Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Kişi başına yıllık milli gelirimiz 7 bin dolar mı olurdu yoksa 20 bin doları geçer miydik?..

“Bir serencam bin nasihatten hayırlıdır” sözü atalarımızın bize bıraktığı en kötü tavsiyelerden biridir...

Ders almak için ille de serencam yaşamak şart değil ki...



Ne demek serencam?..

Sözlük anlamı “başa gelen olay” demek...

Yani...

Sözlüğe göre:

Tatlı, mutluluk ve keyif verici bir olay da serencamdır...



Oysa...

Atalarımızın sözünü ettiği serencam “felâket” anlamındadır...

Yani...

“Bin kere nasihat edeceğinize bırakın felâketi bir kere yaşasın” demektir...

Ya da Ziya Paşa’nın dediği gibi:

“Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdirle uslanmayanın hakkı kötektir...”.



Atasözü ve Ziya Paşa vecizesi de gösteriyor ki...

Biz Türk Müslümanlarının geneli uyarılardan...

Nasihatlerden hazzetmeyiz...

Başımız belâya girmeden...

Ya da...

Dayak yemeden de...

Hiçbir felâketten ders almayız...



Oysa...

En ucuz tecrübe, başkalarının yaşadıklarından ders alabilmektir...

Bir veya birkaç hata yüzünden geleceğimizi kaybetmektense...

Aynı hataları yaparak servet kaybetmiş bir kişiyi (Ya da kişileri) anlayarak dinlemeyi tercih etmeliyiz...



Peki...

Bizden önce yaptıkları hatalar nedeniyle kaybeden...

Ya da...

Ülkesine ve ulusuna kaybettiren politikacıların hatalarından ders alıyor muyuz?..



Alsaydık...

Bugün kişi başına yıllık milli gelirimiz 7 bin dolar mı olurdu?..

Yoksa...

20 bin doları geçer miydik?..

ABD VE AB TÜRKİYE EKONOMİSİNİ BATIRMAK MI İSTİYOR?..

AKP devlet insanları yetiştirmek amacıyla kurulmuş bir parti değil...

Aksine...

Siyaset yaparak devlet yönetimini ele geçirmek amacıyla kurulmuş bir parti...

Haliyle...

Devlet insanlarından değil...

Siyasetçilerden oluşan yönetim kadrosu, uyarıları ciddiye almıyor...

Kendilerinden önceki hükümetlerin yaptıkları hatalardan ders
çıkarmıyor...




Meselâ şu son ABD ve AB yaptırımları...

Aslına bakarsanız; hiçbir şey değil...

Ekonomimize zarar da vermez...

Zaten...

ABD ve AB yetkililerinin isteği Türkiye ekonomisini batırmak değil...

Uyarmak...

“Lütfen yanlış yapmayın” demek...

MUHALEFET HAMASET YAPIYOR AKP’Yİ TAHRİK EDİYOR...

Siyasi partilerimizin hem ABD ve hem de AB’nin asıl mesajını neden anlamak istemediklerini de ben anlayamıyorum...

Oysa...

Açıkça söylemiyorlar ama verdikleri mesaj şu:

“Uyarılarımızı ciddiye almazsanız, işte o zaman atalarınızın söyledikleri gibi size bir serencam yaşatırız ki; bin nasihatten daha etkili olur...”.



Ama...

Anlayan kim?..

Ne iktidar partileri ders çıkarıyor olan bitenden...

Ne de muhalefet partileri...



Aksine...

Muhalefet partileri, daha tehlikeli kararlar alarak uygulaması ve...

İyice dibe çökmesi için...

Hamaset yapıyor, AKP’yi tahrik ediyorlar...

SANKİ TEK KUSURLU ABD VE AB İMİŞ GİBİ...

Siyasetçi kendi geleceğini, devlet insanı ise ülkenin geleceğini düşünürmüş...

Cumhur İttifakı partileri de...

Millet İttifakı partileri de kendi geleceklerini düşünüyorlar...

Ülkenin geleceğinin akılcılıkta ve gerçekçilikte yattığını adeta görmüyorlar...



Oysa canlarım...

Yakında...

Çok yakında...

ABD ve AB, Doğu Akdeniz anlaşmazlığı konusunda da birlikte hareket edecekler...

Bu demektir ki:

Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan’ın yanında yer alacaklar...

Bu demektir ki...

Azerbaycan – Ermenistan arasında henüz bitmediği gibi en tehlikeli virajda dondurulan savaş sahnesinin bundan sonraki çekimlerinde...

Ermenistan’dan yana tavır koyacaklar...



Yani bir bakıma...

Türkiye’yi Kafkaslarla, Orta Asya’nın despotik ülkeler ligine itekleyip...

Tamamen dışlayacaklar...

Ve siyasi partilerimiz hep bir ağızdan:

“Bu Batılılar Türklerden nefret ediyor... Hak ettikleri cevabı alacaklar!” diye vıcık vıcık siyaset yapacaklar...

Sanki tek kusurlu ABD ve AB imiş gibi...

ZULMÜN ARTSIN Kİ TEZ ZEVAL BULASIN

Magna Carta (Büyük Sözleşme) 1215 yılında (İngiltere) imzalandı...

Taraflar: Saray, toprak sahipleri...

Arabulucu: Kilise...



Sözleşme ile Saray, vergiyi halk üstünde zulüm aracı olarak kullanmaktan vazgeçiyordu...

Ve canlarım...

805 yıldır İngiltere’de iktidarlar kafalarına göre vergi salamazlar...



Yaşar Kemal ise romanlarından birinde, acımasız Ağa için halktan birine şöyle dedirtiyordu: “Zulmün artsın ki tez zeval bulasın...”.





Halkın SÖZCÜ’sü olan Estetik Yayıncılık’a yapılan zulmün artışı aynı zamanda...

Zalimin tez zeval bulacağının da işaretidir...

Lütfen not edin...

Çöküş yakındır...