İmamoğlu’ndan gençlere 14 Mayıs mesajı
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, üçüncüsünü düzenledikleri 'Yetenek Gelişim Programı’nda, Türkiye'de yaş ortalamasının 33 olduğuna dikkat çekerek gençlere, "Umudunuzu yitirmeyin. Geleceğe umutla bakın. Hem kişisel olarak hem temsil ettiğim mücadele ekibi olarak, 15 Mayıs sabahı tüm umutsuzlukların yok olacağına inanıyorum" diye seslendi.
İBB’nin üçüncüsünü gerçekleştirdiği 'Genç Yetenek Gelişim Programı', bugün Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Merkezi’nde, bin 500 gencin katılımıyla başladı. Programın açılışına katılan İmamoğlu, “İnşallah sizler yakın zamanda bu kadronun bir ekibi belki değerli yöneticisi olmalısınız” sözleriyle başladı.
Tek bir isim bile önermediği programın ‘doğaçlama’ ve ‘doğal’ olarak yol aldığını belirten İmamoğlu, “Zaten milletimizi kendi akışına bıraksak eminim ki bizim yolculuğumuzda hiçbir pürüz çıkmaz. Hiçbir sorun çıkmaz. Bazen insanımızın o kendi akışını, modunu dönüştürmeye, değiştirmeye, sağa sola döndürmeye veya kendine göre bir yolculuk çizmeye çalışan kişiler belki de bu toplumun güçlü akışına en büyük zarar veren insanlar olur” dedi.
Millet İttifakı’nın simgelerinden birine dönüşen ‘kalp işaretinin çok sevildiğini kaydeden İmamoğlu, “Muhteşem, keşke hep böyle güzel simgelerle buluşsak” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"GERÇEK KONULARI ISKALAYARAK ÇOK ŞEY KAYBEDİYORUZ: Van ve Batman, genç nüfus oldukça yüksek bir illerimiz. Türkiye’de yaş ortalaması 33. Örneğin Urfa'nın yaş ortalaması 19 biliyor musunuz? Böylesi geniş bir nüfus dünyanın hiçbir yerinde yok. Peki o gençlere biz ne verebiliyoruz, onları geleceğe nasıl taşıyoruz? Böylesi büyük nimetleri, böylesi büyük bir güçlü insan kaynağını hak ettiği bir biçimde yetiştirebiliyor muyuz? Geleceğe hazırlayabiliyor muyuz? O kadar eksiğimiz var ki. Gerçek konuları ıskalayıp, meseleyi güncel, anlamsız mevzuların içine tıkarak, boğarak, ülkemize çok şey kaybediyor.
15 MAYIS'TAN İTİBAREN BÜTÜN TÜRKİYE'YE YAYACAĞIZ: Gençleri görmek bana hayat veriyor. Belki içinizden ‘Umuttan bahsediyorsunuz ama biz o kadar umutlu muyuz’ diye soranlar olabilir. Bazı istatistikler de öyle söylüyor. 'Mesleğimi yapmasam dahi, daha iyi koşullarda yaşayacağımı bildiğim bazı ülkelere gitmeyi tercih ederim’ diyen gençler olduğunu biliyorum. Ciddi oranlar da çıkıyor bu yaptığımız araştırmalarda. Çok üzücü. Ama bu temel sorunu çözmek bizim işimiz. Sizlerin varlığı zaten temel bir nimet. Yani dünyanın bazı ülkelerinde isteseniz de böyle bir kitle, umut yok. Önceliğimiz sizin mutluluğunuzu ve umutlarınızı artırmak. Bunun nasıl yapabilir olduğunu bizim göreve geldiğimiz ilk günden beri İstanbul'da görebilirsiniz. Üniversite veya lisede okuyanlar olsun, yeni mezunlar olsun. Ya da yurtlarımıza dönük bizimle bağ kurmuş gençlerimiz olsun. Hepsiyle çok önemli seviyede ve içerikte etkinlikler, buluşmalar ve projeler organize ettik. Göreceksiniz bunun çok daha iyisini, engelleri ortadan kaldırarak, ortak akılla sizlerin taleplerini dinleyerek size söz; 15 Mayıs'tan itibaren bütün Türkiye'ye yayacağız ve çok başarılı olacağız."
"105 BİNİN ÜZERİNDE İSTANBULLUYA ÖZEL SEKTÖRDE İŞ BULDUK"
Görev döneminde başlatılan Genç Eğitim Desteği, İstanbul Senin Staj Senin, öğrenci yurtları, sayısı 60’a ulaşan yeni nesil kütüphaneler hakkında bilgiler paylaşan İmamoğlu, Bölgesel İstihdam Ofisleri ile 105 binin üzerinde İstanbulluya özel sektörde iş bulduklarını anlattı. Genç Yetenek Programını tamamlayan katılımcıların çağı yakalamasını arzu ettiğini ifade eden İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Empati duygusu yüksek, duyarlı, emek veren, gelişime odaklanan dünyayı takip eden çok yönlü bakabilen, yenilikçi fikirler üreten, demokratik, insan ayırt etmeyen, bütün insanlarla aynı gözle bakabilen dünya insanı olan kişiler olun. Bu memleketin insanlığına bu yakışır. Bu topraklarda, dünyanın ilk medeniyetlerinin kurulduğu muazzam bir coğrafyadayız. Gençlerimizin böylesine 360 dereceyi yakalayan bir vizyona sahip olarak iş yaşamına adım atıyor olması ve bu duygularla hazırlanıyor olması onları sadece ve bu ülke ölçeğinde değil dünya ölçeği güçlü yetenekli liderler haline dönüştürecekti.
DÜNYA DEĞİŞİYOR: Gelecek nesiller için önümüzdeki 25 yıl çok önemli. Bugün birtakım güncel oluşan meselelere baktığımda insanların kişisel değerleri üzerinden, aşağıya çeken, aşağılayan, sağa sola çekiştiren aklın bizim gündemimizde artık hiç olmaması lazım. Bizim gündemimizde sağlıklı yaşamak, toplumsal birlik, dünya ölçeğindeki hizmetlerin ülkemize en iyi şekilde bağlamasını sağlamak, insanların kendi bireysel gelişimlerini güçlü şekilde hayata geçirmesini sağlamak olmalı. Bu şekilde bir ortamın varlığı hususunda gerçekten bizim sorumluluğumuz çok büyük ama inanın siz kıymetli gençlerin sorumluluğu daha fazladır. Bizler bunu aşacak kabiliyetli insanlarız.
GELECEĞE UMUTLA BAKIN: Umudunuzu yitirmeyin, geleceğe umutla bakın. Atatürk'ün güzel bir sözü var; ‘Umutsuz durumlar yoktur. Umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.’ Kendimi böyle tarifleyebilirim, ben de hiçbir zaman umudunu yitirmeyen bir insan olarak geleceğe umutla baktım. Belki bu anlamdaki umudumu pekiştiren ve her zaman canlı tutanlar bu ülkenin güzel insanları, özellikle sevgili gençleri. Lütfen sürece duyarlı olun, süreci ıskalamayın. Yetişkin, erdemli ve süreci dikkatle izleyen, adalet duygusu yüksek ön yargısız baktığına çok inandığımı -ki gençlerin ön yargısız bakışlarını, adalet arayışlarını inanılmaz önemsiyorum.
15 MAYIS SABAHI TÜM UMUTSUZLUKLARIN YOK OLACAĞINA İNANIYORUM: Bu kadar çatışmalı bir toplumun ya da ortalama atmosferin göbeğinde, bunu başarmış, kimliğe saygılı bir gençlikle karşı karşıya olmak çok büyük bir şans. Önümüzdeki seçimin bu amaçta önemli olduğunu unutmayın. Hem kişisel olarak hem temsil ettiğim mücadele ekibi olarak, 15 Mayıs sabahı tüm umutsuzlukların yok olacağına inanıyorum. Hep birlikte güçlü bir geleceğe kesinlikle ifade edeyim ki; tek bir insanı bile dışarıda bırakmayan ve adaleti liyakatli bir süreç tarifleyen, bütün topluma aynı gözle bakabilen bir toplum, devlet ilişkisini oluşturabilen bir yönetim kadrosunu bu ülkeye nasip olmasını diliyorum. Bunu başaracak gücümüz var çok hissediyorum bunu. Böyle bir ortamı var edeceğiz. Sanki ben de böyle bir ortamın, en etkili aktörlerden biri olacağım.
BİZ BUNU YİNE BAŞARACAĞIZ: Yine sizlerle buluştuğumuzda başaranın verdiği gururla ve size özellikle bu ülkenin sevgili gençlerine mahcup olmamış bir yönetici olmayı gerçekten çok istiyorum. Genç toplumumuza, genç yönetici kadrolarının daha etkin olduğu bir süreci hazırlayıp onlara devretmenin mücadelesini vereceğini hepimizin huzurunda gençlere söz veriyorum. Umudunuzu yüksek tutun. Birbirinize yansıtın. Pozitif duygularınızı, güzel duygularınızı, adil duygularınızı birbirinize yansıtın. Gittiğiniz her yere enerjinizi götürün; ailenize, yuvanıza, her ortama… Sorunları aşacağız. Bu toplumu dönem dönem çok büyük zorluklara karşı sınavlar vermiştir. Ve üstesinden gelmiştir. Biz bunu yine başaracağız. Hiç endişemiz yok. Hepinize başarı diliyorum. Çok değerli bir ortam olsun, inşallah her şey çok güzel olsun.”
(ANKA)