Korkusuz

Kul hakkını nasıl anlatacaklar?.

Kul hakkını nasıl anlatacaklar?.


Biraz geç haberimiz oldu ama böylesi de oldu!.

MAK araştırma başkanı Mehmet Ali Kulat, belgeyi, Twitter hesabından “Dayınız yoksa... (Hemşehri kontenjanı)” başlığı ile paylaşmış. Gazetemizdeki baskısından net olarak okuyamadıysanız şöyle bir üstünden geçeyim. Neler var belgede:

AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler, 14 Ocak tarihli bir torpil listesi yapıp göndermiş Van il müftüsü Ömer Keskin’e... “Sayın hocam, aşağıda isimleri yazılan hemşerilerimin kurumunuzda girecekleri mülakatlarda yardımlarınızı bekler, çalışmalarınızda başarılar dilerim” deniyor.

Meseleyi biraz daha kurcalayınca 5 Ocak tarihinde AKP Ağrı milletvekili Ekrem Çelebi’nin de benzer bir torpil talep listesini Van müftüsü Ömer Keskin’e gönderdiğini gördüm.



Artık, işin iyice –kibar bir dilde ifade edelim- suyunu çıkardılar!.  Öncelikle, Van Müftüsü Ömer Keskin’in bu torpil talep yazılarına ne yanıt verdiğini nasıl bir muamele yaptığını çok merak ediyorum. Kendisinin bir diyeceği olursa mutlaka köşede yer veririm. AKP’nin siyasal İslam düzeninde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ne hale geldiği ortada. Siyasal iktidarın her türlü borazanlığını yapıyor. O yüzden Ömer Keskin’den “Yapılan yanlışlara ortak olmadık. İşte belgeleri. Kimseyi kayırmadan mülakatlarda başarılı olanları sıraladık” diye bir açıklama gelmesini de beklemiyorum. AKP’nin gece yarısı kararnameleri ile görevden alma düzeninde korkuyu da biliyoruz. Yine de gerçek bir din adamından “Ben Allah’ın adaletini anlatmakla görevliyim. Bana ne cüretle böyle bir yazı gönderirsiniz” deyip aynen iade etmesini beklerim.

Şimdi düşünün... AKP’nin torpili ile işe alınan din adamları, başkasının hakkını yiyerek göreve gelen din adamları, çıkıp cemaate kul hakkını, İslam’ın adaletini anlatacaklar öyle mi?.. Ahali de bu adamlardan dini öğrenecekler öyle mi?..

Yazık hem de çok yazık!..

★★★

Dikkatimi çekiyor;

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ve iktidar yandaşları son birkaç gündür Ekrem İmamoğlu ve İngiliz Büyükelçisinin balıkçıda yemek yemesi ile ilgili mobese kameralarındaki gizli olması gereken görüntülerin yandaş medya aracılığıyla İmamoğlu’nu yıpratmak amacıyla kullanılmasında geri vitese takmış gibi duruyorlar. İlk baştaki harareti düşürmüş gibiler. Ankara’da dolaşan ilginç iddialar var; Londra Büyükelçimizin İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na çağrılıp, sert bir fırça ile nota verildiği yönünde. İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi’nin güvenliğine ve korunmasına yönelik olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bazı görüntülerle terör örgütlerine hedef olabilecek imkanları ortaya dökmesi sebebi ile Türkiye’ye nota verdiği, bu konuda açıklama beklendiği, gizlilik ve güvenlik gereği bu görüntüleri basına servis edenler ve yayınlayanlar hakkında adli işlem yapılması istendiği söyleniyor. İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss’ın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu arayıp sert bir şekilde uyardığı iddia ediliyor.

Doğruyu konuşmak gerekirse bu iddialar teyitli değil. “Senin işin ne? Gazeteci değil misin?. Duyduklarını doğrulatmak işinin bir gereği değil mi?“ dediniz... Yerden göğe kadar haklısınız... Mazeret yerine geçmez ama yine de ifade edeyim; Ankara’daki haber kaynaklarımın bir çoğu bugünlerde daha büyük korkular yaşıyor. “Merhaba” demek için aradığım arkadaşlar, dostlar bile “Abi bir süre görüşmeyelim ne olur. Herkes birbirini takip eder yukarıya rapor yazar oldu. Ortalık bir yatışsın o zaman görüşürüz” diyor. E, o zaman bana da iddiaları  yazıp, resmi kanallardan cevap beklemekten başka çare kalmıyor!.

★★★

Kiev’e düzenleyeceği ziyaret öncesinde açıklamalarda bulunan AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Avrupa Konseyi’nin Osman Kavala kararı hakkında “Bizim mahkemelerimizi tanımayanları biz tanımayız. Bu konuda AİHM ne demiş, Avrupa Konseyi ne demiş bizi çok ilgilendirmiyor” dedi.



Sayın Erdoğan, bu fotoğrafı hatırladınız mı?.

Okurlarımız bilir. Unutturmayacağım diye sözüm var...

Sene 2004. 29 Ekim günü... O zamanki makamlarının adlarıyla, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, aday ülke sıfatıyla AB’nin anayasa metnine imza koyuyor. Haçlı anayasasına!.. Nerde? Roma’da... Kimin gölgesinde?.. Papa X. Innocenzo’nun heykeli altına yerleştirilen bir masada... Kim bu ?.. Tarihte, Haçlı seferlerini başlatan adam... O tarihte AB dönem başkanı Hollanda. Erdoğan ve Gül ikilisi Hollanda Başbakanı Jan Peter Balkenen’in huzur ve himayesinde kendilerine hediye edilen özel dolmakalemlerle imzaları basmıştı. Kalemlerin üzerine Latince olarak “Europae Rei Publicae Status” (Avrupa Cumhuriyeti Anayasası) yazıyordu. Erdoğan ve Gül, hediye edilen kalemleri ceplerine koyup Ankara’ya dönmüştü.

O zamanlar aklınız neredeydi? Artık çok geç!.. Er geç, geri vites yaparsınız!..

★★★

Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.