Galatasaray ve Beşiktaş maçları takımların durumu ne olursa olsun her daim özeldir. Yüz yılı devirmiş iki büyük camianın maçları futbol şöleni olarak geçmeli. Ülke futbolunun iki büyük armasına yakışır cesur ve açık futbol beklentimiz her zaman olduğu gibi yine mevcuttur. Korkak, silik ve beraberlik için verilen mücadeleler yüz yıllık tarihe hiçbir zaman yakışmadı. Ayrıca iki takımın kulübelerinde bu tarihi rekabetin anlamını çok iyi bilen iki teknik adam bulunuyor. Beşiktaş’ın başında öz evladı Sergen Yalçın, Galatasaray’ın başında ise sarı-kırmızılı camianın yaşayan efsanesi Fatih Terim var. İki isimde derbi galibiyetlerinin ne anlama geldiğini çok iyi biliyor. Kazanmak dışında bir düşünceleri olacağına ihtimal vermiyorum. Sergen Yalçın, Beşiktaş’ın başında büyük işler yapabileceğinin ispatını sağlama şansına sahipken, Fatih Terim kariyerine yakışır bir gövde gösterisi yapmayı hedefleyecektir. Kariyerinde derbi maçı olmayan Abdülkadir Bitigen’in, Oğuz Sarvan torpili ile atanmış olmasını, başarılı olmasını istemem sebebiyle şimdilik yok sayıyorum. Sonuçta armasının büyüklüğüne yakışanı yapan takım kazanır.
