Korkusuz
Can Ataklı

Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasında 20 puan fark var

YENİ ÖĞRENDİM

Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasında 20 puan fark var


Geçen ay araştırmasına yer verdiğim Polimetre Araştırma Şirketi son değerlendirmesini de yapmış.

Dün elime geçti.

Bir ay önce yapılan araştırma ile yapılan yeni araştırma arasında çok büyük fark yok.

Cumhurbaşkanı adaylarından Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasında hala yüzde 20 fark var.

Milletvekili sayılarında ise Cumhur İttifakı lehine artışlar görülüyor.

Polimetre’nin son değerlendirmeleri raporun “Özet ve Sonuç” bölümünde şöyle anlatılıyor;

Bu çalışma 2 Nisan 2023 ve 2 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan 2 ayrı çalışmanın özetidir.

Belirtilen tarihlerde partilerin Türkiye Geneli için hesaplanan oy oranları, cumhurbaşkanı adaylarının oy oranları, partilerin kazanacakları hesaplanan milletvekilli sayılarının illere dağılımı karşılaştırmalı olarak gösterilmektedir.



513 Sayılı Raporda;

  • CUMHUR İTTİFAKI’nın milletvekili sayısı 236 olarak hesaplanırken, bu raporda 246

  • HDP’nin milletvekili sayısı 77 olarak hesaplanırken, bu raporda 76

  • CHP’nin (4 partiyle birlikte) milletvekili sayısı 246 olarak hesaplanırken, bu raporda 227

  • İYİ Parti’nin milletvekili sayısı 41 olarak hesaplanırken, bu raporda 51 olarak hesaplanmaktadır.


MİLLET İTTİFAKI partilerinden İYİ Parti’nin milletvekili sayısı 10 artarken CHP’nin 19 azalmaktadır.

İYİ Parti’nin oy oranının ve bağlı olarak milletvekili sayısının artmasının “masadan kalkmanın” etkisinin zamana bağlı olarak azalması olduğu düşünülebilir.

CHP’nin kaybının İYİ Parti’nin kazancından fazla olmasının; AKP’nin oy oranındaki artış ve seçim sisteminden kaynaklandığı düşünülmektedir.

Çalışmada ulaşılan en önemli bulgu,



“KILIÇDAROĞLU’NUN ERDOĞAN’IN 20 PUAN ÖNÜNDE OLDUĞUDUR.”

Bu rapora göre Cumhur İttifakı’nın içinde ama ayrı liste ile seçime giren MHP, 24 milletvekilliği kazanıyor.

Bu durumda Cumhur İttifakı’nın toplam milletvekili sayısı 246 oluyor.

Yine bazı yerlerde ayrı liste ile seçime giren İyi Parti ile birlikte Millet İttifakı’nın toplam milletvekili sayısı 278’i buluyor.

HDP’nin sayısının da eklenmesiyle birlikte Meclis’teki muhalefet milletvekili sayısı 354 oluyor.

ANALİZ

Yok Babacan, yok Davutoğlu bu sözlerin anlamı yok artık


Önceki akşam Kılıçdaroğlu çiftinin konukları Ali Babacan ve eşiydi.

Evden görüntüler paylaşılınca kimi troller ama pek çok CHP’li sosyal medyadan bu fotoğraflara tepki gösterdiler.

“Ne gereği var bunun, biz AKP’nin artıklarına oy vermek zorunda mıyız, bunlarla nereye varılır” ve buna benzer eleştiriler yapıldı.

Elbette Davutoğlu’nun Babacan’ın diğer liderlerin CHP sıralarında gözükmesi birçok CHP’linin canını sıkabilir.

Ancak şunu da görmek gerek;

Bu seçimler normal seçimler değil.

Öncelik ülkenin değiştirilen rejiminin tekrar demokrasiye dönüştürülmesi.

Bu nedenle fikir ve görüş ayrılıkları bir kenara bırakılarak belli bir amaç için güç birliği sağlandı.

Kılıçdaroğlu bunu başardı.

Bu birliktelikler ideolojik, fikirsel birlikler değildir.

Seçimden sonra herkes kendi yoluna gidecek, ama demokrasi ve hukuk sisteminin kurulması için iş birliği devam edecektir.

Demokrasi ve hukuk düzeni kurulduğunda her parti kendinden sorumlu olacaktır.

Bu nedenle hala ve ısrarla “Bu CHP’nin bu partilerle ne işi var?” türü soruların demokrasiye geçme, Türkiye’yi uçurumun kenarından kurtarma çabalarına en küçük bir yararı yoktur.

Seçimde son haftaya girerken demokrasi ve hukuk düzeninden yana olanların bunu unutmaması gerekir.

ŞAŞIRDIM

Ağrı-Patnos nere, Rize nere?


AKP Genel Başkanı Erdoğan dün Rize’deydi.

Tabii her zamanki gibi olağanüstü uzun bir “devlet korteji” ile girdi kente.

Doğal olarak çok kabalıktı bu miting.

Ancak yine de “ne olur ne olmaz” korkusuyla birçok ilden getirilen partililer de alandaydı.

Buna alıştık artık ama dün öğrendiğim bir şey “bu kadarı da olmaz artık” dedirtti.

Bir yakınımın evinde yardımcılık yapan bir kadın anlattı.

Kardeşi Ağrı-Patnos’ta polis memuruymuş.

Salı günü saat 13.00’te Valilik emriyle birçok polisle birlikte otobüse bindirilmiş ve Rize’ye götürülmüş.

“Güvenlik içindir, Rize’de yeterli polis olmayabilir” diye düşünmüş yakınım.

Ama öyle değilmiş işte.

Polisler sivil kıyafetlerle ve kendilerine bir görev verilmeden götürülmüşler Rize’ye.

Yani kalabalık olsun diye.

Ağrı-Patnos ile Rize arası tam 473 kilometre.

Otobüsle 6 saat 16 dakika sürüyor.

TWITTER ALEMİ

Dediği ama asıl dedikleri


Yakından ilgi ile izlediğim köşe yazarı ve radyocu Ayşe Uçar’ın bir tweetine rastladım.

Sizlerle de paylaşmak istedim;

EĞİTİM dediği; imam hatipler! kapatılan fen liseleri, üniversite diye açtıkları sokak arası binalar!

SAĞLIK dediği; Hastaları MÜŞTERİ garantili gösterdikleri şehir hastaneleri!

BEDAVA dediği, emeklinin sigortalının eczanede önüne çıkan muayene ücretleri, randevu alamadığı için MR vb. tetkikleri için çok muhterem sağlık bakanının ÖZEL HASTANELERİNE mecburiyet!

GÜVENLİK dediği; yol geçen hanına çevirdiği sınırlar, HÜDAPAR (Hizbullah) ile iş birliği!

ADALET dediği; adalet saraylarında icra dosyalarının arttığı, geçimsizlik sebebi ile boşanmalar ve tabiki hukuksuz yargılamalar! Cumhuriyet tarihinin milletine en çok dava açan cumhurbaşkanı.

ENERJİ dediği; Rusya’ ya yaptırdığı (tehlikeli) nükleer santral, özelleştirdiği TEK’ i soygun yapan özel şirketlere sattı.

TARIM dediği; soğan 30 TL, 4 dal pırasa 22 TL. 3.5 milyon metrekare tarım arazisi boş! Afrika’dan arazi kiralamak. Mazot, gübre ateş pahasına... Pirinç, mercimek, buğday ithal.

SANAYİ dediği; 21 yılda TOGG (onu da özel şirket) yaptı! Birçok parçası ithal. Sattıklarını, kapattıklarını biliyoruz.

Allahı yok! Kitabı yok! Namazı yok! dedi... Kimin acaba?

İRONİ

Petrol de bulundu seçim garanti artık


Kural hiç değişmiyor.

21 yıllık AKP döneminde seçimler ya da AKP’nin işine yarayacak referandumlar yaklaştıkça ya gaz ya petrol bulunur birden.

Seçime artık 10 gün kaldı.

Aaa! Bir de baktık ki yine petrol bulunmuş.

100 bin varil petrol çıkmaya başlamış Gabar Dağları’ndan, çıkarılan petrol rafinerilere ulaşmış bile.

Gerçi Erdoğan da farkında, yine tam seçim öncesi petrol müjdesi verdiğinin, bu nedenle “Bu eskisi gibi değil, gerçekten bulduk bu kez” diyor.

Sonra da ekliyor “Gaz bulduğumuzda da böyle söylerlerdi ama bu sefer evlere servis başladı işte.”

Haydi hayırlısı.

Bu durumda seçim çantada keklik değil mi artık?