CHP'nin 38'inci Olağan Kurultayı'nda "para karşılığı oy kullandırıldığı" iddialarına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında ifade veren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, tüm suçlamalara tek cümlelik bir yanıt verdi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında SEGBİS aracılığıyla Silivri Cezaevi’nden ifade veren İmamoğlu, yöneltilen soruların tamamına şu sözlerle karşılık verdi:

"İftirayı, dedikoduyu, siyasi siparişleri koymak sadece bireylere değil, doğrudan milletin iradesine ve demokrasimize saldırıdır. Yargının akıl ve vicdan dışı bu senaryoların figüranı hâline getirilmeye çalışılması yalnızca bir hukuki çürüme değil, aynı zamanda halkın adalet duygusuna açık bir ihanettir."

SORULARA TEK YANIT

İmamoğlu'na, 2 Mayıs’ta verdiği ifadede, gizli tanık iddiaları soruldu. Başsavcılığın sorularına tek yanıt vermek istediğini belirten İmamoğlu, şu ifadeyi verdi:

"Adına tanık denilen ancak tanık olmayan aynı 3-5 isim her seferinde yeni bir dosyada yeniden sahneye çıkarılıyor. Ya benim ya da partimin üzerine yeni bir iftira kurgulamakla görevlendiriliyorlar. Madem bu kadar vazgeçilmezler, hepsini toplayıp İstanbul’daki soruşturmaya da göndersinler. Hiç şaşırmam, muhtemelen orada da ifadeleri hazırdır, belki de vermişlerdir. Asıl sorulması gereken şudur. Bu akıl dışı beyanları kimlerin ezberlettiğini, hangi odakların bunlara yol tarif ettiğini sorgulamak yerine bağımsız olması beklenen yüce Türk yargısının bu kişileri ‘muteber tanık’ ilan etmesi hangi hukuk anlayışı ile bağdaştırılabilir?

Hukuk bir ülkenin onurudur. Adaletin terazisine iftirayı, dedikoduyu, siyasi siparişleri koymak sadece bireylere değil, doğrudan milletin iradesine ve demokrasimize saldırıdır. Yargının akıl ve vicdan dışı bu senaryoların figüranı hâline getirilmeye çalışılması yalnızca bir hukuki çürüme değil, aynı zamanda halkın adalet duygusuna açık bir ihanettir. Milletimize çok büyük bedeller ödeten bu sürecin, hukuku siyasetin sopası hâline getiren ve bu gidişata sessiz kalan herkesi bu suçun ortağı hâline getireceği bir gerçektir.”