Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Hesap sandıkta görülecek...

Antik çağ filozoflarından Sokrat, Platon ve Aristo için Devlet:

Bireyden önce gelirdi...

Bu filozoflara göre eğer Devlet olmazsa:

İnsanlar kendi aralarında sürekli kavga eder...

Hırlaşır...

Birbirlerini keserlerdi...

Çünkü...



Eğitimsiz insan:

İlkel bir yaratıktı...

Ve insanların %95’i: Eğitimsizdi...

Cahildi...



Bu ilkel kitleleri ancak:

Devletin gücü bir arada...

Ve...

Medeni olarak yaşamaya zorlardı...

[caption id="attachment_393018" align="alignnone" width="600"] Hobbes[/caption]



İlerleyen yüz yıllarda Thomas Hobbes da...

Leviathan isimli eserinde...

Bu büyük filozoflara benzer şeyler anlatmıştı...

[caption id="attachment_393019" align="alignnone" width="600"] Sokrat[/caption]



Sokrat, Devleti o kadar kutsamıştı ki:

Eleştirdiği Devlet (Hükümet) kendisini:

“Gençlerin ahlâkını bozmak, onları dinden çıkarmak ve tanrılara karşı gelmek” suçlamasıyla yargıladı...

Baldıran zehri içerek ölüme mahkûm etti...



Dostları:

“Kaç, git; bu devleti dışarıda özgür olarak eleştir” dedikleri halde...

Sokrat onları dinlemedi...

“Ben Devlete ve kanunlarına saygılıyım” dedi...

Aslında:

Kendisini ölüme mahkûm eden Devlet değil...

Devleti ele geçirmiş politikacılardı...



Hâsılı Sokrat...

Düşünceyi kısıtlayan Devletin (Hükümetin) kanunlarına uymak romantizmi...

Ya da idealizmi yüzünden:

Ölümü tercih etti...

[caption id="attachment_393020" align="alignnone" width="600"] Vahdeddin[/caption]



Padişah Vahdeddin de Mustafa Kemal’i (Atatürk) idama mahkûm etmiş...

Görüldüğü yerde tutuklanması için ferman çıkartmıştı...

Mustafa Kemal Paşa...

Osmanlı Devleti’nin kanunlarına uymayı reddetti...

Savaştı...

Ve onun...

İlkel devlete isyan edişi sayesinde...

Bugünkü bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu...





Kabul edelim ki bizler bugün...

Dış güçlerin işgali altında değiliz...

İşgal: İç güçler tarafından...

Ve...

Demokrasinin (Sandık) istismarı yoluyla oldu...



Hesabı: Sandıkta görecek...

Ondan sonra da...

Hukuk Devletini devreye sokacağız...

Merkez medya belli oldu


Beşiktaş Belediyesi’ndeki rüşvet operasyonu kapsamında gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen 16 şüpheliden Beşiktaş eski Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın aralarında bulunduğu 3 şüpheli, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.





Bu olay bize Türkiye’de merkezde sadece:

5 gazete kaldığını gösterdi:

Sözcü...

Korkusuz...

Cumhuriyet...

Birgün...

Karar...



Neden?..

CHP’nin aleyhine kamuoyu oluşturabilecek olan bu haber...

İktidar gazetelerinde:

Yok muydu?..



Olmaz olur mu?..

Hem de baş haberdi...

Ancak...



O gazeteler...

Ve televizyonlar...

İktidar partili belediyeler memleketi soysa (Ki acayip soyanlar ve yargılananlar var):

Tek satır haber yapmıyorlar...



Anlatmak istediğim...

Sözcü...

Korkusuz...

Cumhuriyet...

Birgün...

Karar:

Gazetecilik ahlâkının gereklerini yerine getirirken...

İktidar gazetelerinin...

Ahlâk konusunda: “Sıfır hassasiyet” olmaları...



Canlarım:

Hükümetleri kuran...

Belediyeleri yöneten politikacılar...

Çalmasınlar...

Hiçbir ülke...

Azgelişmişlik çamurunda:

Patinaj yapmaz...

Barıştılar mı?


S. Soylu dedi ki:

“Ekrem İmamoğlu davası kesinleşir ve başkanlığı düşerse, yeni belediye başkanını belediye meclisi seçer...”...





İyi haber...

Demek ki...

Yerel mahkeme kararı kesinleşmezse...

İmamoğlu’nun başkanlığı devam edecek...



“Bu kadar romantik, bu kadar saf olma dede!.. Süreci hızlandıracaklar” seslerini duyar gibiyim...

O da olabilir...

Ama...

Daha şimdiden karalar bağlamaktansa...

O durumda ne yapacağımızı o gün düşünsem:

Daha iyi değil mi?..

Erdoğan’ı gören var mı?..


Arjantin – Fransa finali penaltılarla buldu sahibini...

120 dakika oynanan maçta 6 gol oldu...





Maç biter bitmez...

Şu tweeti paylaştım:

Kim demiş “futbolun adaleti yok” diye?

Adalet yerini buldu, kupayı Arjantin aldı çünkü hak etmişti...



Bir sonraki tweet ise şöyleydi:

Maçta 6 gol var...

5’i Katar sermayesi, PSG’li 2 futbolcudan geldi.

Yani: Messi 2 Mbappe 3 gol attı.

Katar istediğini aldı.



Tabii ki rastlantı...

Elbette (Rüşvet verme ustası) Katar bunu önceden plânlamış değildi...

Ama...

Bu da ayrı bir gerçek yani...



Demek istediğim şu:

Dünya cilalı taş değil...

Cilalı imaj dünyası...



Mesela...

Bizim etçi Nusret bile maç sonrası:

Saha içindeydi...

Ve...

Arjantinli futbolcular etrafını sarmış...

Onun o ünlü...

“Omuz üstünden tuz serpme” gösterisini kahkahalarla izliyorlardı...



Sahi ya...

Erdoğan da maçtaymış...

Asrın lideri ekranlara getirildi mi?..

Anca bu kadar


Hayal gücü:

Evinin bahçe kapısından çıkınca biten seçmenler...

Vizyonu olan kişiden değil...

Televizyonu olan kişiden etkileniyor haliyle...



Ve canlarım...

Bu seçmen yığınlarıyla demokrasi de ancak...

Bu kadar olabiliyor...

Birey olmak




Günümüzde de...

Sokrat, Platon, Aristo ve Hobbes çok saygın filozoflar...

Ve halen:

Milyonları etkiliyorlar...

Ama...

Günümüzde...

“Güçlü Devlet” değil...

“Saygın Devlet” esas...



Güçlü Devlet (Başkan) ne kadar iyi niyetli olursa olsun...

Gücü eline geçirmişse:

İnsanların özgürlüklerini kısıtlıyor...

İnsanların temel hak ve özgürlüklerini budayarak:

Kendisine köle etmek istiyor...



İsiah Berlin, Frederick Hayek ve Robert Nozick gibi filozoflar ise:

“Önce Devlet değil, önce birey” anlayışıyla “insanı öncelediler...”.

“Azami birey hakkı” için...

“Asgari Devlet” dediler...



Ben...

Bu sonuncularla aynı fikirdeyim...

Erdoğan ve AKP+MHP iktidarını eleştirmemin asıl sebebi:

Kötü yönetilen ekonomi değil...

Azami Devlet hakkına karşı bireyin haklarını:

Asgari seviyede: Tutma çabaları...

İyi ki kadınlar var


Karl Marks bakın ne demişti:

Cehalet, ayrıcalıklı sınıfın elinde ustaca kullandığı bir silahtır.

Cehalet asla sorgulamaz, daima yargılar.

Cehalet öğrenmez, yalnızca ve hep inanır.

Cehalet asla okumaz ve öğrenmez, gerek duymaz, o hep hatmeder.

Cehalet asla hoş görmez, hep katleder.

Cehalet ilkeldir, asla sosyalleşmez.





Medeniyet ise;

Kadın ve erkeğin birlikte yürüyebilmesidir.

İşte bu yüzden cehaletin tek korkusu...

Daima ve hep:

Kadındır...

Çünkü kadın ne öğrenirse...

Çocuklarına daima onu öğretir...

Bu nedenle de cehalet:

Kadının aydınlanmasını...

Ve öğrenmesini...

Asla istemez...