Dün muhteşem bir gündü. Anıtkabir, yüreği Atatürk sevgisiyle dolu yüzbinlerin akınına uğradı.
Yurdun her yanından gelen, yediden yetmişe muazzam bir yurttaş topluluğu Ata’sının manevi huzurunda saygıyla durdu, sevgi ve şükranlarını sundu.
Dünya yaratılalı, yeryüzünde hiçbir lider, ölümünden 87 yıl sonra böyle içten bir sevgiyle anılmamıştır.
Son yıllarda ülkemizde tarikatlar ve cemaatler devlet kadrolarına sızdı, neredeyse tüm milli eğitime egemen oldu, tarikat mensubu hocalar okullarda ders vermeye başladı.
Dergâhlarında Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığının tohumlarını eken bu tarikat ve cemaatlere Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Eğitim Bakanı “Onlar bizim sivil toplum örgütlerimiz” dedi, tarikat ve cemaatlerle protokoller imzaladı.
Atatürk düşmanı olarak yetiştirilen bir takım zavallılar Atatürk heykellerine saldırdı, Atatürk büstlerini tahrip etti, Atatürk fotoğraflarını yırttı.
İdrakten yoksun bir takım garip insanların tüm bu densizlikleri, yüreği vatan aşkıyla dolu insanların Atatürk sevgisini daha da artırdı.
Dün bütün yurtta coşan sevgi seliyle bir kez daha görüldü ki, Türk milletinin yüzde 90’ı Atatürk’e ve onun cumhuriyet ilkelerine sahip çıkıyor.
Bu sevgi, bu şükran, bu minnet bitmez.
Atatürk, ulusumuzun kalbinde sonsuza kadar yaşayacak.