Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Müdür beyin yeşil kürkü yeni de çıktı bu türkü...

Bir kamu kurumu müdürü; yanında çalışan bir görevlinin kalçasını avuçlayıp:

“Maşallah kız, fıstık gibisin” diyor...

Kadın bunun bir taciz olduğunu savunarak müdürden şikayetçi oluyor...

Bursa Ağır Ceza Mahkemesi kesiyor cezayı...



Yargıtay’ın hükmü şöyle:

“Müdür, babacan bir tavırla hareket etmiştir ve mağdurenin vücuduna dokunması cinsel amaç taşımamaktadır. Cezanın bozulmasına...”



Bu “babacan tavırlı elleme”, kamuoyunda tartışılırken Yargıtay Genel Sekreterliği bir açıklama yaptı...

Meğer, Yargıtay yerel mahkemenin kararını “babacan tavır” olarak nitelendirdiği gerekçesiyle bozmamış...

Bozma kararının gerekçesi “tarafsız” bir tanıkmış...

Çok sevimli, munis ve müşfik bir “tarafsız” tanık, genç kadını elleyen müdürün tavrını “çok babacan” bulmuş...

Hakimler de inanmışlar...



Valla...

Aynen böyle olmuş...



Ne iyi insanlar var şu dünyada...

Yoksa zavallı müdür bey yok yere hapis yatacaktı...

Bir avuç kalça yüzünden...

VALLA ABİSİ KÖTÜ BİR NİYETİ YOKTU...


Sahneyi gözünüzde canlandırın lütfen...

Hem edepsiz ama hem de uyanık bir tip...

Yakınında da 65 yaş üstü “babacan” bir amca...

Caddede yürüyorlar...



Bir başka adam ise (65 yaş altı) eşiyle el ele...

Hem edepsiz ama hem de uyanık tip kadına yaklaşıyor...

Kalçasını avuçluyor...

Bu arada yılışarak:

“Fıstık gibi maşallah” diyor...



Kadın öylece kalıp kocasına bakıyor...

Adam, tacizciye öfkeyle bağırıyor hatta hakaret ediyor...

Adam akıntı çağanozu gibi bir tip...

Sırıtıyor...

“Valla abicim cinsel amacım yok... Tamamen babacan bir tavırla avuçladım yengemin kalçasını...”.



Kalçası avuçlanan kadının kocası, edepsiz herifin üzerine yürüyeceği sırada tacizcinin yanındaki adam sırıtarak devreye giriyor:

“Valla ben gördüm, şahidim... Bu arkadaş son derecede babacan bir tavırla şey yaptı yani...”.



Babacan tavır abi...

Ne güzel tavırdır o “babacan” tavır...

“GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; BERAATINA...”.


Yargıtay bir eylem hakkında karar vermişse bu “içtihattır...”.

Benzer davalarda da genellikle o içtihada uyulur...



Hanımlar dikkat!..

Karşınızdan iki erkek geliyorsa...

Yanınızda kocanız bile olsa kaldırım değiştirin...

Çünkü içtihat oluştu...

Bir saldırgan yanına bir de tanık alırsa; düşünün başınıza gelecekleri...



Şikayetçi olsanız sapığın savunması Yargıtay içtihadı...

“Tarafsız” tanığı da var...

“İki gözüm önüme aksın ki hanımın kalçasını ellerken gözüme çok babacan göründü...”.

Haliyle...

“Gereği düşünüldü; beraatına...”.

EDEPSİZ MASKARALAR NE OLACAK?..


Usta Sanatçı Alpay (Nazikioğlu) benim delikanlılık yıllarımın en sevilen solistlerinden biri...

Olağanüstü bir ses tonu, mükemmel konsantrasyonuyla bizleri kendisine hayran bıraktı.

O hayranlığın, benim gibi pek çoğumuzda sürdüğü kanısındayım...

Ve yine benim kuşağım için onun bir başka değeri ise Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlılığıdır.

[caption id="attachment_5917412" align="alignnone" width="400"] Alpay Nazikioğlu[/caption]

İşte o Alpay...

Genelde hep AKP muhalifi olan o Alpay...

Daha kısa bir zaman önce...

Bir konserinde Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve Berkin Elvan’ın fotoğraflarını gösterip; “Sıradaki şarkım, devlet tarafından zalimce katledilen bu güzel insanlara gelsin” dediği için savcılık soruşturması geçiren Alpay...

“Eğer Gezmiş ve arkadaşlarına, Berkin Elvan’a şarkı ithaf etmek, Gezi direnişini savunmak terörse ben teröristim. Bunu her yerde söylerim” diyen Alpay...

Ve...

Bunları söylediği için...

Solcu muhalifler tarafından alkışlanan Alpay...

Bu defa aynı “kitleler” (Solcu olduklarını savunuyorlar) tarafından yuhalandı...



Neden?..

Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen İstanbul Yeditepe Konserleri’nin müzik sektörüne nefes olduğunu belirttiği ve:

“Sanatı ve sanatçıyı böyle zor bir dönemde yalnız bırakmayıp destek olduğu için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a minnettarım” dediği için...



Alın dinci, ırkçı, bencil hesapçı Ak trollerden...

Vurun köhne, bağnaz, siyasi gerici Sol trollere...

Hepsi aynı cins...

Sadece “işine gelen” söylendiğinde seviyorlar birilerini...

Aynı kişi hoşlanmadıkları, düşünmedikleri bir şeyi söylerse “hurrraaaa!”..



Edepsiz maskaralar ne olacak?..

ACABA DİYORUM...


Yerel mahkemenin kararını bozan üyeler “babacan müdürü” kamu kurumunda çalıştığı...

Yukarlardan bir torpille gelmiş olabileceği için korumuş olabilirler mi?..

Ve bir de...

Müdür kamu kurumunda değil de özel sektörde bir yönetici olsaydı...

Yargıtay üyeleri o kararı acaba bozarlar mıydı?..