Korkusuz
İbrahim Daş

Millet egemenliği ve doğru adam!

Millet olma mücadelemiz, 1. Dünya Savaşı ile başlamıştır.

İşgalden kurtuluş yolları arayan milletimiz, bulunduğu bölgede Kuvay-ı Milliye örgütlerini kurmuştur.

Atatürk ise birbirinden bağımsız olan bu güçleri, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti çatısında birleştirerek zoru başarmıştır.

Bu birleşme millet iradesinin oluştuğu andır.

Tarihte ilk defa oluşan ve aramızdaki tüm ayrılıkları bir kenara bırakan bu irade ile de Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.

Egemenlik, kayıtsız şartsız millete verilmiş ve verildiği tarih olan 23 Nisan da Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ilan edilmiştir.

İşte millet iradesi budur yoksa AKP’nin her seçim sonucuna millet iradesi demesi, gerçeği çarpıtmaktan başka bir şey değildir!

23 Nisan; çocuklarımızın Andımızı ilk defa okuduğu, devlet makamlarına oturma uygulamasının, 1929’da bizzat Atatürk tarafından başlatıldığı Bayramımızdır.

23 Nisan; Ulusal Egemenlik ilkesinin, çocuklara öğretildiği Bayramdır.

O günlerden bugüne ülkemizde ve bölgemizde yaşanan sorunlar ve kaynakları aynıdır.

Sadece zaman ilerlemiş, teknoloji gelişmiştir.

Çağ hala emperyalist çağdır.

İşte bu nedenledir ki emperyalist çağın önderlerinin tespitleri ve doğruları hala geçerlidir.

Yani büyük önder Atatürk’ün iç ve dış politika ilkeleri hala geçerlidir.

ABD emperyalizminin ve işbirlikçi iktidarların ve iktidarların kölesi olmuş medyanın çağ değişti, zaman değişti yalanına da kanmamak gerekir.

Bugün Atatürk yaşasaydı; komşularımızın parçalanmasına asla izin vermez ve bölgemizi kan ve gözyaşına boğan, ABD projesi olan BOP’ta görev almadığı gibi BOP’u yırtar atardı.

Komşu ülkelerin milletlerinin, mülteci adı altında düzenli ve kalıcı olarak göç ettirilmesi ise söz konusu dahi olamazdı.

Yer altı ve yerüstü kaynaklarımızı, ABD’ye peşkeş çekmez, halkını kuru soğana muhtaç etmezdi.

Bırakın iç kargaşa çıkarmak ve halkı kin ve nefrete sürüklemek için yurttaşlarına hakaret etmeyi, ülkemizi işgal ve işgale uşaklık edenlere dahi hakaret etmedi.

Bugün yaşasaydı da etmezdi…

Tam da yeri gelmişken söylemeden geçmeyeyim.

Bu duruşları sergileyene de doğru adam denir!

Cumhuriyeti kurana ve rejimini yaşatana doğru adam denir!

Millet egemenliği ise sadece parlamenter rejim ile mümkündür.

Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk ruhunu, ulusal onurumuzu, Atatürk devrimlerini ve üniter birliğimizi korumanın tek yolu olarak da Millet İttifakı etrafında toplanmayı görüyorum…