İngiliz emperyalizmi Almanların yükselişini tehlikeli görünce, 1907’de Çarlık ile anlaşma gereği duydu.

Ancak İngilizleri esas korkutan bu değildi. Osmanlı içindeki ilerici hareketlerdi! Osmanlının parlamenter rejime(Meşrutiyet) geçişini gören İngilizler harekete geçip Çarlık Rusya’sı ve Fransa ile işbirliğine gitmişti.

6-7 Haziran 1908’de İngiliz Kralı 7. Edward ve Rus Çarı 2. Nicolas, Reval’de Osmanlıyı parçalamaya karar vermeleri bunun göstergesiydi.

23 Temmuz 1908’de II. Meşrutiyet ilan edilse de bu tehlikenin önüne geçilememişti. Ayrıca II. Meşrutiyet’in ilanı hiçbir ülkeyi de sevindirmemişti. Çünkü ıslahatlar ile içerideki azınlıklara ayrılmaları için verilen hakların ve kapitülasyonların ortadan kalkması söz konusuydu.

6 Ekim 1908’de Avusturya, Bosna Hersek’i ilhak etti. Her ne kadar Rusya, Sırbistan’ı kışkırtsa da İngilizlerden yüz bulmayan Rusya ileriye gidemedi ancak Bulgarları öne sürmüştü. Bu şartlar altında Osmanlı, Balkanlarda büyük bir yenilgiye uğrayarak toprak kaybetti. Bir Balkan devleti olan Osmanlı’dan, Balkanlar elden çıkmıştı.

Dünyada birçok feodal devlet dağılıp ulus devletlere dönüşürken Osmanlının da imparatorluk olarak yaşaması mümkün değildi. Zayıflamıştı ve ulus devletlerini çok önceden kuran başta İngiliz emperyalizmi olmak üzere emperyalist devletler, yeni pazar arayışına girmişlerdi. En büyük ve en değerli pazar da Osmanlı idi...

O günün somut şartlarını somut şekilde değerlendirebilen tek siyasi hareket olan İttihat Terakki, millici ve bağımsızlıktan yanaydı. Hürriyet ve İtilaf’ın siyasal duruşu ise İngiliz emperyalizmine hizmet ediyordu. (Türk siyasi tarihinin bu iki ana damarı, bugün de hala farklı siyasi partilerde varlığını sürdürmektedir. Günümüzde ABD emperyalizmi ile işbirliği yapanlar ile yapmayanlara bakarak bu iki ana damarı görebiliriz.)

Balkanlardan ders çıkaran İttihat Terakki, modern bir ordu yaratmak için İngilizlere; Sultan Osman, Sultan Reşad ve Fatih gemilerini sipariş ederek güçlü bir donanma hedeflemişti. İngilizlerin teslim etmeyeceğini düşünmeden verilmiş bir siparişti ve teslim edilmemişti.

Diğer yandan kara ve hava kuvvetlerini güçlendirmek için Alman General Liman Von Sanders, ordunun başına getirilmişti. İngilizler başta olmak üzere Çarlık ve Fransa rahatsız olmuştu.

İttihat ve Terakki bu adımları atarken diğer yandan Osmanlıyı bütün tutmak için yollar arıyordu. İttihat Terakki Kırım’da Yalta’da, I. Dünya Savaşı öncesi Çarlık ile görüşme gerçekleştirdi. Çar II. Nicolas yazı geçirmek için geldiği Yaltada, Talat Paşa ile bir araya gelmiş ve Çarlık Dışişleri Bakanı Sazanov ile ittifak görüşmesi yapmıştı.

Harbiye Nazırı Enver Paşa da 19 Ağustos 1914’te yine ittifak için Rus askeri ateşe General Leontiev ile görüşmüştü. Aslında İttihat Terakki, savaşa itilaf devletleri ile birlikte girmek istiyordu ancak savaşın Osmanlıyı parçalamak için başlatılacağını tam olarak göremiyordu.

İttihat Terakki, Çarlık’a bir teklif sundu. Alman ve Avusturya ile ittifaktan vazgeçerek, Kafkaslardan çekilme karşılığında, Batı Trakya ve adaların geri verilmesini istedi!

Ancak Ruslar ikili oynuyor, Bulgarlara desteğe devam ediyordu. Tek amaçları parçalanmayı önlemek olan İttihat Terakki, Çarlık’tan eli boş dönmüştü. Şimdi sırada İngilizler vardı...