Gazeteci Fatih Altaylı, 4 yıl 2 ay hapis cezasına çaptırıldı.
Tutukluluğunun devamına karar verildi.
Suçu ne?
Kendisine ait YouTube kanalında yaptığı bir yorum...
Mahkeme, bu yorumda kendisinin “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tehdit ettiği ve fiili saldırıda bulunduğu” kanaatine vardı!
Peki; böyle bir şey var mı?
O yayınının bandı ortada...
Ne tehdit var, ne saldırı!
Sadece geçmişten örneklerle Türk halkının bir konudaki tavrı anlatılıyor.
Sözle yapılan bir yorum, belki de dünya yargı tarihinde ilk kez “fiili saldırı” kapsamına sokuldu.
★★★
Fatih Altaylı, dünkü savunmasında, “Cumhurbaşkanı İsrail’le kavga etmiş; MOSSAD’dan korkmamış. Cumhurbaşkanı öyle korkan biri değildir. Burada hem bana hem Cumhurbaşkanı’na haksızlık ediliyor” ifadesini kullandı.
Bana göre, yanlış düşünüyor:
Çünkü iktidar sahiphleri, gerçekleri yazan gazetecilerden korkar.
Hele hele çöküşe geçmişlerse...
Tükeniyorlarsa...
İktidarlarının ellerinden gittiğini düşünüyorlarsa bu korku paniğe dönüşür.
★★★
Ayrıca o, “Cumhurbaşkanını korkuttuğu için” mahkum edilmedi...
Birileri gazetecileri, sadece gazetecileri de değil tüm “konuşanları” korkutmak istediği için hüküm giydi.
Çünkü kendisi Türkiye’nin en çok yazan, konuşan, okunan ve söyledikleri etkili olan gazetecilerinden biriydi.
Bu kararla hala dışarıda olup da konuşmaya ve yazmaya devam edenler “korkutulmaya” çalışıldı.
“Konuşursanız, yazarsanız; yanarsınız. Bakın en popülerinizi bile yaktık, size de acımayız” mesajı verildi.
★★★
Eminim ki bu hatalı karar İstinaf’tan, orası da olmazsa Yargıtay’dan dönecek...
Ama olan...
Fatih’e, ailesine ve vereceği haberlerden, yapacağı yorumlardan haberdar olmak isteyenlere...
Bir de...
“Yargıya duyduğumuz güven ve saygı”ya olacak...
Demokrasimize olacak...
Yaratılan “korku ve baskı ortamı” belki iktidar sahiplerini birkaç yıl daha iktidarda tutabilir...
Ama...
Yargıya güven bir kez sarsılınca...
Devletin temeli sarsılır!
Çünkü; unutulmamalı ki...
Adalet mülkün (devletin) temelidir!
Çorba suçu!
Olup bitenden fırsat bulup yazamadım:
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ücretsiz çorba ikramı, Mansur Yavaş hakkındaki soruşturmaya dahil edilmiş...
Belediye nerede ve kimlere dağıtmış bu çorbaları?
Hastane önlerinde hasta yakınlarına...
Bir de üniversitelerin önünde, öğrencilere!
Sabahın erken saatlerinde tam 13 ayrı noktada dağıtılmış bu çorbalar...
İçişleri Bakanlığı yakalamış bir kez, bırakır mı?
Sen misin dağıtan?
Neymiş; o sırada İBB gözaltıları için eylem yapan öğrenciler de içmiş bu çorbalardan...
Belediye nasıl olur da polisin sıktığı tazyikli sudan ıslanan bu gençlere battaniye ve çorba dağıtırmış?
Niye koruyormuş soğuktan?
Madem iktidarı protesto ediyorlar; titreye titreye ölsünlermiş, soğuktan ve açlıktan!
★★★
İnsafınız kurusun diyeceğim ama...
Bunlarda insaf ne gezer?
GÜNÜN SORUSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnsan sağlığı ve hastalığı sömürülemez... Paraları yetmeyince hastalarımızın rehin tutulduğu günler inşallah bir daha gelmemek üzere geride kaldı. Son 23 yılda sağlığa büyük önem verdik” demiş... Sorum kendisine:
Şu anda yüz binlerce hastanın hastaneye gitmek için randevu bile alamadığının, sıradan ameliyatlar için aylar sonrasına gün verildiğinin, bir an önce ameliyat olmak için özel hastanelere gidenlerin yüz binlerce lira ödemek zorunda kaldıklarının... Kısacası eskiden tamamen ücretsiz olan sağlık harcamalarının artık paralı hale geldiğinin farkında mısınız?
200 bine Tarkan!
Türk pop müziğinin sevilen ismi Tarkan, altı yıl aradan sonra İstanbul’da sahneye çıkacağını duyurmuş... İlk olarak 16, 17, 20 ve 23 Ocak tarihlerinde yapılacağı açıklanan konserlerin biletleri, resmi satış kanalı Biletix üzerinden satışa çıkar çıkmaz tükenmiş...
Hayranlarından gelen “Bilet alamadık” mesajlarını gören Tarkan, bunun üzerine 24, 27, 30 ve 31 Ocak tarihlerinde dört ek konser daha yapmaya karar vermiş...
Böylece 50 bin kişinin konserleri izlemesini sağlamış...
Ancak bu konserlerin biletleri de çok kısa sürede kapış kapış satılmış...
Resmi satış kanalı Biletix’te bin 500 ile 12 bin lira arasında değişen biletler; İngiltere merkezli ikinci el (karaborsa) bilet platformu Viagogo’da en düşük 10 bin, en yüksek ise 200 bin lira gibi fahiş fiyatlardan alıcı bulmaya başlamış...
200 bin liralık bu biletlerden şimdiye kadar en az 100 tane satıldığı söyleniyor.
★★★
Maliye Bakanlığı’na ihbarımdır:
Emeklinin, dar gelirlinin yakasından düşün de...
Gücünüz yetiyorsa bu biletleri kimler almış; onları bulun!