Korkusuz

Helal olsun Dodurgalılara!...

Helal olsun Dodurgalılara!...
Açıklanan Haziran ayı enflasyon rakamlarında ENAG ile TÜİK arasındaki  büyük farkı hiiç dile getirmeyeceğim!.. Altılı masanın 5’nci toplantısından çıkan ortak açıklamayı da konu etmeyeceğim!..

Neden?...

Dodurga’dan aldık cevabı da ondan!..

Dodurgalılar en anlaşılır dille söyleyeceklerini söylediler...

Çankırı’nın Dodurga beldesinde geçtiğimiz Pazar günü yapılan belediye başkanlığı seçimini AKP adayı yüzde 90’a yakın bir oy alarak kazandı. En yakın rakibi olan DEVA Partisi adayına acı fark atmış; 979 oya, 23 oy... Altılı masadan sadece Saadet Partisi aday göstermiş. Anlaşılıyor ki, yuvarlak masanın diğer paydaşları DEVA Partisi adayına destek atmışlar!..

Dodurga’ya enflasyon uğramıyor mu?..

Dodurga’da hayat pahalılığı, işsizlik sorunu yok mu?..

Dodurgalılar, tüm ülkenin içinde bulunduğu sorunlardan, bunalımlardan hiç etkilenmiyorlar mı?..

Dodurga cennette bir vadi mi?..

Çankırı, İç Anadolu bölgesinde kendi yağı ile kavrulmaya çalışan bir ilimiz. Ekonomik kaynakları kıt denecek kadar... Çevremizdeki Çankırılı arkadaşlarımızdan bilirim, gençlerini en büyük hayali Ankara’ya gelip iş bulmak...

Bu satırlardan dolayı bana, seçim sonucundan dolayı da Dodurgalılara kızmayın...

“Küçük bir beldede, iktidar seçimi alabilmek için tüm önlemleri almıştır, devletin her türlü olanaklarını da sonuna kadar kullanmışlar da” demeyin. Kolaycılık olur... Müzmin muhalefet hastalığından kurtulmazsınız... Derseniz, kendi kendinizi kandırırsınız. Ha, bunlar olmamıştır demem!.. Sonuna kadar olmuştur... Ancak, Dodurga’yı ıskalayıp kafamızı kuma gömmeye devam edersek büyük fotoğrafı okuyamayız. Geçen hafta, saray iktidarının sosyal yardım paketleriyle ahaliyi bağlama faaliyetlerini uzun uzun yazmıştım. Maalesef, ortada büyük bir Türkiye gerçeği var!..

Dodurga, genel seçim için bir ölçü olur mu?..

Olur olur... Hem de bal gibi olur!..

Muhalefet yaptığını sananlar, bu milletin değerlerini ıskalayanlar, görmezden gelenler, erken zafer sarhoşluğuna girenler, yuvarlak masaların etrafında toplanıp toplanıp kalkarken millete sıkıntıları hakkında somut çözüm önerileri sunamayanlar, seçimi kazanmışlarda sanki koalisyon görüşmeleri yapıyormuş havası verenler, ortak bir Cumhurbaşkanı adayı çıkarıp çıkaramayacakları konusunda hâlâ milletin kafasını bulandırmaya devam edenler oldukça biz çook Dodurgalar yaşarız!..

Bence, Dodurga’da Pazar günü alınan seçim sonucu, patinaj yapmakta ısrar eden muhalefete, otobana girmeden yapılan son uyarıdır...

Elinize sağlık, Dodurgalılar!..

★★★

Yazının başında, önceki gün İYİ Parti ev sahipliğinde gerçekleşen altılı masa toplantısına değinmeyeceğimi belirtmiştim. Ama, kenarından dahi olsa birazcık bir şeyler yazacağım:

Yuvarlak masanın paydaşı, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın toplantıya saatler kala Cumartesi günü Gebze mitinginden sonra gazetecilere yaptığı özel açıklamalar... Tam bir bombardımandı... Babacan, daha toplantı başlamadan önce masanın etrafındaki her sandalyenin altına dinamit yerleştirdi.  Mitingi yerinde takip eden SÖZCÜ gazetesinden Deniz Zeyrek, Babacan’ın şu sözlerini köşesine taşıdı:

-AÇIK FARKLA KAZANACAK ORTAK ADAY İDEAL: Cumhurbaşkanlığı adaylarıyla ilgili kamuoyunda sağlıklı bir süreç işliyor. Topluma isimler soruyorlar. Kim başarılı olur araştırılıyor. Adaylarla ilgili kanaatler süreç içinde değişebiliyor. Ortak aday belirlenmesi bizim açımızdan ideal olan. Ancak bu olmazsa bir B planı elbette olacaktır. Kıl payı bir fark yerine ilk turda farklı bir şekilde seçimi kazanmak önemli. Açık fark olmalı ki rahat edelim.

-ADAY 6’LI MASANIN İRADESİNİ  DİKKATE ALMALI: Cumhurbaşkanlığı adaylığı meselesini sürecin sonuna doğru yol haritasını belirledikten sonra ele alalım diyoruz. Ortak aday konusunda UZLAŞAMAMA ihtimali var ama altı partinin niyeti UZLAŞMAdan yana. Olmazsa da her şeyin sonu değil. Biz ortak adayın olmasını önemsiyoruz. Cumhurbaşkanı adayının, seçimden önce belirlenen yol haritasına uymasını, partilerin iradelerini dikkat almasını istiyoruz. Sadece parlamenter sistem değil, yol haritasının belirlenmesini de önemli görüyoruz. Aday altı lider dışında biri olursa ve yol haritası konusunda mutabık olursa daha iyi olur.

★★★

Ali Babacan’ın çok sıkı pazarlık yaptığı kesin!.. Dilinin altındaki baklayı da çıkarmak üzere...Yerleştirilen bu dinamitlere rağmen, masa patlamadan ne kadar devam eder veya edebilir mi?.. Çok merak ediyorum!..

★★★

Sıkıntılarımı köşeye yansıtmak, asla hoşlanmadığım bir iş. Ancak ne yazık ki, bazen çok zorda kalıyor ve hatta çok daralıyorum!..

Yılların birikimi, evime ve arabama (banka hesabımla birlikte)  bir haciz daha konulduğunu cep telefonuma dün sabah gelen mesajla öğrendim.

(İlk haciz kararını, Yeniçağ gazetesinde kaleme aldığım bir yazı yüzünden karar celsesinde değiştirilen hakim hanım sayesinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan  yemiştim)

TRT’yi konu alan bir yazım üzerine Yeniçağ gazetesi ve bendeniz, yıllaar önce mahkemelik olmuştuk. (İnanın bana, aradan o kadar uzun zaman geçti ki, dün yazının konusunu bile hatırlamakta zorlandım). TRT’nin açtığı davada mahkeme lehimize karar vermişti. Dün, gazetenin avukatları ile konuştum. İstinafa gidilmiş ve dava aleyhimize bozulmuş hem de kesin icra kararıyla. Avukatlar, “Bu aralar ilk mahkemelerde kazandığımız davaları ne oluyorsa istinafta kaybetmeye başladık” dediler.

Şimdi çok iyi anladım, sansür yasasının neden Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeyip önümüzdeki döneme ertelendiğini!..

Ne gerek var ki yasaya!..

İşler, arka kapıdan hallediliyor nasıl olsa!..

Doğruları yazan gazetecilerden aldığınız  haksız tazminat davası paralarını bölüşürken kavga etmeyin yeter!..

Ama hiç merak etmeyin, evimdeki son sandalyeyi de alsalar, hak yolunda mücadele etmeyi son nefesime kadar sürdüreceğim. Dilsiz şeytan olmayacağım!..

★★★

Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.