Evet...

Erdoğan’ın dediği gibi:

“Enflasyon bir sonuç...”.

Ama...

Tek sebebi “faiz” değil...

Faiz de:

İşçilik, ham madde, enerji, ulaşım, reklâm, vergi ve diğerleri gibi:

Maliyet unsurlarından biri...

Demek istemem o ki canlarım:

Gerçek sebebini bilmeden çözdüğünüz sorun (Netice):

Bir süre sonra aynı sebeple:

Yeniden ortaya çıkar...

Mehmet Şimşek’in bugüne kadar, Türkiye’deki enflasyonun temel sebebi konusundaki görüşlerini kamuoyuyla paylaştığını duymadım...

Yani:

Şimşek’e göre, Türkiye’de fiyatlar:

Talep fazlalığı nedeniyle mi artıyor?..

Yoksa...

Enflasyonun sebebi:

Maliyet artışı mı?..

Ya da...

Para arzındaki artış mı enflasyona sebep oluyor?..

Yoksa, beklentiler mi?..

Ben bu konudaki görüşümü, 16 Ağustos Cuma günü:

Bizim enflasyonumuz sülük gibi” başlığı altında yayımlanan yazımda açıklamış ve mealen şöyle demiştim:

“Beklenti kaynaklı, yapışkan enflasyon...”.

Şimşek benim bu görüşüme itiraz edebilir elbette...

O halde:
Kendi görüşünü kamuoyuyla paylaşsın da öğrenelim...

GÜNÜN SÖZÜ

“İnsan kendi kendini, daha iyi aldatmak ve pişmanlık duygularını yenmek için akla gelmedik sebepler bulur!..”.

Fénelon

LİYAKAT MI SADAKAT Mİ?

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın öğrenim ve eğitim kariyeri:

Bakırköy imam hatip lisesi...

Uludağ Üniversitesi işletme fakültesi...

El cezire televizyonunda Türkiye yöneticiliği...

Anadolu Ajansı operasyon direktörü...

İBB İtfaiye Daire Başkanı Remzi Albayrak’ın öğrenim ve eğitim kariyeri:

Kuleli Askerî Lisesi...

Kara Harp Okulu...

İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı...

Yabancı Dil Yüksek Lisansı...

NATO’nun Bosna Harekâtında fiili görev...

Almanya ve ABD’de NATO görevleri...

Emekli Albay...

Lütfen unutmayınız...

Ülkeleri:

Kişilere sadakat ve itaat değil:

Anayasa’ya sadakat ve liyakat yüceltir...

Kişilere sadakat ve itaat ülkeyi yangın yerine çevirirken...

Anayasaya sadakat ve liyakat ülkeyi geliştirir...

ENFLASYONDAN KURTULABİLİR MİYİZ?..

Beklenti kaynaklı enflasyon, tüketicilerin ve işletmelerin...

Gelecekteki fiyat artışlarını öngörmesi ve...

Fiyatları, o beklentilerle, tüketici davranışlarına göre belirlemesidir...

Satın alma gücü olan tüketici:

Enflasyonun yüksek seyredeceğini öngörür...

Kısa vadede bir birim olan ihtiyacını:

6 birim ürün satın alarak giderir...

Üretici de keza tüketici gibi düşünür...

Ürettiği mal ve hizmetlerin fiyatlarını yükseltir...

Böyle durumlarda enflasyon:

Kendini besleyen bir döngüye girer...

“Ne yapılmalı?” diye sorarsanız...

Kısa vadede ve acele:

Beklentiler doğru yönetilmeli...

Bunun için ise öncelikle:

Güvenilir bir Merkez Bankası ile...

Güvenilir bir ekonomi yönetimi gereklidir...

Küresel piyasalar...

Yerel üreticiler...

Bankalar ve tüketiciler:

Merkez Bankası ile ekonomi yönetimine güvenseler bile...

Bilirler ki:

Erdoğan ülkeyi yönettiği sürece:

Beklentilerin yönetilmesi imkânsızdır...

Demek istemem o ki:

Erdoğan ülkeyi bu yetkiler ve bu zihniyetle yönettiği sürece:

Yapışkan enflasyondan kurtulamayız...

SİZ ANLAYIN...

SÖZCÜ’den Yaşar Anter’in haberi:

FETÖ’nün “Atatürkçü küfürbaz Yarbay” diyerek fişlediği...

Suudi Prensin verdiği bahşişi iade ederek adını dünyaya duyuran...

Ukrayna savaşında 17 bin vatandaşımızı tahliye eden...

Erzincan ve Tunceli’de terörü sıfırlayan Kıdemli Albay Ergün Cebeci...

Tuğgenerallik beklerken:

Emekli edildi...

Yeni Camii önünde toplanmış, musalladaki mevtanın cenaze namazını kıldıracak İmam’ı beklerken canı sıkılan cemaat...

Başında kavuğu, sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa’yı ‘hoca’ zannederek namazı kıldırmasını ister...

Bekri, “ben hoca değilim” dese de dinlemez zorla tabutun başına geçirirler...

Bekri, namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü hafif aralar ve bir şeyler söyler...

Cemaat, ölüye ne söylediğini sorunca:

Gülerek cevaplar:

‘Seni bu gece sorgu melekleri karşılayacak; bu dünyanın halini sorarlarsa, ‘Bekri Mustafa Yeni Camiye imam oldu dersin, onlar ahvalimizi anlar...’ dedim...”.

“Türkiye ne halde?” diye soran olursa:

General olması gerekenin, emekli...

Emekli olması gerekenin general yapıldığını söyleyeyim:

Siz anlayın...

ŞAŞIRMAYIN...

Fenerbahçe’nin “şampiyonluklara doymuş” dünyaca ünlü Teknik Direktörü Mourinho dedi ki:

“Biz de rakiplerimiz gibi yere yatmalıyız. Türk futboluna uyum sağlamalıyım. Oyuncularımızın sakatlık taklidi yapması gerekiyor...”.

Ünlü transferimiz kısa sürede:

Türk Futbolunu öğrenmiş...

Çok geçmeden:

Türk ekonomisinin de aynen öyle yönetildiğini açıklarsa:

Şaşırmayın...

KARŞILAŞTIRMA YAPTIM

10. Diyanet İşleri Başkanı Lütfi Doğan’ın:

Makam aracı yoktu...

Koruması yoktu...

Fransızca, Arapça, Farsça ve İngilizce biliyordu...

Bir kere bile eşini devlet parasıyla hacca götürmedi...

Öğlen yemeklerini personelle birlikte yiyordu...

18. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş:

6 makam aracı var...

5 koruma kendisinin, 2 koruma eşinin var.

Yabancı dil yok...

Her sene eşini devlet parasıyla hacca götürüyor...

Kendisine özel yemek yapılıyor...

Lütfi Bey döneminde ateistler bile dindarlara saygı duyuyordu...

Ali Bey döneminde dindarların bile dine saygısı kalmadı...

DÜNÜN X’İ

Muhbir

@ajans_muhbir

Sokak röportajında konuşan vatandaş:

“Dilruba’nın dediği gibi, bu ülkenin sahibi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu ülkeyi Erdoğan kurmadı, bu ülke Erdoğan’ın babasının çiftliği değil. Aynı şeyi ben de söylüyorum.”