Mevsim: Yaz...
Londra, alışıldığın dışında sıcak...
Gazeteler:
“Son yüz yılın en sıcak yazı” diye haber yapıyorlar...
★
Liberal Parti Genel Başkanı ve Başbakan William Gladstone, Muhafazakâr Parti Genel Başkanı Benjamin Disraeli ile:
Başbakanlık yarışında...
★
Seçimden bir hafta önce...
Genel Başkanların ikisi de...
Krallığın ünlü ve etkin gazetecilerinden bir hanımefendiyle...
Baş başa akşam yemeği yiyorlar...
★
Genç bir muhabir...
İki yemekten sonra, ünlü kadın gazeteciye soruyor:
“Üzerinizde nasıl bir etki bıraktılar?..”.
★
“Bay Gladstone’la yemek yedikten sonra” diye başlıyor ünlü gazeteci, “Onun İngiltere’deki en zeki insan olduğunu düşündüm...”.
Kısa bir süre susuyor:
“Ama” dedikten sonra devam ediyor: “Bay Disraeli ile yemek yedikten sonra, İngiltere’nin en zeki insanı olduğuma karar verdim...”.

★
Ve canlarım...
Sıfır karizma...
Hatta...
“Çirkin” sayılabilecek ama...
Müthiş zeki...
Doğrucu...
Deneyimli bir adama karşı seçimi...
★
Herkese mavi boncuk dağıtan...
Çok güzel gülen...
Nispeten yakışıklı...
Ve...
Nispeten karizmatik:
Benjamin Disraeli kazanmıştı...
★
“Hangisi daha başarılıydı?” diye sorarsanız...
(Bana göre) Liberal...
Halk dalkavukluğu yapmayan...
Aristokrat olmadığı halde...
Yüksek kalitesinden dolayı:
“Aristokratlık unvanı” ile ödüllendirilen Goldstone:
Devleti yönetirken:
Daha başarılıydı...
★
Türk tarihçiler neden Disraeli’yi, Goldstone’dan daha çok sever?..
Goldstone, azgın bir:
“Osmanlı Düşmanı” olduğu için.
Sözümün özü
Canlarım...
Kimi kahramanlar:
Halkın içinden...
Ve kendi çabalarıyla...
Şartlar gereği çıkıyor...
Halkı peşine takıp:
Harikalar yaratıyordu...

★
Kimileriyse...
Halk tarafından yaratılıyor...
İçinden çıktığı halkın baskısıyla...
Aynı halka:
“Dalkavukluk” yapıyorlardı...
★
Bugün 21. yüzyılın birinci çeyreği bitiyor...
Halkı peşine takan kahramanlara...
Ya da:
Halkın peşinden giden
Halk dalkavuklarına değil...
Organizatörlere ihtiyaç var.
★
Yani...
Halklar için karizması olan değil...
Kariyeri olan çok daha değerli...
★
Ne halkı peşine takan bir kahramana ihtiyacı var toplumların...
Ne de:
Halkın peşine düşen karizmatik bir halk dalkavuğuna...
★
İhtiyaç duyulan:
Tek kişi değil...
Kişiler... Ve...
Aydınlık zihniyetler...
★
Halkın içinde onlardan çok var...
Ancak...
Vasat altı kasabalı politikacılar gibi azgın değil de...
Makul oldukları için.
Sesleri azgınlar kadar çok çıkmıyor.
[caption id="attachment_404303" align="alignnone" width="600"]

★
Sözümün özü...
Halklar (Bilhassa yeni nesiller...):
Kariyer sahibi politikacıları...
Karizmatik...
Ama...
Sığ ve vasat altı politikacılara tercih edecek... Etmeli...

Kimse duymasın
Bildiğiniz gibi...
Kızılay’ın:
“Konteyner ev” fabrikası var...
★
Doğal afetlerde evsiz kalan ailelere veriliyor...
Ancak...
Kızılay bu son depremlerde...
Depremzedelere konteyner vermiyor?..
Neden?..
Stokları mı tükendi?..
Yoksa stok mu yapmadı?..
Sorunun cevabını İletişim Başkanlığı bakın nasıl cevaplıyor:
Kızılay, daha önce ürettiği konteynerleri...
10 ay önce...
Ukrayna’ya göndermiş...

★
Yani...
Elinde konteyner olmadığı için:
Depremzedelere konteyner yok...
★
Yorum yapmayacağım...
Çünkü...
Geçen hafta...
5 adet suçlamadan dolayı jandarmaya ifade verdim...
Bu konuyu analiz edersem...
Hafta başında yine ifademin alınacağından eminim...
Bu defa yorumu siz yapın...
Ama lütfen:
Kimse duymasın...
Hatırladınız mı?
Kızılay, Elazığ-Malatya Depremi’nin ilk gününde para yardımı çağrısıyla tepki çekmişti...
Neden?..
Çünkü...
Halktan para yardımı dilenen Kurumun...
Siyasal İslâmcı Ensar Vakfı’na:
8 milyon dolar bağışta bulunduğu ortaya çıkmıştı...

★
Ve...
Daha da ilginci...
Siyasal İslâmcı Ensar Vakfı, Kızılay aracılığıyla aldığı bağışı...
Erdoğan Ailesinin yönetimindeki TÜRGEV’in ABD’deki vakfına aktarmıştı...
★
Lütfen gülmeyin...
Çünkü şaka yapmadım...
Aynen böyle oldu...
Biliyor muydunuz?
HDP’nin:
“Yurttaşların yaşadığı konutların depreme hazırlıklı hale getirilmesi” amacıyla...
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın:
2021...
2022...
Ve...
2023 yılı bütçelerine gerekli kaynağın eklenmesi için...
Üç yıl üst üste...
Plan Bütçe Komisyonu’na sunduğu önergelerin...
AKP ve MHP’li vekillerin oylarıyla reddedildiğini:
Biliyor muydunuz?..
Anlamıyorsun be kardeşim
Güvenilir bir kaynaktan alıp...
Kamuoyuyla paylaştığım haber halen tartışılıyor...
★
Haberi verirken kaynağıma:
“Bu haberi sizinle görüşmem için benden ricacı olan dostuma çok güvendiğim için videomda anlatacağım ancak İçişleri Bakanı’na güvenmiyorum. Bu haberi, seçimlerden sonra kendini kurtarmak amacıyla bana sızdırmanızı o istemiş olabilir” demiştim...
★
Haberimin doğruluğu tartışılmıyor...
Zira...
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da: “Deprem sabahı en erken saatlerde asker sahaya inmek için hazırdı” diyerek haberimi doğruladı...
★
İlginç olan...
Haberimden 10 gün sonra...
Saray’ın sızdırdığı bir haberle:
Askerin sahaya inmesini Erdoğan’ın değil...
Soylu’nun engellediği ileri sürüldü...
★
Ahhh Süleyman ahhh...
Yıllardır:
“Erdoğan uzun zamandır Süleyman Soylu’ya tahammül ediyor çünkü son günah keçisi Süleyman olacak” diyorum...
Ama...
Anlamıyorsun be kardeşim...
Unutmayınız
Deprem uzmanları yıllardır:
“Deprem değil, bina öldürür” diyorlar...
★
Ben ise yıllardır:
“Deprem ve bina değil hırsız inşaatçılar öldürür” diyorum...
★
Tezimin en son örneklerinden biri...
Duvar web sitesinden alıntıladığım şu haber:
[caption id="attachment_404307" align="alignnone" width="600"]

★
Kolonları tuğladan yapılan apartmanın sakinleri suç duyurusuna hazırlanıyor
Batman’da, depremde hasar gördüğü için tahliye edilen apartmanın sakinleri, 12 kolondan 4’ünün tuğladan yapıldığını gerekçe göstererek, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.
★
Bir bina...
Kendi kendine çürük olamayacağına.
İnşaatçısı:
Demirden, çimentodan çaldığına göre...
İnsanları öldüren bina değil:
Hırsız inşaatçıdır...
★
Peki...
Bu hırsız inşaatçılar:
İthal ürünü mü?..
Hayır...
Bu halkın içinden çıkıyor...
★
O halde bir kez daha hatırlayalım Mevlâna’yı:
“Havuza su taşıyan borular kirliyse; havuzun suyu temiz olur mu?..”.
★
Canlarım...
Müteahhitlik havuzuna düşen müteahhitlerin...
“Halk” isimli boruların içinden geçtiğini:
Unutmayınız...
Dünün açıklaması
Ahmet YAVUZ @yvzah
Dün 1999 depreminde Gölcük’te Donanma Komutanı olan E. Oramiral Bülent Alpkaya ile görüştüm. Depremin hemen ardından gemilerdeki askerleri Gölcük halkına yardım için görevlendirdim ve tam 8 saat sonra emrime 4 tugay gelerek girdi ve işe koyuldu, dedi. Bu kadar.
★
Atatürk’ün en azılı düşmanlarıyla kol kola yürüyen “sözde Atatürkçü” Hulki Cevizoğlu:
Bu gerçekler...
Samimi bir Atatürk sevdalısı tarafından açıklandığında...
Yaptığı yalan haberden utanmış:
Olabilir mi?..