Korkusuz

Meme kanseri ameliyatlarında 3 yeni gelişme

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras anlattı: Son yıllarda cerrahi tedavideki gelişmeler sayesinde her meme kanserinde memenin alınması gerekmiyor. Memenin tamamının alınması gereken durumlarda ise hastanın kendi dokusundan doğal meme yapılması mümkün oluyor…

Meme kanseri ameliyatlarında 3 yeni gelişme
Tıpta ve teknolojide yaşanan gelişmelere hekimlerin bilgi ve tecrübeleri de eklenince, meme kanseri tedavisinde ‘hayal’ denilenler son yıllarda hızla gerçeğe dönüşüyor. Prof. Dr. Cihan Uras, meme cerrahisinde en yeni gelişmeleri şöyle anlattı.

Meme dokusu korunabiliyor

Eskiden tümör boyutu büyük olduğu durumlarda memenin tamamı alınıyordu ancak günümüzde tümör boyutu meme boyutuna uygun orana sahip hastalarda yeni geliştirilen onkoplastik cerrahi tekniği sayesinde meme dokusu korunabiliyor. Standart meme koruyucu cerrahiden farklı olarak onkoplastik cerrahide meme dokusu çeşitli yöntemlerle şekillendirilerek hem hastanın meme kaybı önleniyor hem de daha estetik görünüm sağlanabiliyor. Bu yöntemle büyük memeler küçültülerek radyoterapi uygulamaları da kolaylaşıyor.



Lenfödem engellenebiliyor

Meme kanserinde hastalığın koltuk altına yayılma durumunun bilinmesi tedavide büyük öneme sahip. Bundan yaklaşık 20 yıl öncesine kadar tüm hastalarda koltuk altı lenf bezlerinin tamamı alınmakta ve hastalar ameliyat sonrasında kolda şişme, uyuşma gibi sorunlar yaşamaktaydı. Yeni bulgular ile koltuk altındaki bekçi lenf düğümü bulunması tekniği geliştirildi. Ameliyat öncesinde koltuk altında kanser yayılımı olmayan hastalarda eğer ameliyat sırasında bakılan bekçi lenf düğümünde hastalık varsa eskiden tüm koltuk altı temizlenirken şimdi çok az sayıda hücre bulunması durumunda veya çıkarılan 3-4 bekçi lenf düğümünün birinde belirgin yayılım olsa bile koltuk altının tamamı boşaltılmadan hastaların tedavisi ameliyat sonrası radyoterapi ile tamamlanabiliyor.

Koltuk altı boşaltılmadan radyoterapi alan hastalarda kolda şişme koltuk altı boşaltılan hastalara göre çok daha az görülüyor.



Meme dokusu alınsa bile estetik görünüm sağlanıyor 

Cerrahi tedavide meydana gelen gelişmeler sayesinde her meme kanserinde meme alınmak zorunda kalınmıyor. İlk tercih memenin korunduğu ameliyatlar olmasına karşın, halen memenin tamamının alınması gereken durumlarda ise plastik cerrahi ile birlikte ortak çalışılarak memenin içinin boşaltılıp silikon protez ya da hastanın kendi dokusu ile rekonstrüksiyon yapılıyor. Böylece istenmeyen estetik ve psikolojik sorunların önüne geçilebiliyor.

Erken teşhis için tavsiyeler

18 yaşından sonra her ay kendi kendinizi elle muayene edin. Böylece memelerde yumru, şişlik gibi kanser belirtisi olabilecek değişiklikleri fark edebilirsiniz. Görülen her kitle kanser olmamakla birlikte, kitle hissedildiği zaman hekime başvurulmalı. Doğru meme muayenesi adetin başlangıcından sonraki 7-10 gün arasında yapılmalı.

30 yaşından itibaren meme ultrasonu ve 40 yaşından sonra düzenli meme kanseri taraması (Yıllık mamografi ve ultrasonografi; 6 ayda bir doktor muayenesi)

En kısa sürede doktor muayenesi gereken durumlar (Meme başından kanlı veya şeffaf akıntı, ele gelen sert kitle, meme cildinde ve meme başında değişiklikler)