Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Millet mi illet mi?

Son seçimlerde de görüldü ki:

Milletin, illet olan yarısı...

Daha önceki seçimlerde de olduğu gibi yine...

Kariyer ve istişare yerine:

Tekil liderliği seçti...

Oysa...



Günümüzün ve geleceğin dünyasında tekil değil kurumsal liderlikler hâkim olacak...

Tekil liderlik tipi liderlik sadece:

Az gelişmiş...

Yoksul...

Hak, hukuk, adalet ve özgürlüğün değerini bilmeyen yurttaşların yaşadığı ülkelerde tercih edilecek...



Günümüzde (Şimdilik):

Kurumsal...

Kapsayıcı...

Şeffaf...

Tutarlı...

Ve...

Öngörülebilir olmayan...

Uluslararası normlara uymayan...

Hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığı ilkelerine ihanet eden...

Yargı’yı kendine bağlayan bir tekil liderlik...

Demokrat ve adil olamayacağı için...

İktidarın başındaki kişi, bakanların hepsini:

İsveç’ten...

Ya da...

Japonya’dan getirse de...

Başarıyı yakalayamayacak...





Yani canlarım:

“Millet eleştirilemez” diyen sulu halk dalkavukları kabul etsinler ki...

Millete “zillet” diyen birinin...

Millete “illet” diyen birine öfkelenmeye...

Veya...

Şikayetçi olmaya hakkı yoktur...



Bendeniz...

Tekil liderliği, kurumsal liderliğe tercih eden...

Ve...

Millet değil “İllet” olan yarısını eleştirmeye:

Devam edeceğim...

Bundan sonra da zor


İktidar yağcılığı yapan...

Ama...

Halkın ve ülkenin sorunlarını görmezden gelen kimileri:

Yeni bakanların çok liyakatli kişiler olduğunu...

Muhalefetin:

“Bunların arasında liyakatli kişi yok” iddialarını boşa çıkardığını savunuyor...



Oysa canlarım...

Mevcut hükümet sisteminde bakanların liyakatli olmalarının tek yararı:

Makyaj malzemesi olarak kullanılmaları...



Sözümün özü:

Kariyerli bakanlarla:

Hükümet olunur...

İktidar da olunur...

Ama...



Tek kişi iradesinin hâkim olduğu...

Kurumsal liderliğin dışlandığı...

Demokratik hukuk devletine...

Ve...

Kuvvetler Ayrılığı ilkesine saygı duyulmadığı...

Uluslararası sözleşmelerin çiğnendiği bir:

“Tek Adam” rejiminde...

Başarılı olunamaz...

Olunamıyor...

Bu kafayla devam edilirse:

Bundan sonra da olunamayacak...


Önümüzdeki seçim


Arkadaşlar...

Seçimler bitti...

Kazanan göreve başladı...

Kaybeden istifa bile etmedi...

Genel başkanlık koltuğunda oturuyor...



Hem...

Seçimlerde VAR (Video Assistant Referee) yok...

Kazandın, kazandın...

Kazanamadın:

“Önümüzdeki seçime bakalım” deyip yola devam edeceksin...



Levent Kırca merhumun “Olacak O Kadar” oyunlarındaki melodinin sözler gibi:

“Aç gözünü seyret, tekrarı yok bunun...”.



Geçmişe takılmayı bırakalım artık...

Geleceğe bakalım...

Geleceği plânlayalım...

Nazım’a yakışmaz mı?




“Yok öyle umutları yitirip,

Savrulmak karanlıkta...

Unutma...

Bir direniştir yaşamak:

Aynı gökyüzü altında...”.



Pek çok yerde bu sözlerin Nazım Hikmet’e ait olduğu yazıyordu...

Ben de:

“Nazım Hikmet’in şiiri” dedim kullanırken...

Ama...



Takipçilerimden uyaranlar oldu...

Şiir Nazım’ın değilmiş...

Kimin olduğu da belli değilmiş...

O halde...

Bir fıkrayla anlatayım meramımı...



Nasrettin Hoca minberde Cuma vaazı verirken:

“Karılarınızın çok süslendiklerini görürüm... Yüz göz boya içinde... Söyleyin onlara süslenmesinler, çok günahtır...”.

Cemaatten biri itiraz etmiş:

“Senin karın bizimkilerden daha çok süslenir Hoca...”.

Nasrettin bu...

Cevap torbası omuzunda:

“Doğru söylersin ama yakışır haspaya...”.



Nazım o kadar büyük...

Bu dizeler o kadar güzeldi ki...

Nazım’a yakıştırılması hoşuma gitti...

Cennet ve günah


Enflasyonla mücadele edeceklerini açıklayan CB Yardımcısı Cevdet Yılmaz:

Maaş ve ücretle geçinenleri enflasyona ezdirmeyeceklerini taahhüt etti...



Yani canlarım...

Sıcaktan bunalıyorsunuz...

Siteyi yöneten diyor ki:

“Çözüm bulduk, kaloriferleri yakıyoruz...”.





Bu açıklamaya:

“Oximoron” denilebileceği gibi...

Bu açıklamayı yapanlara da:

“Hem canı cennette ama hem de eli günahta olsun istiyor” denilebilir...

Halamın bıyıkları


Metropoll Araştırma Başkanı Özer Sencar buyurmuşlar ki:

“Erdoğan’ın en çok çekindiği aday Ekrem İmamoğlu’ydu. İmamoğlu, Erdoğan’ı 3 defa yendi... Aday olsaydı yine yenerdi...”.



Özer Bey...

Bu sizin dediğiniz:

“Halamın bıyıkları olsaydı amcam olacaktı” halk deyişine benziyor...

Dünün tweeti


Mahfi Eğilmez

@mahfiegilmez

Kurda ne oldu da böyle bir artış oldu diye soran çok sayıda okur var. Yeni çıkacak kitabım ‘Fon’un kapağında bir Çin Atasözü var: “Kara gömülen ceset yazın ortaya çıkar” diyor.

Eh yaz geldi.

Günün fotosu




Dün bu yazıları yazdığım sırada 1 dolar 23.16 idi...

Bir gram altın da 1.456 lirayı aşarak rekor kırmıştı...



Ünlü oyuncu Nurgül Yeşilçay...

Tam da o sırada sosyal medya hesabından...

AKP’nin iktidar olduğu yıl atv’de yayınlanan Asmalı Konak dizisindeki takı töreni sahnesinden bir fotoğraf paylaşarak:

“Günün Fotosu” yazdı...



Mesaj hem çok yaratıcıydı...

Hem de...

Yeşilçay’ın bugünkü bedensel büyüklüğüyle...

21 yıl önceki bedensel küçüklüğü arasındaki farkı hatırlatması bakımından:

Çok değerliydi...