Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Hepimizi perişan eder...

Ne köprüymüş be...

Kimine göre elin gâvurunun:

Topuyla...

Tüfeğiyle...

Gemisiyle geçemediği köprüyü bu iktidar:

“Parayla” geçirtecekmiş...



Ne köprüymüş be...

Kimine göre elin gâvurunun:

Topuyla...

Tüfeğiyle...

Gemisiyle geçemediği köprüyü bu iktidar:

“Parayla” geçirtecekmiş...



Kimine göre ise:

Bu köprü...

Memleketi uçuracakmış...



İki taraf da çok komik...

Çok eğlendirici...



Yahu bu boğaz artık 107 yıl önceki boğaz değil...

Tapusu (Montrö) halen bizde...



Bu köprü...

Ne ekonomiyi uçurur...

Ne işsizliğe çare olur...



Bu köprü uçursa uçursa...

O devasa Çanakkale rüzgârlarında:

Ufak ve hafif arabaları uçurur...



Ey, köprünün açılışına sevinip bayram edenler...

Ey, köprünün açılışı üzerinden muhalefet yapmaya çalışanlar...

Onu bunu bırakın...

Ve...



İnsanların...

Köprüyü ve Reis’i alkışladıktan sonra...

Atılan yüz liralık kumanyalardan kapabilmek için...

Birbirlerini nasıl ezdiklerine...

Birbirlerine nasıl da:

Ana avrat küfrettiklerine odaklanın...





Ne köprü açıldı diye uçarız...

Ne de köprü açıldı diye batarız...

Ama...

İşte bu fukaralık...

İşte bu bencillik...

İşte bu paylaşmayı bilememek...

Hepimizi perişan eder...

ASIL BUNLARI DÜŞÜNELİM


Rus istilâsı altındaki Ukraynalılar da aç canlarım...

Ama...

Erzak dağıtılırken...

Bizimkiler gibi:

Birbirlerini ezmiyorlar...

Birbirlerine ana avrat:

Küfretmiyorlar...



Sıraya giriyor:

Bekliyorlar...



Gelin ve hep beraber...

Önce bunları düşünelim:

Bunları...

YANILDIĞIM İÇİN SEVİNİYORLAR...


Videolarımdan birkaçında:

“Rusya-Ukrayna savaşmaz” demiştim...



Kadrolu troller günlerdir her videomun altına girip:

“Sen ne bilirsin? Sen hep yanılırsın zaten” diye eleştiri notları koyuyorlar...



Küfür ve iftira olmadığı...

Gerçekten de:

“Taraflar savaşmaz” dediğim için anlayışla karşılıyorum...

Ancak...

Sayıları üçü ya da dördü geçmeyen bu arkadaşlara şöyle diyorum:



Putin ve Zelenski’yi, “akıllı...”.

Ve hatta...

“Adam” sanmıştım...

Yanılmışım...





Kaldı ki...

Bu yapılan savaş değil:

Kuşatma...

Bir taraf sadece savunuyor...

Diğer taraf sürekli saldırıyor...



Öyle ya da böyle...

Olan, garibanlara oluyor...

Onlar ölüyor...



O halde soruyorum:

Ben yanılmasaydım daha iyi olmaz mıydı?..



Yoksa siz:

Yanıldığım için seviniyor musunuz?..



NOT:

1683’te Viyana’yı kuşattık mı?..

Avusturya ile savaştık mı?..

Başka sorum yok...

O EL DEĞİŞMELİ...


Canlarım...

Kulis haberlerine bakılırsa...

Erdoğan, Soylu’yu görevden alacakmış...

[caption id="attachment_339867" align="alignnone" width="600"] Soylu[/caption]



Bence almaz, alamaz...

Alırsa, Bahçeli ortalığı ayağa kaldırır...



Kaldı ki...

Soylu gider...

Boylu gelir...



Nebati gider...

Cebati gelir...

Ve...

Hiçbir şey değişmez...

[caption id="attachment_339868" align="alignnone" width="600"] Nebati[/caption]



Bakanlar sadece tetik...

Asıl olan...

Tetikleri çeken elin değişmesi...



O el değişmeli ki...

Gerçekten:

Değişim yaşayalım...

ABESLE İŞTİGALDİR...


Merkez Bankası’na özel yasayla yüklenmiş sorumluluklardan en önemlisi:

Fiyat istikrarını sağlamak...



Yani sadece fiyat artışına değil...

Fiyatların düşmesine de çare bulmak...



Bankanın bir diğer önemli sorumluluğu ise:

Döviz Kuru Rejimi’nin tespiti...

[caption id="attachment_339869" align="alignnone" width="600"] Kavcıoğlu[/caption]



Bu konuda, hükümetin emrinde olma yükümlülüğü yok...

Ama...

Hükümetle birlikte hareket etmek:

Sorumluluğu var...



MB, döviz kuru rejimini tespit ve uygulama sürecindeyse:

Altın ve döviz rezervlerini korur...

Kullanılması gerektiğinde ülke çıkarlarını gözetir...



Peki...

Durum şu anda nasıl?..

Söyleyeyim...



Fiyat istikrarını sağlama görev ve sorumluluğu:

2022 yılı sonuna kadar ertelendi...



Döviz rezervleri çok düşük fiyattan satılarak tüketildi...

Halen Banka’da net rezerv hiç olmadığı gibi...

Vadesi geldiğinde ödenecek yaklaşık 35 milyar dolar swap karşılığı döviz açığı var...

Ve...

Cari açık felâket...



Sözümün özü:

Bu durumdan sorumlu olanların suç işlemedikleri...

Sadece...

“İyi niyetli” hata yapmış olabilecekleri savunması...

(Bence): Abesle iştigaldir...

UNUTULMAMALI...


Geçmişte darbe yapanları yargılayıp...

Hasta ve hatta...

Ölüm döşeklerinde apoletlerini sökenler...



Darbe girişiminde bulunduklarını ileri sürüp seksen yaşını geçmiş emekli generalleri hapse atanlar...

Sıra...

Ülkeyi soyarken “suçüstü” yakalananlara gelince:

“Soruşturma açılmasını” bile engellediler...



Haliyle...

Soygun bütün hızıyla ve:

Artarak sürdü...

Sürüyor...



Bu acı gerçek unutulmamalı...

Halka da unutturmamalı...