Korkusuz

Kılıçdaroğlu, o koltukta kaç yıl oturur?..

Kılıçdaroğlu, o koltukta kaç yıl oturur?..
Altılı masanın paydaşlarından Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, ara sıra yaptığı çıkışlarla sadece ülkenin gündemine oturmakla kalmıyor, yuvarlak masanın hararetini de yükseltiyor...

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Afyonkarahisar’da yerel yayın yapan bir radyoda yaptığı değerlendirmeler, siyasi kulisleri yeniden dalgalandırdı.

Kısa bir hatırlatma:

“Siz kendiniz adaylık düşünüyor musunuz?” sorusuna yanıt veren Gültekin Uysal, “Kendi adıma bireysel bir hesap içinde hiç olmadım. 20 yılı aşkın siyasi hayatımda ilkeli duruşa devam ediyorum. Bu yüzden Afyonkarahisarlı olarak ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim Afyonkarahisar’dan milletvekili adaylığı önceliğimdir”  diye konuştu.

Ve ardından bombayı patlattı!..

“Kılıçdaroğlu’nun aday olmasına durumuna nasıl bakıyorsunuz?” sorusuna yanıt veren Uysal, “Bizim için birinci öncelik cumhurbaşkanlığı. Tabiî ki TBMM’de de Millet İttifakı olarak parlamenter sisteme geçmek adına güçlü çıkmak zorundayız. Cumhurbaşkanı adayı konusunda temel kuralları koyduk 6’lı masa olarak. Ben Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakarım. Bu masanın oluşumunda önemli katkılar sağlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu doğal olarak da isterse hakkıdır. Bu manada bizlerde gerekli desteği veririz” dedi.

Zamanlamaya dikkat!..

Gültekin Uysal, 3 Temmuz’da İYİ Parti lideri Meral Akşener’in ev sahipliğinde yapılacak altılı masa toplantısından önce, “Kemal Kılıçdaroğlu bu toplantıda adaylığını ilan edecek mi etmeyecek mi?” tartışmalarının en tepe noktaya geldiğinde bu açıklamayı güm diye yaptı.

Gültekin Uysal, altılı masanın ortak Cumhurbaşkanı adayı çıkarıp çıkaramayacağına ilişkin sıcak tartışmaların yapıldığı bir anda devreye girip, kritik bir dokunuşta bulunmuştu. Cumhurbaşkanı adayıyla ilgili üç kriter sıralamış ve bu kriterler arasında “20 yıllık AKP döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak” ifadesini kullanmıştı. Altılı masada kriz yaratan bu çıkışını Uysal daha sonra yaptığı açıklamalarla düzeltmeye çalışsa da ok yaydan çıkmış, mesaj yerine ulaşmıştı.  Çok alınan ve de incinen Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan’ın bu çıkıştan sonra yapılacak yuvarlak masası toplantısına katılmak istemediklerini ve son ana kadar gösterilen zorlu ikna çabaları ile yeniden nasıl masaya oturtulduklarını Millet İttifakı’ndaki farklı kaynaklardan dinledim. Yani, altılı masa direkten döndü, gitti geldi diyebilirim.

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, milletvekilli seçildiği 2018 genel seçimine İYİ Parti listesinden girmişti. Siyaset kulislerinde konuşulanlara göre, Uysal’ın Meral Akşener ile aralarına biraz mesafe girmiş, “eskisi gibi değiller”miş... O yüzden,  Gültekin Uysal’ın bu çıkışları, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun mesajları” olarak yorumlanıyor. Veya öyle algılanmasına sebep oluyor diyelim!..

Gültekin Uysal, Kemal Kılıçdaroğlu leyhine çıkışlar yaptıkça kulislerdeki iddialar peşi sıra geliyor. “Gültekin Uysal’a Milli Eğitim Bakanlığı sözü verildi”, “Önümüzdeki seçimde Uysal ile birlikte 3 DP adayı seçilecek garanti yerlerden CHP listesinden seçime girecekler” gibi gibi... Dedim ya, tamamen iddia bunlar!.. Ama, görebildiğim kadarıyla net bir fotoğraf var; Gültekin Uysal, masadaki dengeyi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının kesinleşmesine yönelik kaydırabilmek için epey ter döküyor...

★★★

İYİ Parti ev sahipliğinde 3 Temmuz’da yapılacak altılı masa toplantısı oldukça sıcak geçecek. Temmuz sıcağından değil, masanın görünür ve görünmez gündem konuları yüzünden!..

CHP koridorları, tümüyle Kemal Kılıçdaroğlu’nun altılı masanın ortak adaylığına kilitlenmiş durumda. “Kesin “ gözle bakılıyor, “Olmazsa olmaz” deniyor... Ya altılı masada uzlaşma sağlanamazsa sorusuna, “O zaman Kemal bey, kendi adayımız olarak çıkar. Bu saatten sonra geri vites olamaz” deniyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla zafere tam bir inanmışlık var. Başarı ile çıkılacak seçimin ardından ilk günden itibaren yapılacaklar uzun uzadıya masaya yatırılıp tartışılıyor. CHP kulislerinde yapılan bu tartışmalarda en dikkatimi çeken husus ise güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için öngörülen süre. Daha önceleri Millet İttifakı’ndan kamuoyuna yayılan hava,  güçlendirilmiş parlamenter sisteme olabildiğince en kısa sürede geçiş ve bu sürenin 2 yıl olacağı yönündeydi. Neden bu hatırlatmayı yaptım?.. CHP kurmaylarından dinliyorum; “Bu ucube rejimi değiştirmek ve topluma güven vermek için ilk başta Hakimler Savcılar Kurulu’nun (HSK) yapısını değiştirmemiz gerekiyor. Yoksa, Tayyip Erdoğan atadıkları ve direk talimat verdiği yapıdaki insanlarla nasıl AKP iktidarından hesap sorabiliriz.  Bu yapıyı değiştirmek o kadar kolay iş değil. Epey zaman alır” diyorlar. Cumhurbaşkanlığı 1 no’lu kararnamesiyle devletin bozulan yapısı ve HSK’yı reorganize etmek için bile CHP kurmaylarının kafalarında biçtiği süre en az 3 yıl, “3 yıldan az bir zamanda bu işler düzene konulup güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilemez” diye konuşuyorlar.

Haklılık payları var mı?.. Var!..

Bugün dışarıdan görünen tablo ve Türkiye’de meydana gelen büyük tahribatları düzeltip, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek için 3 yılda yetmeyebilir. Belki de 5 yıl yetmez...

O zaman, Kemal Kılıçdaroğlu seçildiği takdirde Cumhurbaşkanlığı  makamındaki görev süresini sonuna kadar kullanır mı?.. Ve hatta, ikinci kez Cumhurbaşkanlığına aday olur mu?..

Haydi, bugünden itibaren kafa yormaya başlayalım!..

★★★

Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.