Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

İnsanlığın gelişmesi insanı da geliştiriyor mu?

Sözleri ve müziği Yıldırım Gürses’e ait Muhayyer Kürdi eserin nakaratında...

Şöyle bir cümle vardır:

“Yalan dünya her şey bomboş hancı sarhoş yolcu sarhoş...”.



Canlarım...

Aslında yalan olan dünya değil...

İnsanlık da değil...

Yalan olan:

İnsan...



Tarihe bakın...

İnsanlığın sürekli geliştiğini ancak...

İnsanın gelişmediğini:

Yerinde saydığını göreceksiniz...



Hele bizim yaşadığımız bu coğrafyanın insanlarının çok azı gelişiyor...

Çoğunluk:

Hep aynı...



Canlarım...

Kutsal kitaplarda anlatılan Âdem ve Havva’nın çocuklarıyla ilişkileri nasılsa...

Az gelişmiş İslâm ülkelerinde bugün de...

Çoğunluğun:

Kendi çocuklarıyla...

Çocukların kendi anne babalarıyla...

Ve...

O çoğunluğun...

Kendine benzer çoğunlukla ilişkileri:

Aynı...





Bundan dört bin sene önce de o dönemin insanlığı:

Gelişiyor...

Yeni icatlar (Tekerlek) yapılıyor...

Yeni bilgilere (Yazı) sahip olunuyordu...

Ancak...



İcatları yapanların ve yeni bilgileri insanlığın hizmetine sunanların sayısı çok az olduğu için...

Çoğunluk tıpkı bugün olduğu gibi:

Değişmeden, gelişmeden aynen hayatını sürdürüyor...

Birbirlerine yalanlar söylüyor...

Birbirlerine iftiralar atıyor...

Birbirleri hakkında dedikodular üretiyor...

Erkekler kadınları dövüyor...

Birbirlerini öldürüyor...

Birbirlerinin mallarını, karılarını, kızlarını çalıyor...

Kendilerine benzeyen çocuklar üretiyorlardı...





İcatları o dönemde de:

Politikacılar...

Şahlar...

Padişahlar...

Krallar değil...

Mucitler yapıyordu...



Bugün de yine insanlığın (insanların değil) gelişimini sağlayan buluşları:

Mucitler veya mucit iş insanları yapıyor:

Politikacılar ise yalan söylemeye...

Savaş ilân etmeye...

Mevcut kaynaklarını halklarının refahı için değil...

Silâh alımı için harcamaya:

Devam ediyorlar...

Günün sözü


“Türkiye, 2001 krizinden bu yana gördüğüm en kötü durumda...”.

Ekonomist Timothy Ash

Kimdi unuttum (!..).


Hangi cumhurbaşkanıydı hatırlamıyorum...

Yunanistan Başbakanı için:

“Artık benim için öyle biri yok... Bundan sonra kendisiyle görüşme yapmayı asla kabul etmiyorum çünkü biz, sözünde duracak şahsiyetli, onurlu siyasetçilerle yola gideriz” dedikten kısa bir süre sonra...

“Artık benim için öyle biri yok” dediği Yunanistan başbakanıyla:

El, ele...

Kol kola yol yürümüşlerdi...



İçinizde...

O cumhurbaşkanının kim olduğunu hatırlayan:

Var mı?..

Hep kazanıyor


15 Temmuz 2016’da 1 dolar 2.80’di.

Az önce baktım (17 Temmuz 2023, saat: 14.15, banka satış) 26.89...



Soru.

Bir ülkenin parasının 7 yılda %90 değer kaybetmesi:

Kabul edilebilir mi?..



Cevap:

Kabul edilebilir ki...

Bu kimyasal oluşumu gerçekleştiren...

Girdiği her seçimi:

Kazanıyor...

Soru/cevap


Soru:

Erdoğan, bu kadar yüksek oranlı zamları 20 senede ilk defa neden yaptı?..



Cevap:

Yerel seçimlerden önce yüksek oranda indirim yaparak seçimleri kazanabilmek için...

Mahcubiyet neden kaynaklanır?


Biliyor musunuz?..

Dünyanın ünlü ekonomi politika çevrelerinin halen cevabını aradıkları iki soru şunlar:



Yüksek ulusal refah mı siyasal istikrarın kaynağıdır?..

Yoksa:

Ulusal refahın yükselmesi için ön şart:

Siyasal istikrar mıdır?..



Bu iki tezden birisi...

2 + 2’nin dört ettiği gibi:

Mutlak doğru olsaydı...

Tartışmaya ne gerek vardı, değil mi canlarım?..





Peki...

“Türkiye artık akılcı politikalara dönmek zorundadır” diyen Şimşek’in uygulayacağı ekonomi politikaları...

Mutlak doğru mu ki:

Ortodoks iktisatçılar tarafından:

“Doğruymuş” gibi destek verildi?..



Söyleyeyim canlarım:

Nebati bu:

Hırpalayıcı...

Ve...

Aşağılayıcı açıklamayı...

Görevi devrederken işitti...



O sırada...

Yani:

Şimşek’ten fırça yerken...

Çay bardağını kırdığı için büyüklerinden azar işitmiş çocuk gibi...

Ayakuçlarına bakmak yerine:

“Ekonomi politikalarda mutlak doğru yoktur, herkes kendi doğrusunu uygular” diyebilseydi...

Gelecekte kendisini daha rahat savunabilecekti...

Ancak...

O şansını kaybetti...

Zira:



Mahcubiyet yanlış düşünmekten değil:

Kusurdan kaynaklanır...

Doğru mu yoksa?


Pulitzer ödüllü Amerikalı gazeteci Seymour Hersh’in iddiasına göre:

ABD Başkanı Joe Biden, Ankara’nın İsveç’in NATO’ya katılmasını kabul etmesi karşılığında Erdoğan’a 11 milyar dolarlık IMF yardımı teklif etmiş...





Bu haber yayınlandığı günden beri yalanlanmadı...

Ve...

İktidar medyası da:

“Bu kadının Pulitzer ödülünü geri alın” diye seslenmedi...


Hep aynı yerde


Charles Lutwidge Dodgson’un, “Lewis Carroll” müstearıyla yayınlanan eseri:

Alice Harikalar Diyarında’nın bir yerinde...

Kızıl Kraliçe ile Alice yarış ediyorlardı...



Nefes nefese kalan Alice daha fazla koşamayacağını anlayıp durduğunda...

Hep aynı yerde olduğunu fark eder...

Neden böyle olduğunu sorduğunda...

Kızıl Kraliçe şu cevabı verir:

“Burası yavaş bir ülke... Burada bütün gücünle koşarsan ancak bulunduğun yerde kalabilirsin...”.





Canlarım...

Az gelişmiş ülkelerin cumhurbaşkanları ya da başbakanları veya bakanları mucit...

Veya...

Filozof olsalardı:

Koşup, koşup durduktan sonra:

Aynı yerde kalırlar mıydı?..

Günün haberi:


Ekonomideki yangını söndürmek için dış kaynak arayışına giren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden oluşan Körfez turuna bugün başlıyor.