Korkusuz
Utkan Aydın

Hedef liderlik olmalı ama...

Hayır olamaz, kabul edilemez. Oturup da ‘önemli olan kazanmak’ denecek bir durumda değiliz. Dünya Kupası’na gidememişiz. Avrupa Şampiyonası’nda sıfır çekmişiz. Stefan Kuntz’un bu ilk maçı da değil. Geniş kadromuz ise gayet iyi bir futbol vaat ediyor. Peki ya sahadakine futbol diyebilir miyiz?
Üçlü savunma modasıdır gidiyor. Kuntz da buna uyuyor. Beşiktaş lige üçlü başladı, Fenerbahçe arada deniyor, milliler de kullanıyor ama bunların hangisi bu dizilişle bir başarı elde etmiş gören söylesin. Üç stoperimiz de hataya açık ki sakarlığı ile artık kabak tadı veren Ozan’ın kendi kalesine golünün yanında maçın son bölümünde yaptığı asist(!) denemesi de can sıkıcı.
Mert Günok’un ikinci yarı performansı olmasa belki de puanları bırakacaktın, hem de ilk maçtan. Cenk’in en ufak müdahalede kendini bırakması, Cengiz’in sürekli sağa-sola çalım deneyip şut araması, Hakan’ın gölge boksu, Onur’un gereksiz ortaları... Hangi hatamıza daha çok kızayım bilmiyorum.
İyi yanımız da var. Orkun tam bir cevher ayağına taş değmesin. En zorlandığın anda skor üretebiliyor. Ferdi iyi oynadı yoruldu ama o da geleceğimiz adına önemli. Enes de çok çalıştı, asistini yaparak mükafatını aldı. Kerem de galibiyet golüyle Hırvatistan maçı öncesi 11’e göz kırptı.
Bu grupta hedef birincilik olmalı. Millilerimiz bunu da başarabilir. Ancak inatlardan vazgeçmeli, balığa kavağa çık denmemeli.
Son söz, Ermenistan milli marşımızı ıslıkladı, kızdık. Rövanşta aynısını yapmadan duruş göstermeliyiz. Türkiye’ye yakışan budur.