Korkusuz
İbrahim Daş

İsveç, Türkiye’de kime çalışıyor?

İsveç’te, polis korumasında siyaset yapan Paludan, Kuran’ı yakınca aklıma 18 Aralık’ta “Millet İttifakı % 51 ile kazanırsa ne olacak?” yazım geldi.



Washington’da bulunan Ortadoğu Enstitüsü’nün (Middle East Institute), 11. Yıllık Türkiye Konferansına, İsveç Uluslararası İlişkiler Enstitüsü adına katılan Çandar, 2023 seçimleri ile ilgili öngörülerini dile getirmişti.

Rudaw’ın sorduğu en önemli soru, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yapacağı kara harekâtı ile ilgili olan soruydu.

Çandar’ın cevabı; “Bu doğrudan seçimle ilgili, milliyetçi oyları almakla bağlantılı. Seçimleri ve ayrıca Türk milliyetçilerinin oylarını kazanmanın en kolay ve kısa yolu, Kürtlerle savaşmaktan geçiyor.” oldu.

Bir diğer soru da “AK Parti olası bir seçim yenilgisini kabul edecek mi?” idi.

Cevap: “Bu oy oranına bağlı. Eğer bugünkü panelde tartışıldığı gibi kaybederse, yani yüzde 55’e yüzde 45 olursa bir şey yapamazlar ve gitmek zorundalar. Ancak muhalefet yüzde 51, Sayın Erdoğan yüzde 49 alırsa o zaman ne olur bilemiyoruz.” oldu!



Bu arada Cengiz Çandar; ABD’nin güvenli limanlarından olan İsveç’in başkenti Stockholm’e yerleşip Stockholm Üniversitesi, Türkiye Çalışmaları Merkezi'nde kıdemli ziyaretçi araştırmacı olarak 2017’den beri görev yaptığını da hatırlatmak istedim!

Ne tesadüf ki Türkiye, son dört beş yıldır İsveç ile PKK sorunu yaşadığını fark etti!

Diğer yandan ABD, İsveç’in NATO’ya üyeliğinin önünde bir engel yok dese de biz de sanki varmış gibi hava estirildi!

Ardından yetmedi, Erdoğan’ın posteri asıldı. Kuran yakıldı…

Paludan, İsveç polisinin korumasında yani evinin içinde ve dışında güvenliğinin İsveç devleti tarafından sağlandığını bütün dünya biliyorken Kuran’ı ikinci kez yakması nedir?

İsveç hükümetinin açıkladığı gibi özgürlükler meselesi olması mümkün değildir.

İktidar medyasının konuyla ilgili milletimize sunduğu ana tema ise “Mayıs seçimlerine doğru giderken Batı medyası, muhalefeti birleştirerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kurtulma kampanyasını başlattı.” oldu.

Buna dayanak olarak da İngiliz The Economist dergisi 21-27 Ocak tarihli Türkiye özel sayısı ile öne çıkarıldı.

Diğer yandan İktidar medyası bu çıkışların Cumhur İttifakı’na yaradığını da itiraf etti!

AKP’nin BOP’ta hala ABD’nin eşbaşkanlığını yaptığı ortadayken ve ABD’nin, batının desteklediği Ukrayna’nın yanındayken nasıl olur da ABD, AKP’den vazgeçer?

Bu mümkün değildir.

AKP, 2023 seçimleri için kaybettiği millici seçmeni kazanmanın yollarını içerde ve dışarıda ABD ile birlikte arıyor.

Gelinen noktada herkese İsveç ve “polis korumasındaki Paludan” sayesinde, dış politikada birlik olalım mesajına evet dedirtti!

Şimdi sırada Suriye var.

Suriye’ye gerçekleştirilecek kara harekâtı ile Türkiye’deki mili damarı hedeflediği çok kritik bir aşamaya giriyoruz.

Suriye’deki ateşin topraklarımıza sıçratılması ile ne seçmen etkilenir ne de seçim ertelenir!

Tutmayacak…