Hareketsizlik özellikle erkeklerde bel bölgesindeki yağlanmayı artırarak kas ve yağ oranını değiştirir. Bu değişim de erkeklik hormonu testosteronda azalmaya neden olur.

Cinsel isteğim bu yüzden mi azaldı?

SORU:

45 yaşında evli bir erkeğim. Ofis orta­mında çalıştığım için oldukça hareketsiz bir hayatım var. Bu durum beraberinde bazı sağlık sorunları getiriyor. Son bir­kaç yıldır cinsel isteğimde belirgin bir azalma oldu, bunun çalıştığım ortamla bir ilgisi var mı? G.D./İstanbul

CEVAP:

Çoğunluğu büyük kentlerde ofis ortamında çalışan insanların en büyük sorunların­dan biri de doğal yaşamdan uzaklaşma ve hareketsizliktir. Sağlıklı bir beden ve ruh hali için dengeli beslenme, hareketli yaşam ve düzenli bir cinsel yaşam gerekir. Hareketsizlik özellikle erkeklerde bel böl­gesindeki yağlanmayı artırarak kas ve yağ oranını değiştirmekte, bu değişim erkeklik hormonu testosteronu azaltırken kadınlık hormonu östrojeni artırmaktadır. Erkek­lerde bu durum cinsel isteksizliğin fizyolo­jik nedenleri arasında ilk sırada gelir. Bu nedenle işi gereği hareketsiz bir yaşamı olan erkeklerin bu hareketsizliğe teslim olmayıp hareketli bir yaşama geçmeleri, en azından hafta da bir iki defa spor yap­maları gerekir. Spor sayesinde artan kas oranı ve fiziksel kondisyon azalan cinsel isteğin artmasında hayli faydalı olacaktır.

Bu kuruntularımdan nasıl kurtulurum?

SORU:

33 yaşındayım, şimdiye kadar hiç erkek arkadaşım olmadı. Biraz kilolu olduğum için kendimi güzel ve çekici hissetmiyo­rum. Bu nedenle karşıma çıkan erkek­leri hep reddettim. Artık ben de evlenip yuva kurmak istiyorum, bu duygumu nasıl yenebilirim? H.L./Niğde

CEVAP:

Cinsel cazibe ve çekim fiziksel görünümden daha fazlasıdır. Bazı insanlar çocukluktan itibaren aşırı eleştiriye maruz kalır ve bunun sonucunda negatif bir beden algısı yani bir kusurluluk şeması geliştirir. Kişi böyle bir şema geliştirdiğinde aksine inanmak istemez. Bilişsel şemalar değişime direnç­lidir ve kişi tüm ilişkilerini bu algı etrafında geliştirme eğilimi gösterir, başkalarının da kendisi hakkında aynı şekilde düşündüğüne inanır. Görsel medyanın sunduğu estetik ameliyatlar ve makyaj hileleriyle yaratılan ideal güzellik ve yakışıklılık algısı gerçek­likten oldukça uzaktır. İnsanların sadece çok küçük bir bölümü bu kriterlere uyar. Ortalama insanlar partner seçimini fiziksel görünüşe ek olarak, karakter, eğitim, sosyal ve kültürel benzerlikler ve ortak değerlere bakarak yaparlar. Bu nedenle her kadının ve erkeğin onu bir yerlerde bekleyen bir eş adayı vardır. Fiziksel görünümü nedeniyle öz güveni düşük olan ve sağlıklı ilişkiler kuramayan kişilerin bir terapistten profes­yonel destek alması uygun olur.