Uzun bir süre elindeki kağıttan ne kadar milliyetçi, ne denli Atatürkçü olduğunu çoğu kez tekleyerek okuduktan sonra, desteğinin AKP’li Cumhurbaşkanı’na olacağını söyledi! Ancak uzun uzun okuduğu metinde, geçmişte açıkça sahip çıktığı, buna karşılık ne AKP’nin sıkı sıkıya sarıldığı “göçmen sorunu” ne HÜDA PAR’ın anayasanın ilk 4 maddesinin değişmesi söylemleri, ne Türk değil Türkiye bayrağı demeleri ne de şeriat istekleri yer aldı!
Aslına bakarsanız, tam da düşündüğüm gibi savruluştu; daha günler öncesinden işin içine Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in karıştığına dair sağlam kaynaklardan gelen iddialar vardı!
Biliyorsunuz, Aliyev ve Erdoğan arasında yıllardır etle tırnak misali bir dostluk ve işbirliği olduğunu Mısır’daki sağır sultan bile biliyor. Ayrıca Oğan’ın Azeri bir ailenin oğlu olduğu da biliniyor...
Daha az bilinenlere gelince; Oğan’ın Aliyev ile ve Türkiye’de kurduğu SOCAR ile sıkı ilişkisi olduğu gerçeği! Orhan Gökdemir, Sol Portal’da kaleme aldığı “Sıra dışı Sinan Oğan portresi-SOCAR’ın Türkçü mutemedi” başlıklı yazısında Oğan’ın Azerbaycan’la sıkı ilişkilerini şöyle anlatıyor :
-Azerbaycan Devlet Ekonomi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi ve dekan yardımcısı olarak görev yaptı. 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bir süre önce Ebulfez Elçibey ile görüştü. Kim adına ve neden, bilinmiyor. Azerbaycan’ın Sovyetler Birliği’nden kopması sonrasında bir süre Elçibey’in cumhurbaşkanlığı ofisinde çalıştı. 1992-2000 yılları arasında MİT’e bağlı olarak çalışan TİKA’nın (Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı) Azerbaycan temsilcisi oldu. Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Rusya-Ukrayna Araştırmaları Masası başkanlığı yaptı. Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi’ni (TÜRKSAM) kurdu.
Yukarıdaki bilgiler daha başlangıç; sonrası daha da ilginç. Gökdemir’in yazısından öğrendiğimize göre İYİ Parti Grup Başkan Vekili İbrahim Özkan, Erdoğan’ı destekleme kararında durumu şöyle ifade ediyordu:
-Sinan Oğan’dan fazla beklentiniz olmasın. Aliyev ne derse onu yapar!
Sadece bir ima değildi bu, Oğan Aliyev’in Türkiye temsilcisi rolündeydi... Bu çalışmalarından dolayı Aliyev tarafından zaman zaman ödüllendirildi. Mesela 2011 yılında bir törenle kendisine Azerbaycan’da daha çok sanatçılara verilen “Terakki (İlerleme) Madalyası” bile verildi! Ülküdaşlarının deyişiyle Sinan Oğan Rusya üzerinden Azerbaycan’a ya da Azerbaycan üzerinden Rusya’ya bağlı!
“Tanrı SOCAR’ı korusun!”
Gelelim Azerbaycan’a ait, 20 milyar dolarlık yatırımı bulunan SOCAR şirketine...
Gökdemir’in verdiği bilgilerle devam edelim:
-SOCAR’ın Türkiye’deki faaliyetleri, 2008 yılında Petkim’in çoğunluk hisselerine sahip olmasıyla başlıyor. Türkiye’nin tek petrokimya tesisi olan Petkim, bu tarihten önce devlete aitti. Özelleştirme AKP iktidarının genel bir politikası olmakla birlikte, bu petrokimya devinin Azerbaycanlı şirkete devri siyasi bir karar olarak hayata geçmişti.
SOCAR’ın AKP ile ilişkileri, Türkiye ve Azerbaycan’daki zengin sınıfların ortaklığının bir parçası ve uzantısı olarak okunmalı. Bu bağlamda, ilişkilere başlangıçtan itibaren stratejik bir değer atfedilmiştir. Bunun en iyi örneklerinden bir tanesi, 2018’de SOCAR’ın Aliağa’daki yatırımlarının özel endüstri bölgesi kapsamına alınması. 2018’de alınan kararla, bu olanak ilk kez SOCAR’a tanındı.
Bir de Kadir Yıldız’ın 10.06.2015 tarihli Ortadoğu gazetesinde “Sinan Oğan’ın Iğdır güzellemesi” başlığı altında sorduğu sorulara bakalım.
-Milletvekili olduğun süreçte Azerbaycan’ın SOCAR şirketiyle gizliden gizliye nasıl bir bağlantı içerisine girdin? Azerbaycan’ın petrol şirketi ile bir milletvekilinin arasında nasıl bir manevi bağ var? Petrol üzerinden kardeşlik türküleri mi söyleyecektin? SOCAR’ın finanse ettiği AZADER’in toplantısında hangi kimlikle ve ne adına yer aldın? Azerbaycan Diaspora Bakanı Nazım İbrahimov’dan ne talebinde bulundun? Ne karşılığında para aldın? Karşılığında ne vaat ettin?
Orhan Gökdemir’e teşekkür ederek, yazısının son paragrafını da paylaşmak istiyorum çünkü çok önemli:
-Bu şaibeli kişilik ilk turda yüzde beş küsur oy alınca birdenbire CHP’lilerin de sevgilisi ve umudu oldu. Oysa bilenler onun Tayyip Erdoğan’ın izinden gideceğini biliyordu. Bu Türkçülük kardeşliği değil petrol kardeşliğiydi. SOCAR kardeşliği iki devletten de bir milletten de büyüktür. Seçimlerin sonucu ne olursa olsun, Tanrı SOCAR’ı korusun!
Davutoğlu ve Babacan etkisi!
Ümit Özdağ dün 11’de açıklama yaptı ama desteği ertesi güne bıraktı!
Neden peki? Buna geçmeden önce Özdağ, Kılıçdaroğlu ile bir görüşme daha yapacağını ve kimi destekleyeceğini de yarına bıraktığını söyledi!
Nedene gelince; Ümit Özdağ, Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede, kuruluş ilkelerini koruma (Anayasa 1-4 Md. ve 66 Md.) ve terörle etkin mücadele için gerekenlerin yapılması, 13 milyon sığınmacının geri dönmesinin sağlanması ile ilgili şartları içeren 6 maddelik bir teklif yapmıştı.
Ben bu teklifte anormal hiçbir talep görmediğimi söylemeliyim... Ancak Kılıçdaroğlu bu mutabakat metnini Altılı Masa’ya imzaya götürdüğünde ne oldu dersiniz? Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan imza atmayı reddetti! Ertelemenin ve yeni görüşmenin nedeni bu...
Ben bu iki liderin neden imza atmadığını, o metinde hangi madde ya da maddelerden rahatsız olduklarını açıklamalarını isterdim...
-Ak kuzu, kara kuzu kim belli olsun diye elbette!