Hayal gücü yüksek:
Usta bir yalancıydı...
★
16 yaşındayken, babasının siyasi rakibini öldürdüğü için tutuklanıp hapse konmuştu...
6 yıl süren tutukluluğu sırasında yargılandı...
Kasım 1939’da mahkûm oldu...
Ancak...
Filipinler Yüksek Mahkemesi, hakkında verilen mahkûmiyet kararını bozunca tahliye oldu...
★
Manila’da avukatlık yapmaya başladı...
- Dünya Savaşı sırasında Filipinler ordusunda subaydı...
Japonlara tutsak düştü...
Bataan’dan Luzon’a kadar süren “Ölüm Yürüyüşü” sırasında sağ kalmayı...
Ardından da:
Kaçmayı başardı...
★
Hukuk eğitimi gördüğü için iyi bir hatip, müthiş bir demagogdu...
Bir süre sonra...
Filipin Direniş Hareketi’nin önderlerinden biri olduğunu iddia etti...
Ancak arşivler...
1942-1945 arasında Japonlara karşı yürütülen mücadelede hemen hiçbir rolünün bulunmadığını ortaya koyuyordu...
★
Davasından vazgeçmedi...
1949-1959 arasında Temsilciler Meclisine seçildi...
1959-1965 arasında Senatör olarak yine:
Parlamento binasındaydı...
★
1963-1965 döneminde de Senato başkanlığına seçildi...
1965’te Filipinler devlet başkanlığına aday oldu:
Seçilemedi...
★
Üyesi ve senatörü olduğu Liberal Parti’den ayrıldı...
Milliyetçi Parti’ye geçti...
Bu partinin adayı olarak...
Devlet Başkanı ve Liberal Parti adayı olan Diosdado Macapagal’a karşı:
Pahalı ve sert bir kampanya yürüttü...
Seçimleri kazandı...
30 Aralık 1965’te başkanlık görevine başladı...
★
1969’da yeniden seçildi...
21 Eylül 1972’de...
Komünist ve yıkıcı güçleri gerekçe göstererek:
Sıkıyönetim ilan etti...
Muhalif politikacıları tutukladı...
Ve...
Silahlı kuvvetleri:
Rejimin bir baskı aracı haline getirdi...
★
1973’te ilân ettiği yeni anayasayla:
Bir dönemlik görev süresini:
6 yıla çıkardı...
Bu arada...
Yeni bir model getirdi...
Güçlü bir başbakanlık...
Ve tabii ki:
Hem devlet başkanı hem de başbakan olarak görev yapmaya başladı...
★
16 Haziran 1981’de yapılan seçimlerde...
Kendi kurdurduğu göstermelik muhalefet partilerine karşı:
Muazzam bir seçim zaferi(!) yaşadı...
★
Filipin eski güzellik kraliçelerinden olan eşi İmelda Romuáldez Marcos’u...
1972’de başlayan sıkıyönetim döneminde:
Manila valiliği ile...
Konut ve çevre bakanlığı görevlerine atadı...
Kamu yönetimindeki ve sanayi işletmelerindeki yüksek gelirli mevkilere:
Akrabalarını getirdi...
★
1983’te hastalığı iyice belirginleşti...
Bu arada muhalefet hareketi de oldukça gelişti...
Ancak...
21 Ağustos 1983’te...
Manila’ya dönen:
Muhalif lider Benigno Aquino Jr.:
Uçaktan inerken vurularak öldürüldü...
★
Marcos, seçimlerin 1986’da yapılacağını açıkladı...
Rakibi:
Öldürülen Aquino’nun dul karısı Corazon Aquino idi...
★
7 Şubat 1986’da yapılan seçimleri:
Corazon Aquino kazandı...
Ama...
Marcos:
“Ben kazandım” diyerek görevi Corazon Aquino’ya devretmeyi kabul etmedi...
★
Filipin Ordusu...
Marcos’un satın aldıklarıyla...
Vicdanlarını diktatöre satmayanlar arasında:
İkiye bölündü...
★
Bu arada ülke gerildi...
İktidarı hak edenler ile...
İktidarı devretmek istemeyen Marcos yanlıları arasında çarpışmalar başladı...
★
O güne kadar Marcos’u destekleyen ABD:
Desteğini çektiğini açıkladı...
Bunun üzerine...
Ordunun da desteklediği halk ayaklanmasıyla devrilen Ferdinand Marcos:
Hawaii’ye sürgün edildi...
1989 yılında, sürgünde öldü...
★
Ve...
Yeni hükümet:
Marcos ve ailesi ile yakın çevrelerinin iktidarları döneminde çeşitli yolsuzluklarla Filipinler ekonomisine milyarlarca dolarlık zarara soktuklarını...
Daha doğrusu...
Ülkeyi soyduklarını: Belgeleriyle kanıtladı...
[caption id="attachment_415929" align="alignnone" width="600"] İmelda Marcos'un ayakkabı oasından bir bölüm[/caption]
★
İlerleyen yıllarda ülkesine dönen İmelda Marcos senatör seçildi...
Ama...
89 yaşında:
Rüşvet aldığı kanıtlanınca: Hapis cezasına çarptırıldı...
★
Bu bir kıssa değil...
Ama gerçek...
Lütfen...
Hisse çıkarıla...
Az gelişmişlik
Filipinler’in bugünkü Devlet Başkanı kim biliyor musunuz?..
Bilmeyenler için yazıyorum:
Ferdinand ve İmelda Marcos’un oğulları:
Bongbong Marcos:
★
Az gelişmiş ülkelerde hafıza olmaz...
Hafızaları zayıf toplumlar ise:
Çürümüş toplumlardır...
★
Hangi toplumların hafızası zayıftır?
Söyleyeyim:
Eğitimsiz...
Cahil...
Din afyonuyla uyutulmuş...
Irk gazıyla şişirilmiş toplumların hafızaları:
Balıkların hafızalarıyla eşittir...
Kaybettik
Klasik solcuların:
Liberal sosyal demokrat...
Siyasal İslâmcıların ise...
Seküler...
Batılı...
Modern...
Ve...
Faizi ekonomik bir enstrüman olarak kabul ettiği için:
“Nefret ettikleri” Kemal Derviş’i kaybettik...
Sevenlerinin başı sağ olsun...
Yattığı yer nur olsun...
Günün haberi
İmran Han, 2018-2022 arasında:
Pakistan’da başbakandı...
Geçen yıl:
Parlamentoda yapılan güven oylamasında:
“Güvensizlik oyları” güven oylarından fazla çıkınca:
Görevinden ayrılmak zorunda kaldı...
H
Dokunulmazlığı kalkınca, yargılandı...
Ve dün:
Tutuklandı...
H
Dünyanın hiçbir gelişmiş demokrasisinde...
Bir devlet başkanı...
Ya da başbakan: Siyasi kararları yüzünden hapsedilmez...
Ama...
H
Dünyanın bütün gelişmiş demokrasilerinde...
Ülkesini soyan bir devlet başkanı...
Ya da başbakan: Tutuklanır...
Hapse atılır...
H
Pakistan gelişmiş bir demokrasi mi?..
Hayır...
Ama belli ki: Gelişmiş bir demokrasi olmaya karar vermiş...
Dünün tweeti
Türker Ertürk
@Orsatramola
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda bitmemesi Türkiye için beka sorunudur.
İkinci tura kalması ülkemizi felakete taşıyan ama algı operasyonlarıyla bunu halkın bir bölümünün gözünden kaçıran iktidarın umutlanmasına ve 28 Mayıs’a kadar geçen süre içinde ülkemizi kaosa sürüklemesine neden olur!
Bilerek veya bilmeyerek Cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci tura taşıyacak değirmene su taşıyanlar, ağır sorumluluk altında kalırlar.
Zamanlama manidar
Bloomberg’e demeç veren Kılıçdaroğlu:
“Küçük yatırımcının, soygun aracına dönüştürülen Borsa İstanbul’da nasıl soyulduğunu biliyorum, bu nedenle ilk soruşturmayı borsada başlatacağız” dedi.