir insan evladı nihayet...
Ve...
Hiç kimseden farklı değil...
★
“Çok şanslı olamaz mı?” diye sorarsanız eğer...
Şans, insan hayatının kaçta kaçını kaplar ki?..
Hem...
Gecekondudan çıkıp saraylarda yaşayan insanların bulundukları konum, şanslarının ya da şanssızlıklarının eseri olsaydı...
Bir kralın ya da sultanın oğlu olarak gelirlerdi dünyaya...
Veya...
Ülkenin yahut dünyanın en zengin ailesinin evladı olarak doğarlardı...
★
Demek istiyorum ki...
Gecekonduda doğup büyüyen...
Ve fakat...
Ömrünün büyük bölümünü saraylarda geçiren bir kişi ne kadar şanslıysa....
Ve...
İçinde ne kadar güç varsa...
Aynı şans ve güç herkeste vardır...
Önemli olan o gücü dışarı çıkarmaktır...
Ancak...
Bunu yaparken gücü kamu yararına kullanmak olmalı...
★
Unutmayın...
Herkes ne yapacağını veya ne yapmak istediğini bilir...
Ancak...
Çok az kişi...
Onu nasıl yapacağını bilir...
★
Yani...
Ne yapacağınızı bilmeniz...
Ya da bir şeyi yapmayı istemeniz yetmez...
Şans da yetmez...
Ve hatta güç de yetmez...
Gerekli olan şey; onu nasıl yapacağınızı da bilmeniz...
Ve...
Yapabilmenizdir...
★
Toprağı bol olsun İshak Alaton derdi:
“Bilmek önemli ama asıl önemli olan yapabilmektir...”.
[caption id="attachment_6226623" align="alignnone" width="600"]

Alaton[/caption]
EĞER BULURSANIZ MUTLAKA ALIN VE DALE CARNEGİE OKUYUN...
Kişisel gelişimci değilim...
Yaşam koçu da değilim...
Ama...
Bilgi ve deneyimleri dünyaca kabul edilmiş uzmanlar tarafından yazılmış kişisel gelişim kitaplarının okunmasını tavsiye ederim...
[caption id="attachment_6226625" align="alignnone" width="600"]

★
Çok küçük yaşlarda Adabı Muaşeret Kuralları adında bir küçük kitapçık aldığımda, çevremde alay konusu olmuştum...
Ama ...
İyi ya da varlıklı bir ailenin çocuğu olmak, toplumun kabul ettiği ahlak ve nezaket kurallarını da bilmek anlamına gelmiyordu...
★
Dale Carnegie’nin kitaplarını okumaya başladığımda ortaokul talebesiydim...
O yaşlarda daha çok pozitif bilim (Fizik, kimya, vb.) okusaydım ne olurdum bilmiyorum ama...
Dale Carnegie okuyunca “iyi insan” olamasam bile...
En azından...
“Kötü insan” da olmadığımı zannediyorum...
★
Şu yaşıma geldim...
Her zaman...
Her yerde...
Ve fırsatta...
Ve herkese...
Yaşı ne olursa olsun herkese söylediğim şu:
Görgü kurallarını öğrenmek için asla geç değil...
Görgü kuralları din olmadığı gibi...
Kanun da değil...
Eğer bulursanız mutlaka alın ve Dale Carnegie okuyun...
NE YAPMAK İSTEDİĞİNİ BİLMİYOR GİBİ...
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı ülkeyi tek başına ve tek imza ile yönettiğini unutmuş gibi...
Merkez Bankası eski başkanlarından Murat Çetinkaya’yı:
“MB Başkanı’nın yaptığı hatanın bedelini biz siyasi olarak ödüyoruz. Ben MB Başkanını görevden alamayacaksam siyasetin etkinliği nerede kalıyor?” açıklamasından sonra görevden aldığını da hatırlamıyor mu ne?..
★
Dün, cumhurbaşkanı değil de...
Ana muhalefet partisi genel başkanıymış gibi konuştu...
Bir önceki Başkan’ı görevden alıp bizzat atadığı MB yeni başkanı Naci Ağbal’ı “günah keçisi” yaptı bu defa da...
★
Oysa...
Murat Uysal’ı, kendisini dinlemediği...
Faizleri düşürmek yerine yükselttiği için görevden aldığını açıklamıştı...
Nitekim...
Yerine atadığı Murat Uysal gelir gelmez faizleri düşürdüğünde:
“Yüksek faiz yüksek enflasyonun sebebidir, faizleri düşürmesi emrini ben verdim” demişti...
★
Sonra ne yaptı?..
Murat Uysal’ı, faiz oranlarını düşürdüğü için görevden aldı...
Bu sefer de...
Yerine atadığı Naci Ağbal göreve başlar başlamaz faiz oranlarını arttırdı...
★
Şimdi de...
Naci Ağbal’ı kendisinin atadığını unutmuş gibi:
“Yüksek faiz enflasyonun sebebi, iş adamlarımız çok zor durumda, bu şartlarda yatırım olmaz” diyerek bizzat atadığı MB Başkanı’nı suçlayıverdi...
★
AKP Genel başkanı halen ne istediğini...
Ne yapmak istediğini bilmiyor gibi...
DEĞER İLE FİYAT AYNI ŞEY DEĞİLDİR...
Benim iktisat anlayışıma göre...
Ne yüksek faiz, enflasyonun sebebidir...
Ne de alçak faiz, deflasyon getirir...
★
Enflasyon da...
Deflasyon da...
Arz ve talebin sonucudur...
★
Çünkü...
Değer ile fiyat aynı değildir...
Nasıl mı?..
“DEĞER, FİYAT, FONKSİYON” başlığı altında yayımlanan yazımda okuyun lütfen...
HİYERARŞİDE LİYAKAT MI LİDERE SADAKAT MI?..
Gelişmiş demokrasilerde sistem yürüyor...
Neden yürüyor?..
Çünkü...
Gelişmiş ülkeleri yöneten siyasetçiler özde hemen hepsi öncelikle devlet insanı...
Yani öncelikleri bir sonraki seçim değil...
Öncelikleri halklarının ve ülkelerinin geleceği...
★
Haliyle...
Devlet bürokrasisine dokunmuyorlar...
Hiyerarşide liyakat; lidere sadakat ve itaatin çok önünde...
DEĞER, FİYAT, FONKSİYON
Çölde günlerdir susuz kalmış ve fakat...
Cebinde olağanüstü güzellikte ve pahalılıkta bir elmas olan biri için bir şişe suyun değeri...
İşte o, cebindeki elmas kadardır...
★
Neden?..
Çünkü o kişi için o anda bir şişe su...
Cebindeki elmastan daha değerlidir...
★
Oysa...
Normal şartlarda o elmasla...
5, 10 tane su fabrikası satın alınabilir...
★
Demek ki...
Bir mal ve hizmetin fiyatını (Değerini) ona olan talebin miktarı...
Faiz, enerji, hammadde, lojistik, ücret, vergi ve benzeri giderler ise bir malın fiyatını değil...
Maliyetini belirler...
★
Eğer...
Üretimini yapacağınız malın piyasa fiyatı maliyetinizden daha düşükse...
Verilecek en doğru karar...
O malı hiç üretmemek...
Veya...
★
Çok yüksek kalitede...
Güvenilir servis hizmetiyle...
Farklılığın kendi talebini yaratmak...
Ve...
Yaratılan talebe göre fiyatlandırma yapmaktır...