Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek dedi ki:

“CHP yüzde 90 oy alsa da iktidar olamaz. Halk oy verse bile son tahlilde buna ne ordu razı olur ne polis razı olur...”.

Bu tür siyasetçiler:

Kötülük toplumunun ürünleridir...

Kötülük toplumları genellikle:

Toplumun ahlâkî çöküşünü ve...

Adaletin ters yüz edilmesini...

Demokrasinin rafa kaldırılmasını simgeler...

Bu terimler:

Doğru ve yanlışın yer değiştirdiği...

Erdemli davranışların cezalandırıldığı ve...

Kötü davranışların ödüllendirildiği bir toplumu tanımlar...

Kötülük toplumu:

Ahlâkî değerlerin yitirildiği...

Etik kuralların hiçe sayıldığı ve...

Kötülüğün yaygın olduğu bir toplum yapısını ifade eder...

Bu tür bir toplumda bireyler:

Kişisel çıkarlarını ve hırslarını ön planda tutarak...

Başkalarına zarar vermekten çekinmezler...

Ahlâkî normların ve toplumsal değerlerin önemini yitirdiği böyle bir toplumda:

Adaletin ve dürüstlüğün yerini:

Rüşvet, yalan ve hile alır...

Perinçek, kötülük toplumunun ürettiği siyasetçilerden biridir...

GÜNÜN SÖZÜ

“Demokrasi, iki kurt ve bir koyunun öğlen yemeğinin ne olacağı konusunda oylama yapmalarından fazlası olmak zorunda...”.

James Bovard

HEPİMİZİN SORUMLULUĞU...

Canlarım...

“Çevreyi ve yeşili korumak için ne yapılmalı?” sorularını, araya pazar ve pazartesi günleri girince cevaplayamadım...

Bugün kısaca bu konudaki görüşlerimi paylaşacağım.

Çevrecilik anlayışı sadece bireysel düzeyde değil...

Aynı zamanda:

Kurumsal ve toplumsal düzeyde de hayata geçirilmeli...

Şehir plânlamasından, endüstriyel üretim süreçlerine kadar her alanda:

Çevreye duyarlı politikalar benimsenmeli ve uygulanmalı...

Ayrıca...

Bireyler de günlük hayatta:

Çevreye duyarlı tercihler yaparak yeşil alanları korumalı ve...

Yeşil alanların artırılmasına katkı sağlamalı...

Yeşil alanların korunması ve çoğaltılması için atılacak adımlar, sadece bugünü değil:

Gelecek nesilleri de etkileyecektir...

Bu nedenle:

Çevrecilik ve yeşil alanlar konusundaki bilinçlendirme çalışmalarının her alanda desteklenmesi gerekiyor...

Çünkü...

Doğanın bize sunduğu bu değerli nimetleri korumak ve geleceğe taşımak:

Hepimizin sorumluluğu...

HALT ETTİ

Celal Şengör demiş ki:

“Türkiye’nin artık sonu belli. Uzakta da değil. 30-40 yıl içinde Türkiye olmayacak.

20 senelik AKP iktidarı ve ondan önce 1950’den beri gelen bu dine önem veren iktidarlarla birlikte Türkiye’nin istikbali kapanmıştır. Finito!..”.

Bir zamanlar halt yemişti...

Bu defa da halt etmiş...

GÜNÜN FIKRASI

Erdoğan:

“Yahu Allah aşkına söyleyin, siz hiç benim

 yalan söylediğimi, dün ak dediğime bugün kara

dediğimi duydunuz mu?..”.

Bu fıkraya en çok:

Rahip Brunson...

Gazeteci Deniz Yücel...

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi...

Suriye Cumhurbaşkanı Esad ile...

İsveç ve Finlandiyalılar gülüyor...

Türkiye muhalefeti ise ağlıyormuş...

BİR ÇAKIYOR Kİİİİ

Okan Bayülgen aklı sıra Gupse Özay’la kafa bulacak...

İlk saldırıyı şöyle yapıyor:

“Benim kız arkadaşım olsan kesin bırakırdım bu rolünden sonra...”.

İkinci vuruş fiziki:

“Saçına bu çalı desenini kim verdi?..”.

Ve...

Öldürücü darbe:

“Gece ç.şe kalksan ve odana dönerken, evinin koridorunda bu insanlardan hangisini görsen korkarsın?..”.

Kahkahalar kahkahalar...

Okan, keyifli...

Ama...

O da ne!..

Gupse Özay bir çakıyor kiii:

“Siz dahil misiniz ekibe?..”.

Hem güzel hem zeki bir kadın olmak, Tanrı’nın kişiye en büyük iltimasıdır...

EKONOMİ NASIL DÜZELİR

Ali Babacan dedi ki:

“Ben şu anda bu ülkenin Cumhurbaşkanı olsam, ekonomiye sapasağlam ehil ve dürüst 10 insan görevlendiririm. Haftada 2 kez, 2 saatlik toplantılarla en geç 2 yılda ekonomiyi düzeltirim. Kalan vaktimi eğitime, sağlığa, hukuka ve dış politikaya ayırırım. İnanın bu kadar basit...”.

Bu kısa ve fakat özlü cümleleri kimin söylediğine bakmayın...

“Doğru mu?” yoksa “yanlış mı?” diye bakın...

Bana göre mi?..

Yüzde 100 doğru...

Adı ne olursa olsun:

Makul...

Milletten yana...

Dürüst ve iyi niyetli bir cumhurbaşkanının:

Yeter ki az önce belirttiğim az sayıdaki özelliği olsun:

Ekonomi 2 yılda ayağa kalkar...

Önce, tırıs sonra rahvan yürür...

Üçüncü yıl koşmaya başlar...