Kılıçdaroğlu: Düşman değil, hasım değil, iyilikte yarışacağız
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı'nın iftar programında; "Sayın Karamollaoğlu, önemli bir şey ifade etti, ‘Siyasi partiler birbirine düşman değildir’ diye. Evet, biz kararı şöyle verdik, düşman değil, hasım değil, iyilikte yarışacağız. İyilikte yarıştığımız zaman Türkiye’ye huzuru, bereketi getireceğiz" dedi. Kılıçdaroğlu, "Yerdeki seccadeyi görmedim. Şimdi o kare üzerinden operasyon yapıyorlar. Açıkça söyleyeyim, ben onların operasyonunu umursamam. Ben samimi olarak üzgünüm" diye konuştu.
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı, İstanbul Yenikapı'da iftar programı düzenledi. İftara, Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Millet İttifakı bileşeni partilerin İstanbul il başkanları katıldı.
Oruçların açılmasının ardından Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu, konuşmasında adalet vurgusu yaparken, "Adalet dediğiniz sadece mahkeme salonlarında tecelli etmiyor. Eğer kul hakkı yeniyorsa büyük bir adaletsizlik var demektir, ona karşı mücadele etmemiz gerekiyor. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumamız gerekiyor" dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“FOTOĞRAF ÇEKTİRMEK İSTEYENLER VARDI, SALON KALABALIKTI. YERDEKİ SECCADEYİ GÖRMEDİM: Hepinize en içten selamlarımı, saygılarımı sunuyorum, Allah dualarımızı kabul etsin. İnşallah bu güzel ülkemiz, huzur içinde geleceğe hazırlanmış olur. Dün, başlangıçta bir düşüncemi ifade ederek sözlerime devam edeceğim. Dün akşamdan bu yana saldırı malzemesi ettikleri fotoğraf karesiyle ilgili sadece iki kelam edeceğim. İftar organizasyonuna katıldığımız restoranda oldu bu olay. Fotoğraf çektirmek isteyenler vardı. Ben kimseyi kırmam. Öyle bir alışkanlığım da yoktur. Öyle de yetişmedim. Herkesi kucaklarım. Herkese saygı duyarım. Fotoğraf çektirmek isteyenler vardı, salon kalabalıktı. Yerdeki seccadeyi görmedim.
BEN ONLARIN OPERASYONUNU UMURSAMAM. BEN SAMİMİ OLARAK ÜZGÜNÜM: Şimdi o kare üzerinden operasyon yapıyorlar. Açıkça söyleyeyim, ben onların operasyonunu umursamam. Ben samimi olarak üzgünüm. Bunu ifade edeyim. Ben, ailem, eşim, çocuklarımız asla ve asla hiçbir kutsala saygısızlık etmez. Bunu da bilmenizi isterim. Hem bu benim hayat tarzıma, görüşüme, var oluşuma aykırı. Böyle iftiralardan, operasyonlardan siz samimi Müslümanlara sığınıyorum ve sözlerime yeniden başlıyorum.
ADALETİN OLMADIĞI BİR YERDE SAYIN KARAMOLLAOĞLU’NUN İFADE ETTİĞİ GİBİ KUCAKLAŞMA OLMAZ: Güzel konuşmalar oldu. Değerli dostlarım; İslamiyet, hangi tarzla yönetildiğimizle değil, nasıl yönetildiğimizle ilgilidir. Şöyle veya böyle değişik yöntemler olabilir. Ama nasıl yönetildiğimiz önemlidir. Bizim inancımızda, bizim demokrasi anlayışımızda, yönetimin temelini adalet oluşturur. Adaletin olmadığı bir yerde huzur olmaz. Adaletin olmadığı bir yerde Sayın Karamollaoğlu’nun ifade ettiği gibi kucaklaşma olmaz. Adaletin olmadığı bir yerde, bereket olmaz. Devletin dini adaletse, her birimiz tek tek adalet için mücadele etmek zorundayız ve adaleti bu topraklara getirmek zorundayız.
ADALET DEDİĞİNİZ SADECE MAHKEME SALONLARINDA TECELLİ ETMİYOR: Bugün yaşadığımız problemlerim tamamı adaletsizlikten kaynaklanıyor. Adalet dediğiniz sadece mahkeme salonlarında tecelli etmiyor. Eğer kul hakkı yeniyorsa büyük bir adaletsizlik var demektir, ona karşı mücadele etmemiz gerekiyor. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumamız gerekiyor. Vicdanımızın buna, en azından tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruma yönünde tecelli etmesi gerekiyor. Vicdanımızın bu yönde bize bu yönde bir şeyler söylemesi gerekiyor.
ADALETİN BU TOPRAKLARA GELMESİ İÇİN, SAĞLANMASI İÇİN 6 LİDER BİR ARADAYIZ: Adalet kavramı sıradan bir kavram değil. Yüce Mevlâna, ‘Adalet bir kutup yıldızı gibidir, bütün kâinat onun etrafında döner’ der. Dolayısıyla adaletin bu topraklara gelmesi için, adaletin sağlanması için 6 lider bir aradayız ve bu ülkeye bedeli ne olursa olsun adaleti mutlaka ama mutlaka getireceğiz. Hepimiz söz verdik, sözümüzün arkasında da duracağız.
BEYTÜLMALE ET UZATANLAR ADALETİ GETİREMEZLER, ADALETİ SAĞLAYAMAZLAR: Adalet aynı zamanda beytülmale el uzatmamaktır. Beytülmale et uzatanlar adaleti getiremezler, adaleti sağlayamazlar. Toplanan her kuruş verginin hesabını vermeyenler adaleti getiremezler, adaleti sağlayamazlar. 2400 yıl önce söylenen bir şey var, önemli bir bilge söylemiş, ‘Devleti yönetenler eğer zenginleşmişse o süreç içinde onlar vatandaşın hakkını, hukukunu değil, kendi mal varlıklarını korurlar’ diyor. Biz vatandaşın hak ve hukukunu kim olursa olsun hiçbir ayrım yapmadan koruyacağız.
EVET, HERKESLE KUCAKLAŞACAĞIZ, BARIŞACAĞIZ: Sayın Karamollaoğlu, ‘Herkes ile kucaklaşacağız’ dedi. Evet, herkesle kucaklaşacağız, herkesle barışacağız. Kamplaşmadan değil, beraber olmaktan, kucaklaşmaktan yana bir politika izleyeceğiz. Temel hedefimiz budur. Yine önemli bir şey daha ifade etti, ‘Siyasi partiler birbirine düşman değildir’ diye. Evet, biz kararı şöyle verdik, düşman değil, hasım değil, iyilikte yarışacağız. İyilikte yarıştığımız zaman Türkiye’ye huzuru, bereketi getireceğiz. Bunun da bilinmesini isterim.
AKIL, ADALET İÇİN ÇALIŞMALI. BİRLİK, BERABERLİK İÇİN ÇALIŞMALI: Aklımızı kullanmak kadar değerli bir şey yoktur. Yüce Yaradan sorar, ‘Aklınızı kullanmıyor musunuz’ diye. Akıl, adalet için çalışmalı. Birlik, beraberlik için çalışmalı. Kutuplaşma için değil, tam tersine sofralarda bereket için çalışmalı. Halil İbrahim Sofrası sadece burada değil, Anadolu coğrafyasının her yerinde olmalı. Yurtdışında da olmalı. Oradaki kardeşlerimiz için de olmalı. Eğer bir evladımız bu topraklarda yatağa aç giriyorsa şunu düşünmeliyiz, 85 milyonumuz aç demektir. Herkesin karnının doyduğu, her evde huzurun olduğu bir Türkiye’yi inşa edeceğiz.
HAKKI, HUKUKU VE ADALETİ NE PAHASINA OLURSA OLSUN BU GÜZEL ÜLKEYE BERABER GETİRECEĞİZ: Rahmetli Erbakan’ın çok sık söylediği bir cümle var. Onunla bitireyim. ‘Hak gelecek ve batıl zail olacak.’ Herkes buna inansın. Hakkı, hukuku ve adaleti ne pahasına olursa olsun bu güzel ülkeye beraber getireceğiz. Allah’a emanet olun.”
(ANKA)