Kılıçdaroğlu: Kul hakkı yiyenden yana taraf olmayın
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Trabzon Millet Buluşması'na katıldı. Kılıçdaroğlu, "Geçmişte o partiye, bu partiye oy vermiş olabilirler. Hiçbir itirazım yok. Ama sandık başına giderken, elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Kul hakkı yiyenden yana taraf olmayın" dedi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte Trabzon’da; Millet Buluşması’nda konuştu.
“Kasketleri taktık başlıyoruz” ifadelerinin yazılı olduğu pankartın asıldığı meydanda, İmamoğlu’nun sahneye davet ettiği Kılıçdaroğlu; konuşmasından önce İmamoğlu ile birlikte kasket taktı. İmamoğlu ayrıca Kılıçdaroğlu’na, 13 numaralı Trabzonspor forması hediye etti. Bu sırada kalabalık, “Hak, hukuk, adalet”, “Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu” sloganları attı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşması şöyle:
“HEM ATATÜRK’ÜN HEM FATİH SULTAN MEHMET’İN ÖNGÖRDÜĞÜ BİR İSTANBUL YAPACAK: Önce şunu ifade edeyim: Ekrem Başkan, İstanbul’u gerçekten de hem Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hem Fatih Sultan Mehmet’in öngördüğü bir İstanbul yapacak ve İstanbul’u ayağa kaldıracak. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak da görevini yapacak. Önündeki bütün bürokratik engelleri kaldıracak. Hizmetse, hizmet ancak böyle olur diyecek ve onları yapacak.
TRABZON’A SÖZ, TÜRKİYE’YE SÖZ; BİTİRECEĞİM AYRIMCILIĞI: Az önce formayı aldık. Oğluma götüreceğim. Malum oğlan da artık hanım köylü. O da artık Trabzonlu olacak. Bu ülkenin birleşmeye ihtiyacı var. Bu ülkenin huzura ihtiyacı var. Bu ülkenin beraber olmaya ihtiyacı var. Bu ülkenin kucaklaşmaya ihtiyacı var. Bu ülkede kavgadan bıkmadık mı? Sağdı, soldu dedik; birbirimizi öldürdük. Bundan bıkmadık mı? Artık başı açık, başı kapalı diye kadınları ayırdık. Bu ayrımcılıktan bıkmadık mı? Söz veriyorum söz; Trabzon’a söz; Türkiye’ye söz. Bitireceğim ayrımcılığı. 85 milyonu kucaklaştıracağım. Bir arada olacağız. Birlikte olacağız ve güzel Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Göreceksiniz; hayatın her aşamasında göreceksiniz. Bu coğrafyada hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye’yi inşa edeceğiz.
HERKESE PARA VAR; SARAYLARDA HER ŞEY VAR. EMEKLİYE GELİNCE PARA YOK. YEMEZLER. PARA VAR, ALACAĞIM VE VERECEĞİM: Geçen bir video yaptım. Dedim ki; ‘Emeklilere, Ramazan ve Kurban Bayramı’nda verilecek ikramiye asgari ücret kadar olsun’ diye… 8 bin 500 lira. Eksik verdiler. Allah nasip eder cumhurbaşkanı seçildiğimde önümüzdeki Kurban Bayramı’nda emeklilerin hesabına 15 bin lira yatacak. Göreceksiniz bunu. Biliyorum, efendim diyecekler ki; ‘Parayı nereden bulacaksın?’ Söz, Bay Kemal o paraların hepsini bulacak. Merak etmeyin. Beşli çetelere gelince para var. Uyuşturucu baronlarına gelince paralar var. Milyar dolarlar dönüyor. Herkese para var. Beş yerden, altı yerden maaş alanlara paralar var. Saraylarda her şey var. Emekliye gelince para yok. Yemezler. Para var. Alacağım ve vereceğim.
418 MİLYAR DOLARLIK BİR HORTUM VAR. O PARANIN TAMAMINI ALACAĞIM VE BU MİLLETİN CEBİNE KOYACAĞIM: Kuruşu kuruşuna hesapladım. 418 milyar dolarlık bir hortum var. O paranın tamamını alacağım ve bu milletin cebine koyacağım. Helal para o. Biliyorum bazıları diyorlar ki; ‘Efendim bu para yurt dışında. Nasıl getirirsin bu parayı?’ ‘Uluslararası mahkemeler var, o mahkemelerden nasıl davaları kazanırsın?’ Onlar benim devlet adamı olduğumu bilmiyorlar. Bir devlet adamı şunu çok iyi bilir: ‘Dünyanın hiçbir mahkemesi, bir devletin soyulmasına izin vermez.’ Örnek mi? Var örnekleri. Bütün avukatları, akademik dünyanın önemli adamlarını… Hepsini çağırdım. Hepsiyle konuştum. Davaları açacağız, paraları alacağız, paralar gelecek. Ayrıca mal varlıkları var. Onları da gayet iyi biliyorum. Kim ne götürdüyse kuruşu kuruşuna biliyorum. Hiç endişe etmeyin.
ORTA DİREK GÜÇLÜ OLURSA DEVLETİN YAPISI GÜÇLÜ OLUR. ORTA DİREK GÜÇLÜ OLURSA TOPLUMDA YOZLAŞMA OLMAZ: Esnaf… Rahmetli Özal esnafı, orta direk diye tanımlardı. Orta direk güçlü olursa devletin yapısı güçlü olur. Orta direk güçlü olursa, toplumda yozlaşma olmaz. Orta direk güçlü olursa Ahi Evran’ın kuralları olur. Dolayısıyla orta direğin güçlenmesi lazım. Bir ay içerisinde, esnafın; Esnaf Kefaret Kooperatifi’nden, bankalardan pandemi döneminde çektiği kredilerin faizlerini sileceğiz. Tamamını sileceğiz. Esnaf, rahat bir nefes alacak. Esnaftan alınan stopaj vergisini sıfırlayacağız ve rahat edecek esnafımız. Böylece Trabzon’da bir şikâyet var onu da biliyorum. Zincir mağazalardan en çok esnaf şikâyet ediyor. Şikâyet et kardeşim. Ama bil. Sana söz, Türkiye’ye söz, Trabzon’a söz, bütün esnaflara söz. O beladan kurtaracağım esnafları.
BU ÜLKEYE ADALETİ YA GETİRECEĞİM YA GETİRECEĞİM: Benim cumhurbaşkanı adayı olmama engel olmak istediler. İsterler de… Adamlar bulurlar; bir sürü şeyler yaparlar. Bir şeyden emin olmanızı isterim. Kimseye kin tutmam. Kimseye öfkeyle bakmam. Kin ve öfke insana yakışmaz. Eğer bir şeyden hakkınızı alacaksanız; demokrasi içinde, hukuk içinde, adalet içinde alacaksınız. Hiç kimse unutmasın bu ülkeye adaleti ya getireceğim ya getireceğim.
O TORPİLİ KALDIRACAĞIM. KİM KPSS’DEN YÜKSEK ALDIYSA ATAMASINI YAPACAĞIM: Gençler… KPSS’ye giriyorsunuz. Anneleriniz, babalarınız boğazlarından kesip sizleri okutuyor. Üniversitelere gidiyorsunuz. Sınavları kazanıyorsunuz. Türkiye birincisi, altıncısı, yedincisi oluyorsunuz. Ama sözlü sınavda hakkınız yeniyor. Torpili olan yukarıya, sizin hakkınız elinizden alınıyor. Söz verdim bütün Türkiye’ye söz verdim. O torpili kaldıracağım. Kim KPSS’den yüksek aldıysa atamasını yapacağım.
KENDİMİZE DEĞİL, SARAYA DEĞİL, HALKA ÇALIŞACAĞIZ: İktidar olmanın yolu, çalışmaktan geçer. İktidar olmanın yolu, beraber olmaktan geçer. İktidar olmanın yolu, kul hakkı yememekten geçer. Bütün Trabzonlu kardeşlerime sesleniyorum. Bakın biz, altı lider beraberiz. Altı lideri bir araya getiren, demokrasidir. Altı lideri bir araya getiren, kul hakkı yememektir. Altı lideri bir araya getiren yolsuzluklarla mücadeledir. Altı lideri bir araya getiren, esnafın içinde bulunduğu durumdur; kişi başına düşen milli gelirin sürekli düşmüş olmasıdır. Altı lideri bir araya getiren, bu ülkede adaletin artık olmamasıdır. Biz, bir araya geldik; beraberiz. Bu ülkeye hem adaleti getireceğiz, hem gelir dağılımında dengeyi getireceğiz; kadın haklarını getireceğiz; gençlerin istediklerini yapacağız. Dolayısıyla, kendimize değil, saraya değil, halka çalışacağız. Sizin için mücadele edeceğiz.
TOPRAĞINI TERK EDEN ADAMDAN MİLLİYETÇİ OLMAZ. KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR MÜCADELE EDERİZ VE HAKKIMIZI ALIRIZ: Trabzon’da güçlü bir milliyetçilik damarının olduğunu da biliyorum. Ama hiç kimse unutmasın. Gerçek milliyetçi arıyorsanız o da biziz. Allah nasip eder Cumhurbaşkanlığına geldiğimizde… Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırdılar, kendi toprağımızdan, bayrağımızı indirdiler, Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırdılar. O türbeyi alacağım; vatan toprağına tekrar götüreceğim. Şanlı bayrağımız orada dalgalanacak. Bunlar ne diyorlar, ‘biz milliyetçiyiz’ değil mi? Hangi milliyetçilikten söz ediyorlar? Bayrağını indiren adam, milliyetçi olmaz. Toprağını terk eden adamdan milliyetçi olmaz. Kanımızın son damlasına kadar mücadele ederiz ve hakkımızı alırız.
MİLLİYETÇİLİK, EKONOMİYİ GÜÇLÜ KILMAKTIR. MİLLİYETÇİLİK TÜRK LİRASINI ERİTMEMEKTİR: Milliyetçilik, ekonomiyi güçlü kılmaktır. Milliyetçilik Türk lirasını eritmemektir. Milliyetçilik, her alanda güçlü olmaktır. Bakın şimdi ihale yapıyorlar. Yandaşlara ihale yapıyorlar. İhale dolarla, euroyla. Kar garantisi dolarla, euroyla. Ne yapıyorlarsa yabancı parayla. E hani Türk lirası vardı? Hani biz milliyetçiydik? Hani Türk lirası ezilmezdi. Bunların milliyetçiliğini gördünüz mü? Büyük ihalelerin tamamını dolarla, euroyla yaptılar. Bay Kemal’in sözü var. O dolarla ihalelerin tamamını Türk lirasına çevireceğim.
Bizim milliyetçiliğimizi saraylar değil, bizim milliyetçiliğimizi bütün dünya bilecek. Ne diyordu Rahmetli Ecevit? ‘Bizim milliyetçiliğimiz, Akdeniz’in sularındadır, Beşparmak Dağları’ndadır’ diyordu. Ve yine Rahmetli Ecevit ne diyordu? ‘Ne ezen, ne ezilen. İnsanca, hakça bir düzen.’ Aynısını yapacağız. Ne ezen, ne ezilen. İnsanca, hakça bir düzeni getireceğiz.
Unutmayın sevgili gençler… Bazılarınızın bu ülkede umutlarını kaybedip, geleceği yurt dışında aradığını da biliyorum. En birikimli insanlarımızın, evlatlarımızın yurt dışına gittiğini de biliyorum. Şunu unutmayın. Sizin hayalleriniz, Bay Kemal’in hedefi olacak. O hayallerin tamamını gerçekleştireceğim.
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN BİR HAYALİ VAR. DEMİRYOLU HAYALİ VAR. TAM 100 YIL ÖNCE SÖYLEMİŞ. ALLAH NASİP EDERSE, 100 YIL SONRA MUSTAFA KEMAL’İN O HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ: Trabzonlunun geliri 1300 dolar düştü. Çok sayıda genç, Trabzon’da değil, büyük kentlerin varoşunda iş arar hale geldi. Bunu çözmemiz lazım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir hayali var. Demiryolu hayali var. Tam 100 yıl önce söylemiş. Allah nasip ederse, 100 yıl sonra Mustafa Kemal’in o hayalini gerçekleştireceğiz. Demiryolunu, Gürcistan’a kadar bu alanı büyüteceğiz. Bunlar geldiler. Her seçim dönemi dediler ki, ‘2023’te bitireceğiz.’ Şimdi 2053’te yapacaklarmış. Göreceksiniz Trabzon’a söz, Türkiye’ye söz. Bunu yapacağız. Sadece Trabzonlu değil, bütün Karadeniz görecek. Ayrıca hafif raylı sistem konusunda da sorunlar var. 10 kişi var. 10 Trabzonlu, dördü bakan. 10 Trabzonlu bir hafif raylı sistemi yapamıyor. Ama bir Trabzonlu dünyada olmayan 10 büyük metro inşaatını birden yapıyor. Çalışıyor; yapıyor. Üstelik bütün engellemelere rağmen yapıyor. Sanıyorlar ki, Ekrem İmamoğlu’nu yeriz. Dedim, ‘Sakın böyle bir şeye tevessül etmeyin. Ekrem İmamoğlu, büyük lokmadır, size yedirmeyiz.
DÜNYALIĞINI AMERİKA’DA YAPANLARA OY VERMEYİN: Ben sizden bir söz almak istiyorum. Bütün Trabzonlulara, geçmişte hangi partiye oy verdiyseniz başım üstüne. Ama Türkiye yeniden inşa sürecine girmek zorundadır. Devletin kolonlarını kestiler. O kolonların yeniden inşat edilmesi lazım. Devlet, bakidir. Siyaset geçicidir, ama devlet bakidir. Devletin yeniden ayağa kalkması lazım. Devletin dini adalettir. Adaletin olmadığı yerde devlet olmaz. Adaletin olmadığı yerde kargaşa olur, haksızlıklar olur. Devleti yeniden inşa edeceğiz. Devleti yeniden inşa edeceklerin; bir, düzgün insanlar olması lazım. Kul hakkı yememesi lazım. Herkese saygı duyması lazım. Her düşünceye saygı duyması lazım. Biz altı lider, devleti yeniden inşa etmek istiyoruz. O nedenle sizden, bütün Trabzon’dan… Geçmişte o partiye, bu partiye oy vermiş olabilirler. Hiçbir itirazım yok. Ama sandık başına giderken, elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Kul hakkı yiyenden yana taraf olmayın. Dünyalığını Amerika’da yapanlara oy vermeyin. Bir ülkenin cumhurbaşkanı, mal varlığı dolayısıyla tehdit edilemez. Geleceğiz, Türkiye nasıl şahlanır, bütün dünya görecek. Hiç endişe etmeyin.
TRABZON DİĞER KARADENİZ, 12 AY TURİST AĞIRLAYACAK. İMKAN VAR AMA SİYASET BUNLARI GÖRMÜYOR: Biz zengin, güçlü, onurlu Türkiye’yi… Sadece bölgesinde değil bütün Akdeniz’de en önemli ülkesi, üretim merkezi yapmak istiyoruz. Her tarafı deniz, düşünebiliyor musunuz, bir yolcu gemisi bile yok, düşünebiliyor musunuz? Gemiyi yapacaksınız turist gelecek. Trabzon diğer Karadeniz, 12 ay turist ağırlayacak. İmkân var ama siyaset bunları görmüyor.
HİÇ MERAK ETMEYİN PAZARLIK MASASINDA KADINA YÖNELİK ŞİDDET OLMAZ. ONUN PAZARLIĞI ASLA OLMAZ: Unutmayın. 2400 yıl önce, bu topraklarda yetişen bir bilge, şunu söylüyor. ‘Eğer devleti yönetenler, zenginleşmek için faaliyet gösterirlerse, halkın hakkını ve çıkarını düşünemezler. Çünkü onlar kendi varlıklarını korumaya çalışırlar.’ Siyasete girdiğim gün, mal varlığımı kendi internet siteme koydum. Hepsi benim alın terimdir dedim. Çünkü rahmetli babam, kul hakkı yemenin ne kadar büyük bir günah olduğunu öğretti.
Gençleri korumazsanız, kadına yönelik şiddet konusunda sessiz kalırsanız, bunu pazarlık masalarına koyarsanız, bunu affetmez Bay Kemal. Hiç endişe etmeyin. Pazarlık masasında, kadına yönelik şiddet olmaz. Onun pazarlığı asla olmaz. Kadın başımızın üstündedir. Çünkü, sevgili peygamberimiz, ‘cennet kadının ayakları altındadır’ demiştir. Biz buna inanıyoruz.
ÇADIRA ENGEL ÇIKARDILAR: Salı toplantılarını halkla beraber yapalım dedik. Bir çadır olsun… Fakat çadıra engel çıkardılar. Sağ olsunlar böyle bir fırtınanın doğmasına sebep oldular. Onlara da teşekkür edelim. Rahmetli babam derdi ki, ‘Oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur.’ Daha geniş bir kitleye hitap etme imkanı oldu. Bir sürü haksızlıklar yapılıyor. Ama biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Her şeyi not ediyoruz.”
Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu sahneye çağırdı ve şunları söyledi:
“İnşallah göreceksiniz, Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak. Aynı zamanda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Mansur Yavaş, o da Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacak. Ayrıca altılı masada büyük bir uyum içinde çalışıyoruz. Bakmayın, öyle ‘Oturdular, dağıldılar.’ Hayır. Bakınız biz iktidara geldiğimizde, neyi ne zaman, nasıl yapacağımızı biliyoruz. Ortak Mutabakat Metni’ni yayınladık. Karşı taraf neyi nasıl yapacağını biliyor mu? Açıkladı mı, açıklamadı mı? Biz hazırız. Sadece sandığa gidin, elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Haktan yana, adaletten yana, insanlardan yana, ormandan yana, doğadan yana kullanın.” (ANKA)