Daha kamuoyunda muhalefetin cumhurbaşkanı adayı kim olacak konuşulmazken, AKP bir strateji başlattı.
Aldığı karar gereği, milliyetçi muhafazakâr kesime Mansur Yavaş ismini, CHP içinde de İmamoğlu ismini dillendirmeye başladı.
AKP kadroları sokakta, mahallede, sohbet ortamlarında isimleri dillendirme kararını uygulayıp olgunlaştırdığında, sıra ulusal medyada dillendirmeye gelmişti.
Millet İttifakı’nın içinde yaratmak istediği tartışmayı başlatmak için AKP elinden geleni yaptı.
Buna Kılıçdaroğlu, Akşener polemiği yaratma çabası da eklenince, herkes muhalefette bir ayrışma var zannetti.
Bunu yandaş medya aracılığı ile hala sürdürüyor.
Bu duruma, gazeteciliği, her önüne gelen bilgiyi yazmak ve konuşmak zannedenler de eklenince bu algıya kapılanlar olmuş olabilir.
Ancak kaygılanmaya gerek yok.
Millet İttifakı ve tabanı zaten 2002’den beri her türlü algı operasyonu ile dağıtılmaya, umutsuzluğa sürüklenmeye çalışılıyor.
Buna rağmen hala varlığını koruyor.
CHP tüm bunlara rağmen zor olan bir şeyi başardı.
Millet İttifakı’nın oluşmasındaki en büyük pay CHP’nindir. CHP sabırla ittifakı kurdu.
İyi Parti’nin tabanı İyi parti kurulmadan önce de AKP’ye muhalifti.
İP kurulduktan sonra da daha örgütlü bir çalışma içine girdiler.
Saadet Partisi de tüm baskılara rağmen ayakta kalarak ve doğru analizler yaparak bugüne kadar gelmeyi başardı.
AKP kaybedeceğini anladığı için muhalefet içinde kiminle kazanılır karmaşası ve paniği yaratmak istediği çok net bir gerçektir.
AKP bu karmaşayı kiminle kazanılır sorusuyla yaratıyor ve milletten gerçek gündem saklanıyor.
AKP bunu tüm kadroları ve devletin tüm olanakları ile sürdürürken ABD’de de desteğini esirgemiyor.
ABD, AKP kazansın diye dış politikada olmayan bir başarıyı, varmış gibi göstererek övgüler yağdırıyor.
Diğer yandan bölge ülkelerinin sınırları değiştiriliyor, Türkiye’nin de sınırlarının değiştirilmesi için getirilen rejimin devamı isteniyor.
AKP’nin medya aracılığı ile yürüttüğü bu karmaşadan çıkmak ise hiç zor değildir.
Herkes kiminle kazanılır sorusunu soranlara şunu söylemelidir ve bu gerçektir.
2023 seçimlerini, Millet İttifakı’nın belirleyeceği aday kazanacaktır!
Bu seçim, isimlerin yarışacağı seçim değildir.
Bu seçim, Türkiye’nin parçalanmasını engelleyecek parlamenter rejime dönüşün seçimidir!