Korkusuz
Ümit Zileli

Kumpas!

Türkiye bir haftadır aynı haberle çalkalanıyor...

-Saray’a gidip, AKP’li Cumhurbaşkanı ile görüşen CHP’li!..

Olayı tekrar en baştan alıp ruhunuzu sıkmak istemiyorum... İlk kez Sözcü Başyazarı Rahmi Turan’ın köşesinde yer alan, sonra Türkiye’nin ilk gündem maddesi oluveren “haber” giderek başkalaştı, çığrından çıktı, birileri arasında bir nevi hesaplaşmaya dönüştü; bir diğer şekilde açıklamak gerekirse çirkinleşti!..

CHP içinde her ahval ve şerait altında hazır ve nazır bekleyen “birbirini yeme” kavgası sazı eline alıverdi... Bunlardan söz edeceğim; ancak öncelikle haberin “kaynak” olarak adı geçen ismine bakmak ve bazı sorular sormak gerekiyor...

Rahmi Turan önce Saray’a giden ismi açıkladı: Muharrem İnce! Ardından da kaynağını söyledi: Talat Atilla! Kimdi bu arkadaş? Bir internet haber sitesinin sahibi, sansasyonel haberlere imza atmaktan hoşlanan bir gazeteci; bunu ben değil, yaptıklarını, aldığı çok sayıda ödülü açıklarken kendisi söylüyor!

E, madem öyle, böylesine yeri göğü sarsacak haberi niçin kendisi yapmadı? Üstelik haberi aldığı kaynak “yüzde yüz doğru” diye teminat vermişken? Niçin bu bomba haberi, şu ya da bu yolla önce Uğur Dündar’a götürdü, o “Belge yok, ayrıca CHP’yi dizayn ediyor derler” sözleriyle reddettikten sonra pusulayı Rahmi Turan’a çevirdi?!.

Niçin Rahmi Turan’a “Kaynağım Saray’da” diye yalan söyledi? Deşifre olduktan sonra çark edip “CHP’de etkili bir isim” dedi? Ortalık birbirine girdikten sonra tutarsız açıklamalar yapıp “Kılıçdaroğlu’ndan doğrulattım. Bekliyorum o açıklamazsa ben açıklayacağım” deyip, şimdi de “Ölsem de kaynağımı deşifre etmem” diye kıvırıyor?

Bu kadar mı önemli, bu kadar mı ele verilmesi mümkün olmayan bir kişidir?

-Neresinden baksanız çirkin, neresinden baksanız ucuz bir kumpas!..

Bildiğiniz CHP yönetimi!..


İş döndü dolaştı CHP’nin iç kavgasına  dönüşüverdi...

Parti yönetimi her zamanki gibi yine olayı yönetemedi... Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV’de CHP’ye kumpas girişimleri için “Doğrudur” deyip, ardından “İsim veremem” deyince okların hedefine oturuverdi! Halbuki izlediğim zaman ben de o yanıttan “CHP üzerine oyunlar oynanıyor, bu da onlardan biri olabilir” anlamı çıkarmıştım; ancak daha sonraki “sözde kriz yönetimi” bombayı getirip CHP Genel Merkezi’nin kucağına bırakıverdi!..

Elli yıllık bir gazeteci, “Kaynağım Saraylı” diyen, sonra da çark eden bir kişinin düpedüz tuzağına düşmüş oldu! İktidar partisi, boğazına kadar battığı, siyaset, ekonomi, dış politika bataklığında bir süreliğine de olsa nefes aldı! CHP ise her defasında olduğu gibi gayya kuyusunda debelenme döngüsüne girdi!

Uğur Dündar, “İçerdeki CHP’li” konusunda, Talat Atilla’nın yakın çevresini işaret etti... Bu arkadaşın kimlerle içli dışlı olduğunu, sitesinde kimlerin yazdığını tespit etmek, CHP yönetimi için o denli zor olmasa gerek; hele ki, Kılıçdaroğlu “7 senedir telefonla dahi görüşmedim. O zamanlar da CHP’yi karıştıran isimdi” dedikten sonra! Tabi eğer o kişiyi bulmayı, olayı çözmeyi gerçekten istiyorlarsa!..

Aynaya bakmak ve yanaşmanın rüyası!..


Gelelim konunun asıl önem arzeden tarafına...

Yıllardır, CHP’nin has evlatlarını partiden uzaklaştıran, CHP’nin kuruluş felsefesiyle uzaktan yakından alakası olmayan tipleri en önemli mevkilerde, pamuklar içinde pışpışlayan, başta Kılıçdaroğlu olmak üzere etrafındaki kurmaylarına da bir çift sözüm var:

-Önce aynaya bakacaksınız!..

Bu halde kurultaya da gitseniz, ufukta apaçık görünen erken seçimlere de girseniz olmaz, olmuyor, olmayacak! Bu köşede defalarca eleştirdiğim Muharrem İnce şu süreçte hepinizden dik durdu,  en yüksek perdeden “Hodri meydan” dedi...

Son olarak; Sözcü ve Korkusuz kardeş gazetelerdir ve yönetim hiçbir şekilde yazarlarının köşesine karışmaz. Bizler en ağır, en karanlık dönemlerde, en sert, en netameli konularda dahi kalemimizin namusuna sahip çıktık. Rahmi Turan, olayın iyice alevlendiğini sırada telefonla bağlandığı bir televizyon kanalında şöyle dedi:

-Demek ki benim verdiğin bu haber yanlıştır, ben hatalıyım ve gereğini yapacağım.

Dün Sözcü’deki köşesinde de “Yazdığım yazının tüm sorumluluğu bana aittir” dedi.

-Yeminli düşmanlar ve yanaşmalar hiç dertlenmesin!..