Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Kötü... Çok kötü... Rezalet... Bunun hesabı sorulmalı...

İBB’nin yeni yönetimi son 25 yılın üzerindeki jelatini kazıdıkça...

Alttaki pislikler ortaya çıkıyor.

Ve...

Pis bir soygun düzeni sırıtıyor; arsız bir gülümsemeyle...



Son 18 yılı iktidarla ortak yürütüldüğü için...

Ne araştıran olmuş...

Ne soruşturan...

Ne de hesap soran...



2019 seçimleriyle birlikte yönetim demokrasi platformunu oluşturan partilere geçince...

Usulsüz ihaleler...

Yasa dışı harcamalar...

Ve...

Yandaş kayırmalar ortaya serildi...



Bu defa da İçişleri Bakanlığı girdi devreye...

Ve...

2019 yerel seçimlerine kadar yapılan yolsuzluk ve hırsızlıkları ortaya çıkaran raporlara el koydu...



1989 – 1994 yılları arasında İstanbul’u yöneten SHP’li Başkan Prof. Nurettin Sözen, iddialar üzerine kendi İSKİ Genel Müdürü’nü görevden aldı...

Savcılığa suç duyurusunda bulundu...



Bugün ise...

AKP’li İçişleri Bakanı...

AKP’li belediyeler yönetimdeyken yapılan yolsuzlukları ortaya çıkaran belgelere, raporlara el koyuyor...

Adeta ve (Umarım) istemeden...

Hırsızları, soyguncuları koruyor...



Kötü...

Çok kötü...

Rezalet...

SÖZCÜ’NÜN İKTİDARA DÜŞMAN OLMADIĞINI KABUL EDİN SAYIN BAŞKAN...


Acun Ilıcalı (Erdoğan’a yakınlığıyla biliniyor) yeni yayına başlayacak TV kanalı için 8 günde yayın izni alırken...

SÖZCÜ TV, 8 aydır benzer izni alamıyor...

Oysa...

RTÜK Erdoğan’dan gelecek bir tek işarete bakıyor...

O işaret geldiği gün SÖZCÜ TV yayına geçecek...

[caption id="attachment_6211753" align="alignnone" width="600"] Acun Ilıcalı[/caption]



Erdoğan SÖZCÜ’nün sesini keserek seçim kazanacağını zannediyorsa yanılıyor...

Zira...

SÖZCÜ’ye karşı cephe almadığı...

SÖZCÜ’nün patronajına, genel yayın yönetimine ve yazarlarına yargı baskısı kurmadığı zamanlarda...

Oyları % 50’ye yakındı...



SÖZCÜ’nün patronajına...

SÖZCÜ’nün genel yayın yönetimine...

Ve...

SÖZCÜ’nün yazarlarına yargı baskısı kurduktan...

Ve hatta...

Hapis cezaları da verdirdikten sonra...

Oy oranı %32’ye düştü...



Erdoğan’ın demokratlaşması...

Yargıyı özgür bırakması...

Türkiye’nin kurtuluş reçetelerinden en değerli olanıdır...



Ya aksi?..

Düşünmek bile istemiyorum...

YOLSUZLUK VE HIRSIZLIKLARIN HESABINI SORSA...


Sayıştay denetçileri ve belediye denetim müfettişleri raporları ortaya çıktıkça...

Soygun düzeninin boyutu daha net anlaşılıyor...

Ancak...

“Bütün bu yolsuzluklardan Erdoğan sorumludur” demek ayıptır...

Vicdansızlıktır...

Ve fakat...

Ve mesela...



Erdoğan birkaç aylığına...

AKP Genel Başkanlığı şapkasını çıkarsa...

“Tarafsız Cumhurbaşkanı” olarak görev yapsa...

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Kaftancıoğlu’na hakaret etme eylemini, bir süreliğine askıya alsa...

Ve...

Ortaya çıkan yolsuzluk ve hırsızlıkların hesabını sorsa...

Kendisiyle ilgili pek çok şüpheyi de silebilir kanaatindeyim...



Bütün mesele...

Erdoğan’ın birkaç aylığına da olsa...

Anayasamızda tarif edilen cumhurbaşkanı gibi olmayı kabul edip etmeyeceği...

BAL TUTAN PARMAĞINI YALAR DEMOKRASİSİ...


YouTube’da bir video...

Gazeteci olduğunu söyleyen bir yurttaş; sokakta röportaj yapan muhabirin yanına gidip:

“Sen CHP’lisin ve taraflı yayın yapıyorsun, taraflı olma” diyor...



Genç muhabir itiraz ediyor:

“Benim CHP’yi savunduğum bir tek videomu gösteremezsiniz...”.

Gazetecinin, muhabirin CHP’li olduğunu anlatmak için gösterdiği gerekçe kara mizah gibi:

“Bakan Albayrak’ın sınav sorularını önceden aldığını haber yaptın. Bunu ancak bir CHP’li yapar...”.



Genç muhabir:

“Ama bu bir gerçek ve bunu haber yapmamızdan daha doğal ne olabilir” dediğinde...

AKP’li gazetecinin verdiği cevap sadece demokrasimizin değil...

AKP tarzı siyasetin de kalitesini gösteriyor:

“Bal tutan parmağını yalar...”.

Yani...

“CHP iktidara gelince de sen yala parmağını...”.

CAHİLLERDEN ÇOK DAHA ZARARLI YARATIKLARDIR...


Canlarım benim...

“Bal tutan parmağını yalar” kafası...

Demokrasinin ve hukuk devletinin düşmanı olan kafadır...

Ve...

Bu kafalarla demokrasi olmaz...

Olmuyor...

Olmayacak...



Çünkü bu kafa...

Tipik lümpen kafası...

Yani ne cahil...

Ne aydın...



Cahil olsa...

Bilmediğini bilir, ona göre davranır...

Aydın olsa...

Bildiğini bilir; bilgiyle davranır...

Lümpen ise...

Bilmez ama...

Bilmediğini kabul de etmez...



O nedenledir ki...

Lümpenler...

Cahillerden çok daha zararlı yaratıklardır...

NEDEN HUKUK DEVLETİ DEĞİLİZ? YARGI NEDEN BAĞIMSIZ DEĞİL...


Gerçek ve gelişmiş demokrasilerde iktidar olanlar:

Kendilerine oy vermeyenlerin de hükümeti olurlar...

Çünkü...

Bilirler ve...

Kabul ederler ki...

Demokratik hukuk devletleri...

Fırsat eşitliğinin ve adil yarışmaların olduğu rejimlerdir...



Çünkü...

Bilirler ve...

Kabul ederler ki...

Demokratik hukuk devletlerinde...

Kamuya alınacak personel kimliğiyle değil...

Bilgisiyle, deneyimiyle, kişiliğiyle yarışır...



Türkiye neden bir türlü demokratikleşemiyor?..

Türkiye neden hukuk devleti olamıyor?..

Türkiye’de yargı neden bağımsız değil?..



Çünkü...

Ülkeyi yönetenleri...

“Bal tutan parmağını yalar” ilkesizliğini demokrasi zannedenler seçiyor...