Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Hiçbir sonuç doğurmayacak

Bugün TCMB Para Piyasası Kurulu:

Politika faiz oranlarını açıklayacak...

Yeni faiz oranlarının Erdoğan’ın para politikalarını inkâr edeceği...

“Ben ekonomistim” derken aslında ekonomiden hiç anlamadığını kanıtlayacağı...

Yani:

Faizlerin yükseltileceği kesin...



Bu konuyu daha derinleştirmeden önce gelin...

TCMB’nin 2021 Eylül ayından itibaren uyguladığı politika faiz tespit seyrine bir bakalım...



MB, başkanlığa Şahap Kavcıoğlu’nun getirilmesiyle birlikte...

Eylül 2021’de faiz indirimlerine başladı...

İlk dört ayda politika faizi 500 puan düşürülerek:

%19’dan yüzde 14’e çekildi...





2022 yılının ilk 7 ayında ise %14’lük politika faizi...

2022 Ağustos’ta politika faizleri %13’e,

2022 Eylül’de %12’ye...

2022 Ekim ve Kasım aylarında 150 baz puanlık indirimlerle:

%9.00’a düşürüldü...



2023 Ocakta (%9) sabit tutuldu...

2023 Şubat’ta, seçimlerde koz olarak kullanma amacıyla 50 baz puanlık indirimle %8.50’ye düşürüldü...

Seçim meydanlarında:

“Sözümüzü tuttuk faiz düşürdük ama artırmadık” diyebilmek için...

2023 Mart, Nisan ve Mayıs aylarında da faiz oranları %8.50’de sabitlendi...



Peki...

Bugün:

“Dananın kuyruğu kopacak” mı?..

Cevap:

Dananın kopacak kuyruğu mu kaldı ki?..



Şuraya not ediyorum:

Politika faiz oranları %45’in üzerinde açıklanmazsa...

Ve...

Fakat...

Faiz oranları %45’in üzerinde açıklansa bile:

Erdoğan AKP genel başkanı ve mevcut yetkileriyle cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturduğu sürece:

ABS fren:

Ekonomi isimli otomobilin takla atmasından başka:

Hiçbir sonuç doğurmayacaktır...

Günün sözü


“Hayat bir satranç tahtasıdır ve karşınızdaki rakibiniz zamandır.

Eğer harekete geçmeden önce tereddüt eder ya da hemen harekete geçmeyi ihmal ederseniz...

Tahtadaki piyonlarınız zaman tarafından alınacaktır...

Kararsızlığa tahammül edemeyen bir rakibe karşı oynuyorsunuz!..”.

Napoleon Hill

Hadlerini bildireceğiz


Seçimlerden önce olduğu gibi:

Milletçe:

“Particilik...” yapacak...

Ve:

“Tek kişiye bağlılık yemini” edeceksek:

Örtsünler ki:

Ölelim...





Neden mi?..

Çünkü...

Önümüzde...

İktidarı değiştirebilecek olan seçimler için daha 5 yıl var...

Ve...

Sevsek de sevmesek de...

Her 100 kişiden 52’si Erdoğan’a oy verdi...



Bu 52 kişinin tercihlerini...

Tercih yöntemlerini...

Erdoğan’ın rakibine attığı iftiraları elbette tartışabiliriz...

Ama...



O tartışmalar...

Erdoğan’ın mazbatasını alıp 3. dönem (Anayasaya aykırı) cumhurbaşkanı olmasını engellemeye yetmez...



Demek istiyorum ki:

Önümüzdeki 5 yıl...

Erdoğan’ı ve rakiplerini...

Hak ettiklerinde:

Alkışlayacak...

Hadlerini aştıklarında...

Demokratik Hukuk devleti olmaktan gelen haklarımızı kullanarak:

Hadlerini bildireceğiz...

Merak ediyorum


Erdoğan’ın:

Devlet’i tanımadığını...

Ekonomiyi ise bilmediğini...

Ve fakat...

Bilmediğini de bilmediğini yazdım, söyledim...



Erdoğan’a yönelik bu siyasî ve iktisadî eleştirilerim:

Bazı savcı ve yargıçlar tarafından:

“Eleştiri sınırlarını aşmış” olarak tanımlandı...

Ve...



“Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiğim” iddiasıyla yargıladım...

Kimilerinden mahkûm oldum...

Pek çoğu halen sürüyor...



Sonunda haklı çıktım...

Erdoğan’ın ekonomiden hiç anlamadığı...

Devlet’i hiç tanımadığı anlaşıldı...

Eleştirdiğim bütün yanlışlarından dönmeyi kabul etti...



TCMB bugün faizleri arttırırsa...

Beni yargılayıp mahkûm eden savcı ve yargıçların:

Benden özür dileyip dilemeyeceklerini:

Merak ediyorum...

İkna edici hap


Benim ergenliğe geçiş dönemi Türk Sineması’nın “Gazoza ilâç koyan” kötü adamı:

Rahmetli Önder Somer’di...



Önder Somer’den önceki kötü adamlar bir kadına ya da genç kıza zorla tecavüz ederlerdi...

Önder Somer bunu ikna yoluyla yapan ilk:

“Yakışıklı kötü adamdı...”.

Bizden sonraki kuşağın:

“Yakışıklı kötü adamı” ise Nuri Alço idi...





Realite Show TV programı Love Island’ın yıldızı Jessie Wynter...

Hem de...

Sevgilisi Will Young ile birlikteyken...

Bilmediği bir kişi tarafından içkisine ilâç karıştırılması sebebiyle hastanelik olmuş...



Nuri Alço aslan gibi ve hayatta...

Ama...

Vize alamayacağı için Türkiye dışına çıkmış olamayacağına öre...

Onun filmlerini izlemiş biri yapmış mıdır bilemem...

Ama...

Gazoz içirilmiş olma ihtimali olsa da...

Bizim şifa gazozu cinsi bir gazoz olduğuna ihtimal vermiyorum...





Belki de...

Kötü niyetli biri...

Hem Jessie’ye...

Hem “Yürüyen Han Kapısı” iriliğindeki sevgilisine:

Aldous Huxley’in “Cesur Yeni Dünya” isimli distopya temalı romanında sözünü ettiği:

İkna edici ilaç içirmiştir...

Jessie’nin sevgilisi o kadar iri ki...

Ona etki etmemiş olabilir...



Neyse...

O süreçte...

“Yürüyen Han Kapısı” iriliğindeki sevgilisi yanında olduğuna...

Ve...

O genç irisinin Jessie’ye ikna edici ilâç içirmeye ihtiyacı da olmadığına göre...

Durun bakalım ne olacak?..

Bu nasıl hukuk?


İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya; polis denetiminde gazeteci Sinan Aygül’ü öldürmeye yönelik saldırı konusunda:

Halâ susuyor...



Tatvan Belediye Başkanı...

Ve...

Suça karışan polisler halen:

Görev başında...



Valla şaka yapmıyorum...

Ciddi bir haber bu...

Yön verdi


Erdoğan:

“Küresel güç odaklarından aferin alabilmek adına toplumun bekasını tehdit eden LGBT belasını meşrulaştırmaya çalıştınız. Bay bay Kemal, LGBT’cisiniz, yanınızdakiler de LGBT’ci!..”.



Erdoğan, Mehmet Şimşek’e yön gösterdi:

“Para bulacaksan LGBTI’ci Batı’dan değil, LGBTI’yi yasaklayan Ortadoğu ve Doğu’dan bul...”.

Günün saçmalığı


AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman:

“Recep Tayyip Erdoğan, ikinci Atatürk olmuştur...”.



Bu cümle saçmadır...

Zira...

Osmanlıca söylemem gerekirse:

Kabili kıyas değildir...

Çünkü...



Nicelik açısından:

Bir ile sonsuzun...

Nitelik olarak ise:

Gül ile dikenin kıyaslanması gibidir...